Modern hapishanenin tarihi iktidarın bedeni değil ruhu kontrol etmesinin daha önemli olduğunu fark etmesiyle başlar (1). Rehabilitasyon anlamı içeren “cezaevi” kelimesi bu amaçtan türer. Sınırlandırılmış mekanda ıslah edilen ruh, doğal olarak bedenin hareketini de kontrol edecektir. Bedenin, sindirilen ve otoritenin kontrolüne giren ruha tutsaklığı da böyle başlar.
Vasili, (iktidar) işgalin ilk zamanlarında yemek masasında aykırılık olarak işaretlediği Hilal’i ilk fırsatta hücreye tıkar. Hesap edemediği, Hilal’in yola sokulamaz, ıslah edilemez, bastırılamaz ve isyankar ruhunun direncidir. Haliyle iktidar modern hapishane öncesi ceza biçimlerini geri çağırır. “Islah edemiyorsam, yok ederim” diyerek idam kararı çıkartır.
Bundan sonrası, tek derdi Hilal’in nefes alması olan Leon için Hilal’i ıslah olmaya ikna sürecidir. Kendisi başarılı olamayınca Azize ve Yıldız’ı kullanmaktan çekinmez. Hilal bu baskılara da boyun eğmez. Teğmen için genç kadının ruhunu beslemekten başka çare kalmaz. Elinde bir bardak su ve bir kitapla hücreye girdiği an, dizi izleyicileri için Leon’un ruhunu işgal eden tüm iktidar yapılarını ve onun temsili üniformasını başka bir şeyle ikame etmeye hazır olduğunun işaretidir. Bu nedenle bu sahne hala çok özel ve çok önemlidir. O kitap Hilal’in ruhuna şekil veren her şeyin onayı ve takviyesidir. Onu parmaklılar ardında özgür kılar.
Leon’un ruhu biraz serbest kalınca bedeni de serbest kalır. İsyancı Türk kızının önünde diz çöker ve özür diler. Üniforma bedenine fazla ve ağır gelir, her tarafını çekiştirmeye başlar. İdam kararı ile Hilal’in bedeni tehlikeye girince Leon’un tamamen çöken ruhsal kontrolü, Hilal de Leon’u vurduğu ana kadar sapasağlam kalır. Ondan sonrasında ruhundaki tamamen çözülmeyi engellemek için Leon da iktidarın temsili olarak kalan üniformayı bahane eder durur.
İşte son bölümde yine ve yeniden hapsedilmişken ısrarla üniformayı sorması bundandır. Üniforma sadece bir kamuflajdır. Hilal bunun onayını aldığı an özgür kalır ve en derin endişesini (babaannesini) söyleyecek kadar ruhunu açar. Bu sefer ruhuna iyi gelecek şey kitap değil bizzat Teğmen’in kendisidir.
Leon için hapishane tam da amaçlandığı şekilde işler. Kendi canıyla değil ama bir kez daha Hilal’in canı ile sınandığında iktidara boyun eğer. Boran Kuzum’un biraz üst açıyla yerleştirilen kameraya doğrudan bakarken yansıttığı sindirilmişlik ile Baki Davrak’ın alt açıyla yerleştirilen ve yine doğrudan kameraya bakarak verdiği ültimatom dizide sadece hapishane mekanı için kullanılabilecek bir kamera dilidir. Sahnenin yönetmenini haddim olmayarak tebrik etmek isterim.
Sonradan itiraf edeceği gibi Leon bu teslimiyetle Hilal’e daha çok zarar vermiştir. Hilal’in beklentisi Leon’un bizzat Hilal’in yarattığı tahakkümden bile kurtulmasıdır. Gerekirse birlikte öleceklerini baştan kabul etmesidir. Eğer madden varlıkları Leon için bu kadar önemliyse ve bu, Hilal’in beklentisi olan melankolik sonlarını yenecek bir devrimse, Leon’un bu uğurda yeni bir strateji geliştirmesi şarttır. Amma velakin bu strateji, üniformayı giyip yine iktidar araçlarını kullanıp kolaya kaçmadığı bir yöntem olmalıdır. İktidarı alt edecek ve Leon’un henüz kullanmadığı o araç, akıldır.
Cevdet, sadece sevdiği kadının değil, doğmamış çocuğunun, yaşlı anasının, diğer çocuklarının da canıyla sınandı. Bu sefer bir ehlileştirme süreci bile söz konusu değildi. Bu fertler için hapishane infaz edilecekleri ana kadarki geçici ikametgâhlarıydı. Ona rağmen Cevdet, Vasili’yi tamamen aklın hakim olduğu bir planla derdest etmeyi başardı. İşte Leon’dan ikinci sezonda beklediğim tam da böyle bir direniş; strateji geliştiren, iktidarın keşfetmediği yeni bir alan açan, o alanda kendi kurallarını ve oyununu kuran. Hilal üniformasına rağmen aşık olduğu adama bu haliyle yeniden aşık olacaktır. Hilal’in bile denetim altında tutamadığı ama bütünüyle ona ait bir ruha ve her türlü özgürlüğe zemin olacak yeni bir dünya kurmaya çalışan, bunu yaparken de asla teslim olmayan bir akla nasıl yeniden aşık olunmaz ki?
Hilal, Andreas Akis adıyla yeniden tanıyacağı bu adamı Leon’dan daha çok sevebilir, çok mümkün.
İkinci sezon görüşmek üzere…
URBAN FRINGE