Premium İngiliz drama kanalı BBC First, 27 Mayıs 2020'de Türk Telekom Tivibu aracılığıyla izleyicileriyle buluşuyor. Birçok özel yapımın yer alacağı bu kanalda uzun yıllardan sonra Doctor Who, Türkiye’ye yeniden giriş yapıyor.
Doctor Who’nun modern serisi diye anılan döneminin 11. sezonu da BBC First kanalında yayınlanmaya başlayacak. Mandip Gill (Yasmin Khan) ve Tosin Cole (Ryan Sinclair) ile bu vesileyle röportaj yapma fırsatı bulduk. Favori Doktor’unuz kim? sorusuna kıyamadıklarından cevap vermediler ama diğer sorularımızı içtenlikle yanıtlamışlar.
Bütün Doctor Who hayranlarının hayali Tardis’le zamanda yolculuk yapmaktır. Bu, sizce nasıl bir his? İzlemek dışında o havayı solumak nasıldı?
Mandip: TARDIS ile seyahat ettiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu şansın ne demek olduğunu çekim sıralarında ona ne kadar yakın olduğunuzda da hissediyorsunuz. Dışarıdan baktığımızda, Doctor Who’nun insanlara ne anlam ifade ettiğini daha iyi anlıyorsunuz. Hem kişisel olarak hem de profesyonel olarak, böyle bir dünyanın parçası olmaktan dolayı çok mutlu ve heyecanlıyım. Kostümlerden, çekim mekanlarına, tanıştığımız karakterlere kadar hepsi hayatta bir kez yaşanabilecek ve unutulmayacak bir deneyim!
Tosin: Bilmiyorum, sonuçta gerçek değil! (Gülüyor)
12. sezonda Yasmin ve Ryan arasında bir yakınlık var gibiydi ama bunun devamını görmedik. Siz bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Mandip: Ryan ve Yasmin arasındaki ilişki çok doğal ilerliyor bu nedenle senarist Chris Chibnall'a şapka çıkarırım. Birlikte yoğun bir yolculuğa çıkıyor ve ikisi de eskiden kötü deneyimler atlattılar. Bu nedenle ikisi de bir kaçış arayışında. Yani onları ‘aralarında bir şey olacak mı, olmayacak mı?’ gibi romantic bir oyunda görmek bu şartlar altında çok normal bir durum. Tosin: Durum bu, elden bir şey gelmiyor!
En sevdiğiniz bölümleri söyleyebilir misiniz? Özellikle dönem hikayelerinde farklı kostümler giyiyorsunuz. Bu anlamda bir tercihiniz, sizin için özel anlamı olan bir bölüm var mı?
Mandip: En sevdiğim bölüm, yarattığım anılarım için aradığım şeye bağlı olarak değişiyor. 11’inci sezondan ‘Rosa’ bölümünü, 12’nci sezondan ise ‘Spyfall Part 1 ve Part 2’ diyebilirim.
Tosin: Benim 11’inci sezondaki favori bölümüm ‘Rosa’. 12’nci sezonda ise aksiyonlu sahnelerinden dolayı favori bölümüm ‘The Haunting of Villa Diodati’.
Gerçekten zamanda yolculuk yapıyor olsaydınız hangi zamana gitmek isterdiniz?
Mandip: TARDIS ile seyahat ediyor olsaydım, her şeyin başladığı zamana gidip nasıl başladığını görmek isterdim. Nasıl başladığını tam olarak bilmeden her gün yaşıyor olmak bana göre inanılmaz bir durum ve bunun nasıl olduğunu düşünerek bile saatlerimi geçirebilirim. Fakat zamanda geri gidip öğrendiğim zaman, geri gelecek ve bunu kendime saklayacağım. Belki küçük bilgi kırıntılarını öğrenmek isteyen insanlar ile paylaşabilirim. Tabii benim zamanda yolculuk yaptığıma, her şeyin başlangıcına gittiğime inanmayacakları için bunların benim fikrim olduğunu düşünecek ve zekama hayran olacaklar.
Tosin: Sanıyorum kişisel olarak çok etkilendiğim tarihi olaylara geri gitmek isterdim. Ya da neler kaçırdığımı görmek, neyin nasıl olduğunu öğrenmek için de zamanda yolculuk yaparak geçmişe gidebilirim.
Tosin’e soruyorum. Ryan ve Graham arasındaki ilişkiyi nasıl tanımlar? 12. sezonda araları düzeldi, birlikte Doctor’un yanından ayrılıp dünyayı keşfe çıkabilirler mi?
Tosin: 11’inci sezondaki ilişkileri anlamak biraz zor. Ryan olanlardan memnun değil. 12’inci sezonda bazı değişiklikler yaptılar ve aralarındaki ilişki şimdi çok daha iyi. Aralarındaki ‘yeni jenerasyon – eski jenerasyon’, tartışması hala devam ediyor fakat ilişkileri sezon boyunca daha olgunlaştı ve birbirini destekler hale geldiler.
Şimdiye kadar karşılaştığınız düşmanlar arasında en korkutucusu sizce hangisiydi?
Mandip: Benim için karşılaşılacak en korkutucu canavarlar, çekimleri sırasında büyüklükleri ve varlıkları nedeniyle ‘The Dregs’ olurdu. Bazı canavarlar, post prodüksiyonda ekleniyor, bu nedenle ne kadar korkutucu oldukları sizin yaratıcılığınıza kalmış. Fakat zaman geçtikçe sizin de zihniniz yoruluyor ve canavarlar hayal gücünüzde daha küçük ve daha az korkutucu oluyor. Cybermen ile karşılaşmada bu şekilde ilerledi. 'Ascension of the Cybermen' bölümünde, Cybermen üzerimize yürüyordu. Karakterler ise karanlık bir delikten kaçmaya çalışıyordu. O delikten zamanında çıkıp çıkamayacağımızı düşünmek o kadar sinir bozucuydu ki...
Tosin: Bana göre en korkutucu düşman, 12’nci sezonda, ‘The Haunting of Villa Diodati’ bölümünde yer alan Lone Cybermen. Yarı insan yarı siber insan görünü gerçekten karanlık ve korkunçtu.
Dizide karşılaştığınız favori tarihsel kişilik olarak kimi söylersiniz?
Mandip: Rosa Parks en sevdiğim tarihi karakter. Vinette Robinson onu mükemmelliğe yakın bir şekilde canlandırdı ve tarihi değiştiren bu olağanüstü cesur kadınla tanışmanın nasıl bir şey olduğu hakkında bir fikir verdi Bunu Goran Višnjićs'in Nikola Tesla’sı takip ediyor. Goran, onu hayata döndürme konusunda mükemmeldi, tuhaflıklar, enerji ve bu şaşırtıcı adamın saf gücü mükemmelliğe teslim edildi.
Tosin: Ben de tercihimi Rosa Parks’tan yana kullanmak istiyorum.
Yasmin, polisliği bırakıp tam zamanlı bir yol arkadaşı olmayı ister mi? Yoksa karakter günün birinde ayrılması gerektiğinin farkında mı?
Mandip: Yasmin hayatının bu bölümünü çok seviyor ve kesinlikle kendi isteği ile ayrılmayacak. Doctor Who ailesinin ona sunacağı çok şey olduğu gibi onun da bu aileye katacağı çok şey var. Sheffield’den uzakta bu deneyimi yaşamaya ihtiyacı var fakat bunun sonsuza dek sürmeyeceğini bilecek kadar da akıllı. Polis olma konusunda müthiş bir tutkusu var ve bir gün Sheffield sokaklarına polis olarak döneceğini biliyor fakat çok daha fazla deneyimle.
Türkiye’ye dair bir anınız var mı? Daha önce geldiniz mi ya da merak ettiğiniz bir yer var mı? Türkiye’deki hayranlarınıza ne söylemek istersiniz?
Mandip: Henüz Türkiye’yi gezme fırsatı bulamadım ama hep seyahat listemde. Güzel havası, yemekleri ve insanları gelmeyi istememin temel sebeplerinden ve bir gün mutlaka geleceğim. Müzeleri ve pazarları renkli alışveriş için gezeceğim mekanlar arasında yer alıyor.
Tosin: Daha önce hiç Türkiye’ye gelmedim fakat bir gün tatil amaçlı gelmek isterim.
DORUK ÖNAL