Bodrum Masalı çok bekletti bizi ama bir geldi, pir geldi. Ve ikinci bölümünden sonra kolay kolay gidici olmadığını da gösterdi. Bir kısmıyla ilk kez tanıştığımız pırıl pırıl bir gençler kadrosu var, bir ilk bakış atalım mı bu hepsi birbirinden özel gençlere? 

Ateş (Alperen Duymaz):

Ateş gibi maşallah. Emekçi olarak bindiği teknede eski hayatından arkadaşlarını görüp kaçtıktan sonra bilenip geri geldiği sahne ilk bölümün en etkileyici anıydı. İkinci bölümde de şaşırtmadı bizi. Babasına diklendiği sahnelerin ayarı o kadar iyi ki, kim ergen, kim yetişkin belli olmuyor. Aras Bulut İynemli'ye benzetiliyor ama Çağatay Ulusoy ekolünden mezun olur. Alperen Duymaz 1992 doğumlu, Tatlı Küçük Yalancılar ve Acı Aşk'ta oynamış.

Kelebek (Hilmicem İntepe):

Çok güzel yüzermiş, çok da çalışkanmış o yüzden ona Kelebek derlermiş. Temiz kalpli Kelebek'i aşk arısı soktu bile, bakalım ne yapacak? Gerçi ne yapacak, ham acı çekecek hem de Su’dan kopmayacak. 1992 doğumlu ve dansçı Hilmicem İntepe 18 yaşına kadar Bodrum'da yaşamış. Belki deyim yerindeyse ‘kendi çöplüğünde’ olmanın da verdiği rahatlıkla ilk oyunculuk sınavından yıldızlı bir dereceyle geçti. Aman haksızlık olmasın, bir çok genç ‘oyuncu’dan daha rahat kendisi. Sırf etraf meselesi değil bu, belli.

Rana (Zehra Yılmaz):

Karanlık tarafın temsilcisi olduğunu derhal belli etti. Böyle ihtiraslı bir kız Ateş dururken niye halis munis Cenk'e takmış ki derken, Alara'nın en yakın arkadaşı olduğunu hatırlayınca, durum aydınlandı. Zaten son durumda Ateş onun için pek de çekici olmayabilirdi. İlk bölümün en dikkat çekici karakterlerindendi. Ece Sükan ile Kuzey Güney'in Venüs'ü Göksen Ateş'i andıran sıra dışı bir tipi var. Azeri kökenli Zehra Yılmaz 1994 doğumlu, inanılmaz ama bu ilk dizisi. Ekranın böyle nadide tiplere çok ihtiyacı var.

Uzay (Serhan Onat):

Akla hemen MedCezir'in Orkunç'unu getirdi ama ondan çok daha rahat, esprili bir karakter. Dili durmayacak, sosyal medyayla ilişkisi hız kesmeyecek, ortalığı karıştırmaya devam edecek. Kötülükten zevk aldığını belirmekten zevk alan bir oyun tarzı var, daha da açılır. Daha önce Muhteşem Yüzyıl'da rol alan Serhan Onat 1994 doğumlu, seyyah ve dansçı. Kelebek'le bir dans düellosuna girişsinler isteriz, ortam müsait.

Su (Dilan Çiçek Deniz):

Annesinin kuzusu, iyi aile kızı. Ayran gönüllü değil, Cenk'i zor bırakır ama Rana'dan çekeceği var. Çok üzülecek ve onu Kelebek teselli edecek. İkinci bölümde hafiten diş de gösterdi ama biliyoruz ki kötülük sonradan öğrenilmez. Su da iyi bir insan. Annesi Yıldız’ı ‘sıkıcı’ bulanlar oldu bu sitede, büyüyünce belki o da ‘sıkıcı’ olur ama kimseye kötülük yapmadan istediğini elde edecek bir kadın olacak kuşkusuz. 1995 doğumlu Kainat Güzeli (2014) daha önce Tatlı Küçük Yalancılar ve Güneşin Kızları'nda rol almıştı.

Aslı (Ezgi Şenler):

Hem akıllı, hem güzel, hem de değdiği bütün hayatları çekip çevirecek kadar becerikli. Genç takımın ayakları yere basan tek karakteri. Üzülecek gibi duruyor ama onda kendini ezdirecek göz yok, bu nedenle bizi fazla üzmez. 1993 doğumlu Ezgi Şenler balerin ve dansçı. Oyunculuğuna bakınca bunun televizyondaki ilk rolü olduğuna inanmak çok güç.

Alara (Serel Yereli):

Ateş'in büyük aşkı Alara düzgün bir kıza benziyor ama en yakın arkadaşları Uzay ve Rana olan biri ne kadar düzgün kalabilir? Hele de en hafifinden duyarsız bir annenin çocuğu ve aşırı derecede babasının kızıyken? 1995 doğumlu Serel Yereli dört yaşından beri şarkı söylüyormuş. O Ses Türkiye'ye katılmışlığı var, bu ilk rolü.

Cenk (Bora Cengiz):

Halis munis iyi çocuk dedik, hemen belli etti kendini. Rana'dan paçayı kurtarır belki ama Su'yu kaptıracak tabii ki. Uzay gibi neon ışıklarla süslü bir kötülükten çok derin bir sinsilik sahibi kendisi. Uzay’dan çok ondan korksunlar. 1990 doğumlu Bora Cengiz ekibin en genci görünmekle birlikte en büyüğü ve deneyimlisi. Sana Bir Sır Vereceğim, Yedi Güzel Adam, Çilek Kokusu rol aldığı dizilerden. Zeki Demirkubuz'un Kıskanmak'ında da oynamış.