Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Kurt Seyit ve Şura’ya setten veda

image

Kurt Seyit ve Şura bugün yayınlanacak son bölümü ile ekranlara veda edecek. Bu sansasyonel yapım başlangıcından bitimine kadar hep konuşuldu. Nermin Bezmen’in aynı adlı romanından uyarlandı. Dönem dizisi çekmek her zaman netameli bir iş olmuştur. Tanıtımları ilk dönmeye başladığında herkesin merakını celb etti. Tanıtımlar çok emek verilen bir işin bizi beklediğini gösteriyordu. E tabii işin arkasında Ay Yapım, Ece Yörenç, Hilal Saral ve Kıvanç Tatlıtuğ isimlerinin olması beklentiyi de yükseltti.  Bu ekibin daha önceki başarılı işleri seyirci için geçer referanstı çünkü. Belki hedeflenen izlenme başarısını yakalayamadı ama dizi tarihimize daha önce yapılmamış ilkleri de beraberinde getirdi.

image

Hikaye İstanbul’a taşınmadan önce ekip -26 derece soğukta Rusya’da romanda anlatılan gerçek mekanlarda  adeta film karalerini andıran harika bir seyir yaşattı. Şâşâlı balo sahneleri, ihtişamlı tiyatro sahneleri daha önce Türk izleyicisinin seyretmediği şeylerdi. Hikaye mi izleyiciye geçmedi, yoksa yeni rating paneline uygun olmaması mı sorun oldu tartışılır lakin Türk seyircisini yakalayamayan dizi, yabancı izleyicinin bayılarak izlediği yapımlar arasına girdi bile. Türk dizi sektörü kendi yapımlarına çokça tü kaka dese de yabancı seyircinin bizim izleyiciye geçmeyen bu yapımın, bu minvalde başarılı olması göz ardı edilmemeli.

image

Dizi İstanbul’a ilk taşındığında sevgili Hilal Saral’dan sözünü aldığım set ziyaretimin son bölüm çekimlerine denk gelmesi de benim için güzel bir tevafuk oldu açıkcası. Ee ilk bölümler de Rusya’ya gidemeyeceğim için seyirciye dizinin final günü bir nevi veda ettirme şansına eriştim.  Kurt Seyit ve Şura setinin Samandıra’daki platosu kelimenin tam anlamıyla profesyonelce tasarlanmış bir mekan. Her detay düşünülmüş, görsel estetiği ile ahenkli ve sanatsal bir mekan aynı zamanda. 1910’ların Pera’sının adeta minyatür yansıması gibi. Plato’nun fotoğraflarını çekerken gezdiğim her sokakta Pera ruhunu hissettim. Duygusal bir güzelliği de var sizin anlayacağınız. Geçtiğimiz Pazar günü yaptığım bu ziyareti sizlere yansıtmaya çalışacağım.

image

Evim ile set arasındaki yol boyunca kıta değiştirdiğim için uzun bir yolculuk oldu açıkcası. Setin koordinasyonunu sağlayan Yasemin Hanım sağolsun ziyaret günü ve öncesinde çok nazik bir şekilde ilgilendi benimle. Belirli bir noktaya kadar kendim gittim sonrasında sağolsunlar beni almak için bir ekip aracı çıkarttılar. Eğer ”Ben kendim gelebilirim yaa,” tarzı artizlikler yapsaymışım kesinlike gidemezmişim. Düşünün ne kadar uzak bir yerde olduğunu. Akşam üzeri 16:00 civarı sete vardığımda Hilal Hanım beni karşıladı sağolsun. Hilal Saral ile tanışıklığım Fatmagül’ün Suçu Ne? zamanlarına dayanıyor. Dizi yayınlanırken (o zamanlar Ekranella yok idi) Ekşi Sözlük’te her hafta kendimce kritik ederdim diziyi. Bütün ekibin beni her hafta okuduğunu biliyordum lakin o zamanlar tanışmak kısmet olmamıştı. Kuzey ve Güney’i çekerken (aa bak onun da final çekimlerinin olduğu haftaydı) “Papatya’m  kalk gel bir kahve içelim,” mesajı aldım kendisinden. Tabii ki hemen davetine icabet ettim ve tanışıp kaynaştık sonrasında da bağımızı koparmadık. İlginçtir, Hilal Hanım hayatına aldığı kişilerle cidden bağını koparmayan bir insan. Bunu şuraya bağlayacağım; çalıştığı ekip ile tam sekiz yıldır hiç ayrılmadan çalışıyor. Yani biz sekiz yıldır başarılı yapımları izliyorsak, bu istikrarın sonucu diyebiliriz.

Seyit’in işlettiği çamaşırhane

Bu çamaşırhane Murka ve Şura’nın ilk karşılaştıkları yer aynı zamanda.

Sete adım atar atmaz daha Bismillah demeden Kendimi Kıvanç Tatlıtuğ ile fotoğraf çekinirken buldum. (Tabii ki o fotoyu koymayacağım. Editörün notu: Ben gördüm, çok güzel ama koymuyor işte.) Valla seyrederken de yakışıklı adam ama canlı kanlı gördükten sonra diyebilirim ki; cennetteki gılmanların hepsi inşallah onun gibidir, amin. :)) Yaklaşık 8-9 saat kaldığım sette şahit olduğum kadarıyla başarısının sırrı işini çok severek yapıyor oluşu. Bakınca hissediyorsunuz bunu. Senelerdir bu işi yapmanın verdiği bir deneyimi de var evet ama her sahnede her tekrarda of bile demeden hocasına tabi bir oyuncu. Hilal Hanım’ın anlattığı sevimli bir huyunu da yazayım buraya. Kıvanç Bey Hilal Saral’a çok enteresan bir şekilde bağlı; ekran masasının arkasında mı değil mi diye gidip gelip kontrol ediyor. Ahahhaahhah! Annesinin varlığından emin olmaya çalışan afacan çocuklar gibi “Kestik!” denildiğinde gelip gidip masanın arkasında mı diye kontrol ediyor Hilal Hoca’yı. Gözlerimle şahit olmasam şaka gibi gelir, hadi canım derdim ama inanın ki bu sevimli hareketi gerçekten yapıyor. Bu dünya tatlısı sevgi ve bağlılığı, yönetmen ve starın ekip olmasının da en önemli göstergesi.

image

Şeref Otel

Kıvanç’la tanışıp fotoğraf çektikten sonra o günkü çekimlerin yapıldığı Şeref Oteli’ne gittik. Dizinin sanat ekibi gerçekten çok başarılıydı. Oteldeki her şey o dönemin ruhunu harika yansıtmış. Otel’de Pera ve İstanbul ruhu vardı sanki. Ekibi işi ile başbaşa bırakıp yaklaşık bir saat boyunca platonun her yerinin fotoğrafını çekme fırsatını tabii ki kaçırmadım. İkinci yönetmen Ayhan Özen’in uyarısı olmasa az kalsın tramvay durağını ve meydanın fotoğraflarını güneş batmadan çekemeyecektim. Fotoğrafları çekip dönünce Hilal Hanım ve ekibi otelin ikinci katında buldum. Seyit’in hamam sahnesi vardı. Setin son günlerinde Seyit’in hamam sahnelerine denk gelmek de sanırım benim şansım ;) Son bölümde göreceğiniz sahnenin başından sonuna kadar ekibin nasıl titizlikle çalıştığına gözlerim ile şahitim. Dizinin yardımcı yönetmeni Ece Tahtalıoğlu Pertez ve görüntü yönetmeni Hüseyin Tunç ile de tanıştım bu arada. Hatta Hüseyin Bey’le tanışmamız da Ushan Çakır’ın fotosunu çekerken Hüseyin Bey şakasına fotoya çıkıntılık yaparken oldu. ”Fotoğrafı siteye koyacağım beyefendi, siz girmeyin lütfen!” diyerek kabalık yaptım bir de. Sonrasında gülüştük ve özür diledim tabii. :))  (Hüseyin Bey’in ahı tutmuş olacak ki Ushan fotoğrafta gözü kapalı çıkmış.)

Seyit’in dert köşesi.

Birinci ekip üst katta Seyit, Kurtçuk Sabri, Celil ve Ayşe sahnelerini çekerken ikinci ekip de alt katta Mürvet ve Tina sahnelerini çekiyordu. Aynı mekanda çalışırken kayıta sırayla giriyorlar. Üst katta kayıt varsa alt kat sessizce bitmesini bekliyor, alt katta çekim varsa üst kat sessizce bekliyor. Hilal Hanım ve Ayhan Bey senelerdir beraber çalışmanın verdiği  uyum ile sahneleri bir bir çekip bitirdiler. Bu defa alt kattaki çekimleri izlemek için Ayhan Bey’in yanına konuşlandım tabii ki. İlk önce sevgili Seda Güven ile tanıştım. Seda Güven çiçeği burnunda yeni gelin ışıltısındaydı. Çok tatlı çoook. Samimi, sevecen ve senelerdir Hilal Hanım’ın disiplininde çalışmaya alışkın olduğu için de temiz oyunculuk çıkartan bir oyuncu.  Fahriye Evcen de çok zarif ve kibar bir kadın. Ekranda gördüğümüz o porselen bebek ışıltısındaki  güzelliği çıplak gözle bakınca da aynı. Çok disiplinli bir oyuncu. İnsan gözüyle görünce magazinde çıkan haberlere de anlam veremiyor. Ben orada bulunduğum saatler boyunca işini hakkıyla yapmaya çalışan, arkadaşlarıyla gülüp eğlenen genç ve yetenekli bir oyuncu gördüm. Ayrıca star ışığı başka bir şey arkadaşlar ve kendisinde de bundan bolca var. Işıl ışıldı..

Şura ve Seyit’in son kez birlikte oldukları ve ayrıldıkları oda. Seyit ve Şura’nın “özçekimi” de bu odada olmuştu.

İki ekip de harıl harıl çekim yaparken sanat ekibi de akşam yemeği sonrasında yapılacak çekim için Mutfak’ı hazırlıyordu. Arı gibi düzenli çalışan bir ekiptiler sizin anlayacağınız. Akşam yemeği için ara verildiğinde Hilal Saral ile Kurt Seyit Şura macerasını etraflıca konuşmamak olmazdı tabi ki.


Rusya çekimleri teknik olarak nasıl geçti?
- Rusya çekimlerinde kendi ekibimiz haricinde profesyonel bir ekiple daha çalıştık. Rus ekip işimizi kolaylaştırmak için  çok özverili ve tam uyum içinde çalıştı. Bölümleri seyrettikten sonra genelde soğuk görünen mekanları çok sıcak yansıttığımız için özel olarak teşekkür ettiler. Onların iş disiplini gerçekten çok profesyonelce, en ince detaya kadar çok kolaylık sağladılar bize. O kadar uyumlu çalışınca ortaya enfes görüntüler çıktı tabi ki.

Rusya çekimleri sizin için nasıl bir deneyimdi?
- Her yönetmen kendine has belli disiplinlere sahiptir. Ben senaryo elime geldiğinde onu gözlerimi kapatıp önce bir çekerim. ”Şu şurda durmalı, bu böyle bakmalı, beriki şunları şunları yapmalı,” diye. Eğer ki kafamda gözlerimi kapadığımda bir şeyler yerli yerine oturmamışsa onu oldurana kadar uğraşırım, o eksik tamamlanmalı illa ki..  Açıkcası beraber çalışma şansı yakaladığım Rus ekip her yönetmenin yaşaması gereken türde güzel bir vizyon kattı bana. İyi ki bu işin içinde olmuşum ve onlarla çalışmışım diyorum.

Nermin Bezmen kendi dedesinin hayatına zaten vakıftır da Şura’nın hayatına dair dökümanlara nasıl ulaşıldı peki?
- Onun çok ilginç bir hikayesi var. Nermin Bezmen romanı yazarken kitabı basmadan; O dönemi yaşayan, Bolşevik ihtilalinden sonra Pera’ya yerleşmiş ve o yaşlarda olan birini arıyor. O dönemi yaşamış bir insandan dinlemek ve Şura’yı tanıyan birini bulmak ümidiyle.. Bir yazar arkadaşı da “Öyle birini tanıyorum ben, dur tanıştırayım,” demiş. Arkadaşı ile kadınla tanışmak için yanına gitmiş derdini anlatıp Şura’nın da fotoğrafını göstermiş. Kadın fotoğrafı görünce; ” Siz benim kardeşimi nerden tanıyorsunuz? Hikayesini nerden biliyorsunuz?” demiş.

Aman Allahım resmen tevafuk bu!
- Aynen öyle. Nermin Hanım Şura’ya ait bütün dökümanlara ve hikayenin Şura’ya düşen kısmına böyle vakıf olmuş. Sonrasında Şura’nın ablası ölene kadar görüşmeyi hiç kesmemiş.

Hikayenin anlatıcısı Tina yani??
- Evet. Tina neden bilmiyoruz ama bir daha Rusya’ya dönmemiş, ölene kadar İstanbul’da yaşamış.

Peki Kurt Seyit ve Şura rating savaşını niye kaybetti sizce?
Bence seyirci, Seyit’in ailesini bırakıp yabancı bir kadın için ülkesini terketmesini tasvip etmedi. Yerel izleyicinin hoşuna gidecek bir matematik değil bu. Hikaye bire bir gerçek hayattan uyarlandığı için pek de önüne geçilecek bir durum değildi açıkcası. Seyit izleyicinin kabul göreceği türden yaşamıyordu çünkü. Aşk için ülke değiştirip Şura ile de tutunamaması da ilginç bir çatışmaydı aslında. Bir de yeni sistem ve ölçümler bu dizinin hedef kitlesi değil maalesef. Dizinin kendi ülkesinde ilgi görmeyip yabancı izleyiciyi yakalaması da çok ilginç oldu.

Şeref otelin çalkantılı olayların yaşandığı mutfağı.

Biz sohbet ederken Zerrin Tekindor da tiyatro oyunu çıkışı ayağının tozuyla sete geldi. Kendisi bayıldığım bir oyuncu olmasının yanı sıra çok da muhteşem bir kadınmış. İnanılmaz sıcak ve samimi bir insan. Aşk-ı Memnu’dan beri  Hilal Saral ile beraber  çalışıyor. Kendisinin deyimiyle Hilal Saral’ın oyuncusu olmuş artık. Hilal Saral, Zerrin Hanım’ın oyunculuğunu anlatırken; ”Hâzâ oyuncu evet ama bunun yanında hala amatör ruh ile yapıyor işini,” dedi. Zerrin Hanım’ın takıntısı ise textlerine karşı aşırı sahiplenici olmasıymış. Hilal Hanım, ”Canım textlerimi getirir misin ordan?” diyerek textlerini arayan Zerrin Tekindor taklitleriyle epey güldürdü bizi. Oynadığı karakterlerin hayranı olduğumu söylediğimde ”Yaa gerçekten mi, seviyor musun hakikaten?” diye mahçup mahçup sormasını sanırım ömrüm boyunca sevgiyle hatırlayacağım. Zerrin Hanım’la tanışmak ”Aa ben seni biliyorum, okuyorum yazılarını,” deyişini duymak benim için harika bir anı oldu. Bu arada Zerrin Hanım aynı zamanda Ekranella takipçisi.. ;)

Şeref Otel’in bir yemekleri, bir de mutfak dedikoduları güzeldi.

Yemek arası sonrası Mutfak çekimleri için ekip toplandı ve çekimler başladı. Bu esnada gözlemlediğim bir şeyi buraya yazmazsam olmazdı kesinlikle. Hilal Saral her detaya acayip önem veriyor. ”Ammaaaan son bölüm’ün günahı olmaz,” rehaveti kesinlikle yok. Koca bir ekibin tekrar tekrar üstünden geçtiği ama gözden kaçırdığı en ufak hatayı bile es geçmedi. Ekibi ile arası bir kere çok iyi. Herkese karşı nazik ve sevecen. Sorun didikleme odaklı değil çözüm odaklı bir ekip başı olarak sekiz yıldır aynı ekibin başarılı olmasının da en büyük mimarı bana kalırsa. Saat 23:30’a yaklaşırken işini bitiren birinci ekip dağılırken ben de vedalaştım herkesle. Kurt Seyit ve Şura’nın harika emekçilerine de nezaketleri için çok teşekkür ederim.

Not: Sette çektiğim diğer fotoğraflar Ekranella Instagram ve Facebook hesabında.

YORUMLAR




DİĞER HABERLER