Yılın beklenen zamanı geldi sevgili Ekranellacılar, Survivor 2017 başladı. Haftanın neredeyse beş günü ülkece Dominik’e bağlanıyoruz.
Coconuttı, pirinçti, yarışmalardı, dokunulmazlıktı her biri kendi içinde derin konular fakat benim esas Survivor’da ilgimi çeken iki konu başlığı var. “Sen kimsin?” ve “adamlık”.
Türkiye’de bir kimlik bunalımı var, bu bütün yarışmalara tezahür etmiş durumda. “Sen Kimsin?” Survivor konseyinde büyük rağbet gören bir konu başlığı. Sabah ‘adamlık’, akşam ise ‘sen kimsin’ konuşuluyor. Sen kendini ne sanıyorsun?
Yarışmacılara gelecek olursak, benim favorim Burçak. Müthiş yetenekli bir kız olduğunu düşünüyorum, vücudu da orantılı. Volkan’da da aynı şekilde büyük umut var, çok kaslı değil, konsantrasyonu yüksek bir tip.
İlhan Mansız doğal olarak takımın kaptanı, çünkü lider ruhlu. Çılgın Sedat ise öyle bir ezik ki, onun içinde fırtınalar, bir liderlik savaşlarıdır gidiyor, İlhan’a bileniyor ve tabii o da adamlık hakkında konuşuyor. Sedat bir de saygı konusunda çok hassas. Seda’yı büyüklerine saygısızlık yaptığı için göndermek istiyor mesela. Mamafih ben Survivor gibi bir yerde bu büyüklere saygı ne demek pek anlamıyorum, neticede orada hepsi yarışmacı, ne yapacaklar yani, birbirlerine abi abla diye hitap edince başka mı olacak?
Adem, boksçu biliyorsunuz. Kendisi de konseyde söyledi, “Ben düşünerek konuşan bir adam değilim,” dedi. Çocuk haklı, iki komut biliyor, “boks!” ve “stop!”.
Mavi saçlı olan Berna Öztürk ise saçını keserek akıllılık etmiş, oralarda perişan olmayacak en azından. Fena halde yeteneksiz olduğu için konseyde gitmesi yönünde oy alsa da, diğerlerine kıyasla daha az konuşan ve olgun tavırlar sergileyen bir yarışmacı.
Gaddemmit Eser ise sinirlerini boşaltmak ile delirmek arasında gidip geliyor. Eser, Kısmetse Olur’da arka kapı açık kalınca kuranderden nezle oluyordu. Burada tabii komple açık, her yerden esiyor. Eh üşüttü sonunda. Survivor sabır, metanet işi. Eser, bunu pek yapabilecek bir tip değil.
Şahika hiç konuşmuyor, derinlerin kadını olduğu için su üstüne çıkınca ancak altı kelime ediyor, “Evet alıcaz,” diye. Geçtiğimiz hafta olta takımı aldılar, onu balığa yolladılar. Olta takımı da pek bir işe yaramıyor aslında, çünkü daha önceki programlarda da bunu kazanmışlardı içlerinde bu işe yatkın olduğunu düşündükleri birine vermişlerdi. Ama o da öyle çok bu işe enerji harcıyor ki yarışlarda performansı düşüyor. O yüzden bir süre sonra ağ atarak bu balık işini hallletmişlerdi.
Erdi’yi biliyorsunuz, antipatik kontenjanından, yeni Semih. Arkadaşlarla kahveye gidip pişpirik atıyor, mangal yapıyor, et alıyor, öyle bir çocuk o.
Bir de arkadaşlarının tarafından elenmek istenen halbuki yarışmalarda gayet başarılı olan Berna arızatör var. Ona buna giydiriyor röportajlarda.
Yaprak Dökümü’ndeki Sedef rolünü oynayan Seda var, dedikoducu ve huysuz tatilci, onu da arkadaşları pek sevmiyor gördüğüm kadarıyla. Konseyde ünlüler takımından gönderilmesi yönünde en çok oy alan kişi Seda oldu.
Adamlığa geri dönecek olursak, örneğin Adem ve İlhan Mansız yağmur yağınca kuru yerde yattılar. Ban ki-moon Furkan (çünkü bu yarışmada Furkan’ın olayı arabuluculuk) ve diğerleri bu duruma bozuldular. Adamlık böyle kuru battaniye ile olur muymuş? Diğer yandan Furkan ve arkadaşları madem ıslağız o zaman sabaha kadar gürültü yaparız diye karar verdiler. Neden? Çünkü işte onlar adamlar. Öbürleri ise kuru kalıp uyuyamadılar.
Alp, Survivor personeli biliyorsunuz. Bir tür getir götürcü. Görev adamı da diyebiliriz. Bu, her işi yükleyebileceğiniz anlamına geliyor. Örneğin bireysel dokunulmazlık yarışı gibi bölümleri, reklamları falan hep o sunuyor.
Peki siz coconut yer misiniz? Bazıları hindistan cevizi diyor, biz coconut diyoruz da o bakımdan.
Bu arada eğer Hilmi Cem olsaydı tüm parkurları bitirip çoktan kenarda oturup çayını içerdi. Bence Survivor’ın gelmiş geçmiş en yetenekli yarışmacısı oydu. Buradan kendisine tekrar sevgiler selamlar.
Bitirirken, bence siz de bir kendinizi ölçüp biçin, değerlendirin. Siz kimsiniz Allah aşkına? Ne sanıyorsunuz kendinizi? Böyle sevdiklerinize daha fazla coconut vermekle adamlık olur mu? Bu coconut kayırması nereye kadar? Kuru battaniye olsun, pirinçleri dağıtırken hak yemek olsun böyle olur mu? Adam mısınız?