Her iki fragmanı da twitter’dan ayrı ayrı yorumladım, ama tekrar tekrar izleyince ve twitter’daki sevgili takipçilerimle üzerinden bir daha geçince bazı yeni fikirler de oluştu. Hep beraber büyük bir beyin fırtınası yapıyoruz ve onlarla birlikte neredeyse bölümü yazıyoruz^.^ O yüzden şöyle baştan bir toparlayalım istedim. Haydi, bir derleyip toparlayalım bakalım☺
Şimdi önümüzde iki seçenek var arkadaşlar. Eğer finale gidiyorsak farklı yorum, eğer sezon finaline gidiyorsak farklı yorum yapmam gerekiyor. Ben bütün iyi niyetimle sezon finaline gittiğimizi hayal ederek yorum yapacağım. İki fragmana da buna göre bakarsak;
“Bölümün bıraktığımız yerden başlayacağını tahmin ediyorum, ama onunla ilgili görüntüleri ya 2. fragmanda görürüz ya da hiç görmeden direkt bölümde izleriz,” demiştim. Tam tahmin ettiğim gibi Defne'nin doğum günü kutlamasından minicik bir sahne bile görmedik. İyi ki de görmedik. Çünkü bu beni daha da heyecanlandırıyor. Bize harika bir sürpriz hazırladıklarını ve ekran karşısında eriyeceğimizi düşünüyorum. Tekne ve yıldızlar olayını hepimiz tahmin ettik zaten. 47. bölümde Defne’nin tap dance ayakkabısı hikâyesini dinledikten sonra Ömer’in Defne’sine bu ayakkabıyı elleriyle yapacağını da... E o ayakkabılar giyilecek ve tabii ki dans edilecek. Romantik prensimiz Ömer İplikçi muhteşem bir ortam hazırlamıştır eminim. Bize de ekran karşısında iç çeke çeke izlemek düşüyor. Yalnızca kafamda bir soru var. Sanırım takipçilerimden biri de sormuştu aynı soruyu. Acaba neden tap dance? Özel bir anlamı var mı? Sevgili Meriç Acemi’nin vardır bir bildiği diyelim…
Eğer sezon finaline gidiyorsak (inşallah) özellikle 2. fragmanın ters köşelerle dolu olduğunu düşünüyorum.
Biz bu bölümde iki tekne sahnesi izleyeceğiz anlaşılan. Biri Defne’nin doğum günü sürprizi… Diğeri için ise şöyle düşündüm. Acaba düğün mekânına tekne ile gidiyor olabilirler mi? Çünkü her ikisinin de düğün hazırlıklarının yapıldığı mekândaki kıyafetleriyle teknedeki kıyafetleri aynı gibi geldi bana. Defne’nin “O muhteşem günü düşünüyorum,” dediği de doğum günü sürprizinin olduğu gece mi acaba? Yoksa “ada gelini” olmak istediğinden kendi düğününü mü kastediyor?
Hepimizin anladığı ve bildiği üzere Şebnem ve Alp’in düğünü var. Neriman niye bu kadar heyecan yaptı hiç anlamadım? Koray’ın o ağlamaklı suratı düğünde çıkan sorun ile ilgilidir muhtemelen, ama Koriş aslında bizim dizimizin ana temellerinden biri. Hatırlarsanız kendisi ile ilgili özel bir yazı da (Kiralık Aşk’ın Can Suyu Koriş) yazmıştım. Bize bölüm başlarında gösterilen Haziran 2016 düğün sahnelerinin de merkezinde Koriş var. Ben bu bölüm, her ne kadar ağzından kaçıracak gibi olduysa da yine toparlayacak o olacaktır diye düşünmeden edemiyorum. Bu bölüm mesajlar Koriş’ten gelecek bence.
"Ada gelini mi olmak istiyorsun sen?" Çocukluğu yaz aylarında Heybeliada’da geçen biri olarak adanın ne özelliği var söyleyeyim. Adada hayat başka akar. Orada deniz başka, hava başka, gökyüzü bambaşkadır. Ay şimdiden gözümde canlandı, ama bize gösterilen bir Haziran 2016 düğünü var. Ben o düğünün Defne-Ömer düğünü olduğu konusunda iddialıyım hala, ama ada harika bir fikir. Siz adada evlenin; düğünü sonra yaparsınız anacım^.^ Harika olmaz mı ya:) İkisini de hayal ettim de offf ^.^
İlk fragmanın son sahnesi ile ilgili düşüncelerimi de yazayım sonra düğün-Ömer-Defne olayına bakalım. Muhtemelen Ömer Şükrü'ye mektubu soruyor. Hatırlarsanız son bölümde Ömer arabanın koltuğuna bırakmıştı. Defne ve Şükrü'nün suratları ondan sirke satıyor bence. Öyle boş boş birbirlerine bakıyorlar, ama konunun burada geçiştirileceğini düşünüyorum. Mektubun da çok fazla konu olmayacağını sanıyorum. Ömer uzatmayacaktır…
Bir rica… Defne yalvarırım öne oturma artık ya! Senin yerin arkada Ömer'in yanı. Her ne bahanen ya da nedenin olursa olsun oturman gereken yer Ömer’in yanı!
Gelelim olay olan şu düğüne ve bizimkilere yansımasına… “Doğrusu Şebnem Alp'ten ne saklıyormuş acayip merak ettim. Anlaşılan çok büyük bir şey ki nikâh iptal oluyor sanırım,” demiştim, ama Ömer’in aşk üzerine konuştuğu kişinin sevgili takipçim Nur Ercan sayesinde Alp olduğunu düşünüyorum. Tespiti yapan Nur Hanım olduğu için ona ayrıca teşekkür ederim. Bu konuşmaya tekrar döneceğim.
Hem evlenmek üzere olan hem de bugünkü durumlarına gelene kadar pek çok sorun yaşamış Defne ve Ömer’in düğün konusunda yaşanan problemleri, kendileriyle özdeşleştirmesinden daha doğal bir şey yok. Özellikle Defne’nin korkularını hepimiz anlıyoruz. Ömer’in de “benim başıma gelse ne yaparım” diye düşündüğü aşikâr. Ömer'in Neriman ve Koray’ın da bulunduğu yemekte "Defne böyle büyük bir şeyi benden saklıyor olsaydı," cümlesinin devamını duymuyoruz, ama bence cevap yine fragmanın içinde. Buraya da birazdan döneceğim.
Ömer'in "Tek bir şey soracağım," deyip Defne’den cevap beklediği soru bence Şebnem ve Alp'in başına geleni kendi açısından sorması olabilir. Yani "ben sana böyle büyük bir şey yapsam ne yapardın?" gibi. Defne açısından soracağını nedense düşünmüyorum, ama yanılabilirim de... Sonuçta tahmin yapıyoruz, ama Ömer Defne’ye benim düşündüğüm gibi bir soru sorarsa o zaman aklıma başka bir soru geliyor. Ömer bir şey mi saklıyor? Neden böyle bir soru sorma ihtiyacı hissetti? Yoksa… Yoksa… Pek çok arkadaşımın iddia ettiği gibi Ömer sırrı biliyor olabilir mi? Defne sarhoş olduğu o gece Ömer’e her şeyi anlatmış olabilir mi? Ya da sırrı biliyorsa da ne kadarını biliyor? Kafamda deli sorular… Yine de bu sorunun cevabını “yok ya bilmiyordur” diye vermek istiyorum. Aksi takdirde kafamdaki Ömer İplikçi imajı yerle bir olacak. Buna dayanamam…