Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Penny Dreadful’un Bitmesini Hiç İstememek için Başı Çeken Nedenler

Birçok kesimden çok değişik tepkiler alan ve farklı bir yapım olduğunu daha ilk bölümden itibaren belli eden, ülkemizde FX’in yayınladığı Penny Dreadful’un bu Pazar yayınlanacak final bölümünden önce, kendisini neden sevdirdiğine bir bakış atalım.

1) Edebi Karakterler

Penny Dreafulun daha başlamadan birçok kişinin ilgisini çekme nedenlerinden birisi, hatta belki de en önemlisi kullandığı karakterleriydi elbette. Edebi dünyada bir ünü olan karakterleri dizide kanlı canlı olarak karşımızda buluverdik. Kimler yoktu ki?

.

 Mary Shelley’in Frankenstein’ından Victor Frankenstein ve tabii ki ünlü canavarı karşımızdaydı.

 

.

 Bram Stoker’un Dracula’sından Mina Harker’ı ve ünlü Abraham Van Helsing’i gördük.

 

.

 Oscar Wilde’ın The Picture of Dorian Gray’inden ölümsüzlüğü ve kendisine ait tablolarıyla ünlü Dorian Gray’i izledik.

 

Frankenstein, yarattığı ikinci yaratığa Shakespeare’in The Two Gentlemen of Verona’daki hizmetçi karakter Proteus’un ismini verdi.

 

.

Dizinin gelecek sezonlarında başkalarını da görür müyüz diye insan merak ediyor hani.

 

2) İlişkiler Yumağı

Sezon boyunca karakterler arası birçok ilişki yumağı gördük. Beklenmedik zamanlarda birçok şey oldu ve neler yoktu ki?

.

 Vanessa’nın en yakın arkadaşı Mina’nın nişanlısı Yüzbaşı Branson’ı ayarttığı ortaya çıktı.

 

.

 Ethan ile Brona arasında sezon içinde ilerleyen bir ilişki vardı ama nereye gittiği malum…

 

.

Vanessa ve Ethan arasındaki çekim sürekli ortadaydı tabii ki.

 

.

 Vanessa ve Dorian Gray’in ‘yaşadıklarını’ unutmak mümkün mü?

 

.

 Peki, Ethan ve Dorian arasındaki dördüncü bölüm sonunda yaşanan ‘birliktelik’? Kesinlikle beklenmedikti.

 

Kimbilir kimler arasında daha neler olacak?

3) Eva Green / Vanessa Ives ve Çektiği Çileler

İlk sezon boyunca diziyi daha üst bir üst seviyeye çıkaran ve insanların ilgisini çeken faktörlerin belki de en önemlisi Vanessa ve onu canlandıran Eva Green’di tabii ki. Karakter neler yaşamadı ki?

Vanessa’nın peşine düşüp onu avlamak isteyenler oldu. Kaçırılan en yakın arkadaşı Mina’yı inatla aramasını izledik. Ruh çağırma seansında içine Mina’nun ruhu girince Malcolm ile yaptığı ‘o’ konuşma… ‘Father’ deyişleri epikti bence. Peki, akıl sağlığının yerinde olmadığı hastalık sahneleri? Dibe kadar vuran bir karakterin tekrardan ayağa kalkışı gayet başarılıydı.

Bir de erkekler konusu var. Ethan Chandler ile bir türlü yaşanamayanlar, Dorian Gray ile birlikteyken Vanessa’nın tekrardan yoldan çıkmaya başlaması derken çekmediği çile kalmadı kadının.

Eva Green, dizideki rolüyle IGN Ödülleri 2014’te En İyi TV Aktristi ödülünü kazandı.

4) Frankenstein’ın Canavarı ve Gelini

Sezon boyunca karşımızda pek çok karakter vardı, her karakter ve oyuncu ortaya bir şeyler koydu ama en çok dikkat çekeni veya etkileşim alanı Victor Frankenstein’ın yarattığı canavar ve hikâyesi oldu.

Yarattığı varlıktan korkan ve ona katlanamayan Victor, onu terk etmişti ve karakterin tek başına verdiği yaşam mücadelesini, hayata tutunmasını ve okuma-yazmayı öğrenmesini izledik. İntikam için Victor’ın karşısına çıktı ve beklemediği bir şeyle karşılaştı: Victor kendisini değil ama yarattığı ikinci yaratığı yanında tutmuştu. Sonuç? Katil oldu.

Yetmedi, aşık oldu. Çalıştığı tiyatrodaki dünyasına tanık olmanın yanında, görüntüsüne rağmen oyunculardan birinden hoşlanmasına da tanık olduk. Sonuç? Hüsran. O da Victor’dan kendisine birini bulmasını istedi ve ne olduğunu biliyoruz: Rory Kinnear, dizide Eva Green ile birlikte rolüyle ödül kazanan diğer oyuncu oldu. 19. Satellite Ödülleri’nde Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazandı.

5) Josh Hartnett’ı Televizyonda Görmeye Devam Etmek İstemek

2001’de Pearl Harbor’daki Danny rolüyle hayatımıza giren yakışıklı oyuncuyu en son 2014’te çok iyi yorumlar alamayan Parts Per Billion filmi haricinde 2011’de görmüştük. Fakat hiçbiri bizi Lucky Number Slevin, 30 Days of Night veya Black Hawk Down filmleri kadar etkilememişti. Onu her zaman iyi yapımlarda görmek istediysek de uzun yıllardır biraz hüsran halindeyiz. Hartnett’ı güzel bir yapımda izlemek hem gözlerimizi hem de yüreklerimizi ferahlatıyor ve onu görmeye devam etmek istiyoruz.

6) Aradığımız çeşitliliği Penny Dreadful’da Bulmuş Olmamız

Dizilerde ve filmlerde doğaüstü varlıklar görmeye hepimiz alışkınız ve açıkçası hepimiz bunu çok seviyoruz. Çoğu zaman gerek efektleriyle, gerek hikayesiyle aradığımızı bulamasak da doğaüstü yaratıkların olduğu yapımlar özellikle şu sıralar çok popüler. Fakat kaliteli yapımların hiçbirinin içinde Penny Dreadful’un sahip olduğu çeşitlilik bulunmuyor. Hem kültleşmiş, hepimizin bildiği edebi karakterleri karşımızda kanlı canlı görürken, hem de pek çok farklı türde doğaüstü yaratığı görme şansı buluyoruz ve şans o ki Penny Dreadful bu iki özelliğini harmanlamayı çok iyi başarıyor.

YORUMLAR




DİĞER HABERLER