Her şey 2007 yılında Penny’nin Leonard ve Sheldon‘ın yan dairelerine taşınmasıyla başladı. Penny tipik Amerikalı, popüler erkeklerle beraber olan, oyuncu olmak için Kaliforniya’ya gelen, güzel, sarışın bir ablamız. Penny’de ne yazık ki bana göre heyecan verici hiçbir özellik yok. Bir sit-com ana karakteri olmak için fazla sıkıcı. Zaten dizideki ilgi çekici ve heyecan verici kahramanlarımızın hepsi erkek. Ve onlar kahraman olmaktan çok uzaklar.
Hiçbiri ortalamanın üstüne çıkabilecek fiziksel çekicilikte değiller. Bugüne kadar bir gün bile spor salonundan içeriye girmemişler. Moda bilgileri süper kahraman tişörtleri, üstlerine oturmayan pantolonları, Converse ayakkabıları, boğazlı kazakları ve birbirinden uyumsuz renklerdeki hırkaların ötesine geçemiyor. Ne diğer dizilerdeki erkek baş rol oyuncuları gibi gür ve güzel saçları ne de Kaliforniya güneşinden bronzlaşmış tenleri var. Anlayacağınız sokakta görseniz dönüp de pek bakmayacağınız tarzda erkekler. Peki nedir onları çekici kılan? Nedir yedi sezondur izlenmelerini sağlayan? Benim tek bir cevabım var: Bu erkekler çok zekiler.
Zaten bugünlerde kızların da aradığı bu değil mi? “Smart is the new sexy” sloganı The Big Bang Theory ile daha bir anlam kazandı. Dizinin en güzel kızı Penny’nin dört sezondur ilişki yaşadığı Leonard Hofstader, üstün zekalı, deneysel bir fizikçi. Pasadenia Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Dizinin ilk bölümünde Penny’i ilk gördüğü andan itibaren kıza yanık. Leonard uzun bir süre Penny gibi bir hatun ile beraber olamayacağına inandı. En yakın arkadaşlarının alaylarına maruz kaldı ama ateşli sarışını Leonard kaptı. Leonard’ın ilk üç sezondaki ezik ve inek halinden sonra yedinci sezonda daha kendine güvenen ve Penny ile ilişkisini yerine oturtmaya çalışan bir erkek görüyoruz.