"Hayat tercihlerden ibarettir!
Bu yazının başlığı benim hayat mottom. Bahanelere inanmam ben. Yaşadıklarımızdan kendimizin sorumlu olduğuna inanırım. Başımıza gelen, yaşadığımız her şeye bahane bulmadan sorumluluğu kabul etmemiz gerektiğini düşünürüm. Sorumlu bizizdir çünkü. Bir karar veririz ve o kararın iyi ya da kötü sonuçlarına katlanırız. Zaten karar vermek de bir nev-i tercih yapmaktır.
Ömer 'Ben bir tercih yaptım. Zamana bırakmayı tercih ettim.' dedi Sadri Usta'ya. Aslında Ömer hayatı ile ilgili çok önemli bir karar verdi. Aşkı yaşamayı seçti. Kafasında soru işaretleri yok mu tabii ki var, ama o soruların cevaplarını da bilmemeyi tercih etti şimdilik. Yasemin neden kavuşamadıklarını sorduğunda Sinan'ın verdiği tepki hiçbirimizin gözünden kaçmadı eminim. Ömer İplikçi'nin cevapsız sorularla nasıl yaşadığına şaşırıyor olabilirsiniz, ama onu anlamaya çalışın. Belki sorularına cevap aldığı hayatı istemiyordur ya da alacağı cevaplardan korkuyordur. Ne dersiniz?
Ömer yaptığı bu tercihin sonuçlarına katlanacak. Ha sakın yanlış anlamayın! Bunu kötü anlamda söylemedim. 'Defne'ye bu kadar yüklenmek doğru gelmedi bana' cümlesi bize geleceğe dair çok şey anlatıyor aslında. Defne'nin ne kadar ağır bir yükün altında olduğunu anlamış Sinyor İplikçi. E anladığına göre sır ortaya çıktığında daha farklı değerlendirebilir gibi gelmedi mi size de? Defne bu oyunun başkahramanı olmasına rağmen; sanki herkesten daha az etkilenecek gibi bir düşünceye kapıldım ben. Neyse izleyelim görelim bakalım."
Bu satırlar 39. bölüm yorumumun girişinden. Yazımın başlığı “Hayat tercihlerden ibarettir!” di. Ömer'in "Biz nasıl tercihlerimizden ibaretsek; kadınlar da bu durum daha keskin" dediğini duyduğumda nedense bu bölüm yorumum geldi aklıma. Ömer’in bu sözleri, yaptığı tercihi ne kadar sahiplendiğini ve sonuçlarına katlanmaya ne kadar hazır olduğunu hissettirdi bana. Artık anlıyoruz ki Defne'yi her halinle, her şeyinle seven bir Ömer var. Defne zaten açık bir kitap gibi… Yaşadığı her duyguyu yüzünden okumak mümkün… Defne'yi iyice çözmüş, anlamış ve tanımış Ömer’in sır ortaya çıktığında Defne’ye karşı çok da sert olacağını düşünmüyorum açıkçası. Yani, Deniz’e tasarımını verdiğini öğrendiğindeki Ömer’i görmeyiz bence. Uzun zamandır hep aynı şeyi yazıyorum zaten. “Sır dikenli bir top”, ama bu sefer Defne’nin sırtına batmayacak. Batsa da çok acıtmayacak gibi geliyor bana.
Her iki fragmanı da izlediğimde anladım ki Defne ile Ömer için “yeni başlangıçlar” zamanı. "Biz Defne'yle kendi tarihimizi yeniden yazacağız. Onun ne kadar kötü anısı varsa unutturacağım.” Ve Defne ile Ömer kendi tarihlerini yazmaya başladılar bile…
48.bölüm yorumumda Defne'nin dede konusunu Ömer'e söyleyeceğini tahmin ettiğimi yazmıştım, ama fragmanı izlediğimde gördüm ki Defne Ömer’e Neriman’daki bu sürpriz kahvaltının nedenini söyleyemiyor, ama Neriman’ı da delirtiyor. Defne korkma artık şu kadından! Senin kaybedecek şeylerin varsa; onun daha çok var emin ol. Yani neredeyse “dik dur eğilme bütün fanlar seninle” diye tezahürat yapasım geliyor. Defne nasıl bir bahane uydurdu da Ömer’i içeri sokmadı bilinmez, ama Neriman’la konuştuğu sahnede Ömer’in gözler fıldır fıldır. Nasıl bir açıklama yapacak merakla beklemekteyim.
Bu arada ne Neriman ne de Hulusi Bey pes etmeyecektir. İkisi de “dediğim dedik çaldığım düdük” karakterler. Defne’nin isteme töreni oldukça sancılı geçecek anlaşılan. Çok mutlu başlayan bir olay, yine dede ve yine Neriman yüzünden bozulabilir. Ömer geçmişi hatırlayabilir, ama biliyoruz ki artık yalnız değil! Defne’si var… Tahminim dede ile torunun karşılaşma anı bölüm sonu olur. Ömer bu durumdan hiç hoşnut olmayacaktır. Biz de bölüm sonu donar kalırız artık☹ Sonra bekle ki 1 hafta geçsin!
Pozitif düşüncenin gücüne çok inanıyorum biliyorsunuz. Zaman zaman twitter’da Kiralık Aşk için evrene mesaj listeleri yapıyoruz. Hem eğleniyoruz, hem gülüyoruz, hem de belki sesimizi bir duyan olur diye ümitleniyoruz. Amaç keyifli zaman geçirmek yani ^.^