Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
#istfilmfest2019 filmleri 12: Uluslararası Yarışma

ULUSLARARASI YARIŞMA

İstanbul Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma bölümünde festivalin büyük ödülü Altın Lale için, “sinemaya yeni bakışlar” temasını izleyen filmler yarışıyor. 38. İstanbul Film Festivali Uluslararası Yarışma bölümünde 10 ülkeden 12 film yer alıyor.

İKSV’nin 16 yıl boyunca yönetim kurulu başkanlığını yürüten ve İstanbul Film Festivali’nin kurucularından Şakir Eczacıbaşı anısına sunulan Uluslararası Altın Lale Ödülü, bu yıl da Eczacıbaşı Topluluğu tarafından para ödülüyle destekleniyor.

Bu ödülün 10.000 Avroluk bölümü Altın Lale’nin sahibi olacak filmin yönetmenine, 50.000 TL’lik bölümü filmin Türkiye’deki dağıtımını üstlenecek firmaya, 5.000 Avroluk bölümü ise Jüri Özel Ödülü’nü kazanacak filmin yönetmenine takdim edilecek.

38. İstanbul Film Festivali Uluslararası Yarışma jüri başkanlığını, dünya çapında ses getiren ödüllü filmlerin yönetmeni Lynne Ramsay üstlenecek. Uluslararası Yarışma Jürisi’nin diğer üyeleri, Kanadalı yönetmen Philippe Lesage, birçok festivalden ödül kazanan oyuncu Damla Sönmez, İrlanda’nın en tanınmış ve saygın yeni nesil oyuncularından Moe Dunford ve Berlin Film Festivali Avrupa Film Marketi direktörü Matthijs Wouter Knol.

 

Sınır / Gräns / Border / Ali Abbasi (İsveç, Danimarka)

“Nordik kara film” Sınır, iki parlak ismi bir araya getiriyor: yönetmen koltuğunda Shelley ile tanınan Ali Abbasi, filmin uyarlandığı özgün romandaysa Let The Right One In / Gir Kanıma ile büyük başarı kazanan yazar John Ajvide Lindqvist. Üstelik filmin senaryo yazarlarından biri de Holiday / Tatil ile 2018’de festivale konuk olan yönetmen Isabella Eklöf. Şüphelendiği, kendi kadar tuhaf bir adamı takıntı haline getiren Tina adındaki bir sınır polisinin sonunda kendi varlığını bile sorgulayacağı birtakım sırları öğrenişini anlatan Sınır aşk filmi, doğaüstü ve kara film öğelerini zekice harmanlıyor.

2018 Cannes, En İyi Film, Belirli Bir Bakış

2018 EFA AVrupa Ödülleri, En İyi Görsel Efekt

2019 GuldBagge (İsveç) En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Makyaj, En İyi Görsel Efekt, En İyi Ses

 

 

Nebula / Tarık Aktaş (Türkiye)

Hay, yedi yaşındayken açık arazide ölü bir at bulur. Büyüleyici keşfi başında yaptığı gözlemler, yetişkinlerin gözünde bir at leşine dönüşen bu sorundan kurtulmak için verilen çaba onu yetişkinliğinde bile etkileyecek bir anıya, uyanışa dönüşür. Yirmilerine geldiğinde kurban bayramında, koyunun boğazını keserken yanlışlıkla kendi bacağını keser. Bu olay, bir şekilde geçmişinde yaşadığı çocukluk anısının yeniden ortaya çıkmasını sağlar. Koyun ve kendisi arasındaki bağın farkına varmasıyla birlikte, Hay, kendisi ve köyün etrafında gerçekleşen olaylar arasında bir ilişki olduğunu gözlemlemeye başlar. Böylece, adım adım, madde ile canlının uyumuna, ruhun doğadaki yerine tanık olduğu kaçınılmaz bir yolculuğa çıkar.

2018 Locarno, Gelecek Vaad Eden En İyi Yönetmen

2019 International Spirit of Fire Debut Film Festival, Gümüş Tayga

 

*018 Locarno Gelecek Vaad Eden En İyi Yönetmen- 2018 LOCARNO -- Gelecek Vaat Eden En İyi Yönetmen 

Yem / Bait / Mark Jenkin (İngiltere)

Şubat’ta Berlin Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan Yem, yalıtılmış bir toplumdaki kardeş kavgasının hikâyesini, benzerine ender rastlanan bir teknikle aktarıyor: 70’lerin meşhur Bolex kamerasıyla 16mm siyah-beyaz çekilen filme yönetmen Mark Jenkin, özel geliştirdiği bir işlemle elle müdahale ediyor. Böylece dik yamaçlar, ifade dolu yüzler, balıkçı ağları, mangal dumanı gibi görsel ayrıntılar sürekli değişen bir ışık ve dokuyla perdeye yansıyor. İngiltere’nin güneybatı ucu, Kelt Denizi’nden okyanus dalgalarını göğüsleyen; yabancılaşmanın, küskünlük ve öfkenin kıyıya vurduğu Cornwall’daki kartpostal gibi bu balıkçı köyü; ekonomik sıkıntılar, kentsel dönüşüm ve aile içi anlaşmazlıklara pürüzlü, siyah-beyaz bir estetikle tanık oluyor.

 

Diane / Kent Jones (ABD)

Muhteşem Hitchcock/Truffaut belgeselinin yönetmeni Kent Jones, yürütücü yapımcıları arasında Martin Scorsese’nin de yer aldığı ilk uzun metrajlı kurmaca filminde 21. yüzyılda yaşlanmanın dinamiğini irdeleyen duyarlı bir karakter portresi çiziyor. Zamanını eroin bağımlısı huysuz oğluyla uğraşmak ve ölüm döşeğindeki kuzenini hastanede ziyaret etmekle geçiren emekli dul Diane, içten içe kol kanat gerdiği bu insanların kaderlerinden sorumlu olup olmadığını sorgulamaktadır. Bu dünyadan ayrılan arkadaşlarının sayısının da artmasıyla Diane’in kendi faniliğiyle de yüzleşmesi kaçınılmaz olur. Jones’un kendi annesi üzerine dayandırdığı Diane karakterinde Mary Kay Place adeta oyunculuk dersi veriyor.

2108 Locarno, Ekümenik Jüri, Mansiyon

2018 Tribeca, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetimi, En İyi Kurmaca Film

2019, Palm Springs, Gelecek Vaad Eden Yönetmen

 

 

Sinek Kuşu / Bolsae / House of Hummingbird / Bora Kim (Güney Kore)

Seul, 1994... Seongsu Köprüsü’nün çöktüğü yıl, 14 yaşındaki Eunhee sevgi peşinde şehri turlayıp duruyor. Ailesinden beklediği ilgiyi görmeyince, kalbini teslim edecek birilerini arıyor. O yıl gazete manşetleri büyük olaylarla dolu, ama Eunhee bunun farkında değil. Eunhee’yi anlayabilecek tek kişi okula gelen yeni kadın öğretmen Youngji olabilir mi? Ödüllü kısa film yönetmeni Bora Kim’in ergenlik, eğitim, aile ve toplum baskısı kavramlarını ele alan bu ilk uzun metrajlı filmi, eleştirmenlerce “yeni ve büyük bir yeteneği müjdeleyen, heyecan verici bir film” olarak övülüyor.

2019 Berlin, Büyük Ödül - Generations, Fipresci Ödülü

2018 Busan, NETPAC Ödülü, İzleyici Ödülü

2108 Seul Bağımsız FF, En İyi Film - Yeni Akımlar, En İyi Erkek Oyuncu

 

 

Kırmızı / Rojo / Benjamin Naishtat (Arjantin, Belçika, Brezilya, Almanya, Fransa, İsviçre)

Üçüncü uzun metrajlı filminde genç yönetmen Benjamin Naishtat, başrolleri Güney Amerika’nın en büyük oyuncularına, Dario Grandinetti ile Alfredo Castro’ya teslim ediyor. Film, 1970’lerin ortasında tuhaf bir yabancının kasabanın saygın avukatı Claudio’ya hakaret etmesiyle başlıyor. Adam terslenip kovulduğunda kendince intikam almaya niyetleniyor. Ancak olaylar ölüm, sırlar ve suskunlukla, hiç kimsenin beklemediği bir yönde gelişiyor. 1970’lere duyduğu sinemasal hayranlığı, kendi ailesinin tarihçesi ve Francis Ford Coppola, Sidney Lumet ile John Boorman’ın suç filmlerinden beslenen yönetmen Naishtat, Arjantin’in en karanlık yıllarındaki toplumsal sessizliği öngören, gergin bir suç filmi ortaya çıkartıyor.

2018 San Sebastian En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Görüntü Yönetimi

 

 

Dünyanın Sınırında / Les Confins du Monde / To The Ends of the World / Guillaume Nicloux (Fransa, Belçika)

Aşk Vadisi ve Son filmlerinin yönetmeni Guillaume Nicloux, bu kez sıradışı bir savaş filmine imza atıyor ve pek sık işlenmeyen bir konuyu ele alarak 1945’te, Vietminh savaşçılarının Çinhindi’ne düzenledikleri saldırılar sonrasında bir Fransız askerini izliyor. Binlerce sivilin öldürüldüğü katliamlardan kurtulan Robert, ailesinin intikamını almak amacıyla Fransız ordusuna katılıyor, ancak ne savaş ne de planları beklediği gibi gitmiyor. Özellikle teknik ustalığıyla öne çıkan, Cannes Film Festivali’nin Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde prömiyerini yapan Dünyanın Sınırında konusu, fantastik atmosferi ve sert sahneleriyle Kıyamet ve Müfreze filmlerini anımsatıyor.

 

 Lanetli Kumaş / In Fabric / Peter Strickland (İngiltere)

Burgundy Dükü ve Berberian Sound Studio filmlerinin eksantrik İngiliz yönetmeni Peter Strickland, görselliğiyle ve atmosferiyle İtalyan ustalar Dario Argento ve Mario Bava’ya saygı duruşu niteliği taşıyan yeni filminde koyu kırmızı bir elbisenin lanetini takip ediyor. Birbirinden tuhaf çalışanlarla bezeli, cehennemvari D&S mağazasının kış indiriminde satılan bu göz alıcı gece elbisesi, Lanetli Kumaş’ın başkahramanı. Renk cümbüşüyle bezenmiş stilize setleriyle mest eden; giallo, doğaüstü, moda, gerilim filmlerine göz kırpan bu son filmiyle Strickland bir kez daha özgünlüğünü kanıtlıyor.

2018 Austin, En İyi Yönetmen

2018 Mar Del Plata, En İyi Film

2018 Les Arcs, En İyi Görüntü Yönetimi

 

Canım / Delband / Beloved / Yaser Talebi (İran)

İran’da Elburz Dağları’nda yaşayan Firuze, dokuz yaşındayken babasını kaybetmiş ve hayatın zorluklarıyla erken tanışmış. Çocukluğunu yaşayamadan ev işlerine bir yetişkin gibi koşturmuş ve annesine yardım etmiş. Henüz 14 yaşındayken de kendisinden yaşça büyük bir çobanla evlendirilmiş. O gün bugündür dağlarda, zor doğa koşullarında yaşıyor Firuze. Fakat 80 yaşına varan bu bilge kadının hayata bakışında cesaret verici müthiş bir taraf var. Başına gelenlere rağmen hayatı sevmek ve yaşamaktan vazgeçmemek konusunda önemli bir ders veriyor. IDFA başta olmak üzere birçok önemli uluslararası belgesel festivalinde izleyiciyle buluşan Canım, tanıdık bir hikâye anlatırken bizleri cesareti ve gücü eşsiz bir kadınla tanıştırıyor.

 

Gözü Kara / Podbrosy / Jumpman / Ivan I. Tverdovsky (Rusya, Litvanya, İrlanda, Fransa)

Genç Oksana, minik Denis’i doğar doğmaz karton bir kutuya koyup terk eder. Aradan on altı yıl geçtikten sonra Oksana, geçmişin bedelini ödemeye hazır, Denis’i kaldığı yetimhaneden kaçırır. Hassas ve kırılgan Denis’in öyle bir özelliği vardır ki annesi çocuğun bu hâlini sömürmek için hiç vakit kaybetmez: Denis, hiç acı hissetmez. Zoology filminde kuyruklu bir kadını konu edinen genç yönetmen Tverdovsky, yeni filminde yine dışlanmış, reddedilmiş, sıradışı bir karakteri mercek altına alıyor: “Çoğumuzdan farklı ya da onları benzersiz kılan özel bazı nitelikleri olan insanlar; işte onlar gerçekliğimizi değiştirirler.”

2019 Karlovy Vary, Jüri Özel Mansiyon

 

Aether / Rûken Tekeş (Türkiye, İtalya)

“Doğanın doğum-ölüm-yeniden doğuş döngüsüne yargılardan uzak, özgür bakışlı bir yolculuk... Bir yönetmenin, yakında hidroelektrik barajın suları altında kalacak kadim topraklarına 21 günlük saygı ziyareti. Buranın eterik özünü hislerle, gözlemlerle yakalamaya çalıştığı ve sezgilerle ilerleyen film, mekânın hakikatinden uyanan bir kronolojiyi izliyor.”

 

 Ağaçlardan Bahsetmek / Talking About Trees / Suhaib Gasmelbari (Sudan, Fransa, Çad)

 “Sudan Sinema Kulübü”nün yegâne üyeleri İbrahim, Süleyman, Manar ve Altayib. 45 yıldır arkadaşlar, idealistler ve son derece insancıllar. Uzun yıllar sürgünde ülkelerinden ve birbirlerinden ayrı kaldıktan sonra eski bir hayallerine can verebilmek için yeniden bir araya geliyorlar: eski filmleri toplamak ve eski salonu ayağa kaldırarak Sudan’a sinemayı yeniden getirmek. Bu hayatta bir iz bırakabilmek ve sinema sevgisini aşılamakta kararlılar. Zamanında yarattıkları, kaybolan ya da geriye kalan görüntülerle memleketlerinin güzel ve feci yüzleri ortaya çıkıyor. Berlin Film Festivali Panorama bölümünde dünya prömiyerini yapan Ağaçlardan Bahsetmek’in yüreğinde hayaller, sanat, dostluk, dayanışma, eski mektuplar ve geçmişin hayaletleri yatıyor.

2019 Berlin, En İyi Belgesel

 

 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER