Yaklaşık iki sezondur peşine takıldığım bir yerli dizi çıkmadığı için Türk dramasıyla arama mesafe koymuştum. Tabii hepten bırakmam mümkün değil. Her diziye bakıp, hepsi hakkında bir fikir edinmeye çalışıyorum, yalan yok. (Ah, yalan beyan vermiş gibi oldum hemen düzeltiyorum Kadın izliyorum.) Primetime dizilerinde yaklaşık üç dört sezondur rekabetsiz ve tatsız bir durum oluşmuştu. Bir dizi o günün reytingini parselliyor ve diğer diziler onunla aynı gün yayına çıkmanın talihsizliğini yaşıyorsa eğer, 10. bölümü görüyorsa kendini şanslı sayıyordu. Üstü kapalı bir imaya hacet yok direkt söyleyeyim; hükümet destekli kanalların yayınladığı ve kimsenin anlam veremediği 20 reytingli diziler adil reyting savaşlarını bitirmişti. Bu tespitimden Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ve Bir Zamanlar Çukurova’yı tenzih ederim. EDHO salı günleri Kadın dizisi ile adil bir şekilde rekabet etti iki sezon boyunca. Bir Zamanlar Çukurova, karşısında kendisi kadar yüksek kaliteli bir yapım bulamadığı için perşembe gününün hak eden birincisiydi.
Bu sezonun ilk iddialı dizisi Mucize Doktor oldu. Geçen hafta 7-8 bandında aldığı reytingle bir “Acaba mı?” dedirtti ama yeni sezona daha başlamamış Bir Zamanlar Çukurova yokken öngörülebilir oranlar almıştı. Asıl mücadele dün akşam yaşandı ve Mucize Doktor kendi mucizesiyle beraber Bir Zamanlar Çukurova’yı ilk roundda yere serdi. Hani az biraz bu işlerden anlıyorsam perşembe günleri artık Mucize Doktor’un zirvesiyle devam eder. Bir Zamanlar Çukurova’nın nefesini ensesinde hissederek tabi.
Peki nasıl oldu da yeni başlamış bir dizi (hele bir de başrolünde bir star(!) yokken) zirveye yerleşti? Bunun cevabı çok da karmaşık formüller içermiyor. DİNAMİK SENARYO = BAŞARI.
Tanıtımlarında çok önemli gelişmeler olacak gibi görünen ama hiçbir ilerleme yaşanmayan ve neredeyse her bölüm önemli bir karakterin vurulduğu top çevirme taktiği ile ilerlemeye başlayan Bir Zamanlar Çukurova’nın, dinamizmi hiç bitmeyen bir hastane dramasının gerisinde kalması açıkçası beni şaşırtmadı. Tabii Mucize Doktor’un başarısının sürdürülebilir olması da ilerleyen bölüm senaryolarına bağlı. Ali Vefa ve cerrahi ekibinin maceralarını merkezinde tutup hastane entikalarını beş dakikadan fazla yer vermeden sos olarak serpiştirirlerse, genç izleyiciyi de avuçlarına alacakları için sırtları yere gelmez. Evde ütü yaparken ses olsun diye dizi açan ev kadınlarına yönelip hastane yönetimi entrikasına sararlarsa, tüm bu heyecanımızı yere sererler maalesef.
Mucize Doktor ilk heyecanımızı yaşattı; darısı yeni başlayan tüm dizilerin başına. Yeni sezonda hangi yapımlar geçen sezonun dizilerine kafa tutacak, bilmiyorum. Tek temennim, dünya ekranlarında fırtınalar estiren hak edilmiş ‘’kaliteli Türk draması’’ şöhretimizi geri kazanmamız.
SÜMÜKLÜ PAPATYA