Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
“Çok eskiden rastlaşacaktık”

Poyraz Karayel’de yine olaylara doymadığımız, Adil Topal’ı bile gördüğümüz bir bölüm izledik. Bunlar olur, her dizide görülür, mafyalar çatışır bir takım karanlık adamlar bir takım dünyaları yönetir, en kralı çekilmiş hepsi izlenip bitmiştir. Diyeceğim o değil o yüzden.

Bir dizide, vedalaşma cümlesi olarak “Çok eskiden rastlaşacaktık,” dendiğini çok sık duymayız mesela. Elimizde çay, tepside bir kilo çekirdek yayıla yayıla oturup televizyon izlerken, evin salonuna pat diye bu cümlenin düşme lüksünü her zaman yaşayamayız. İşte bu yüzden Dafne ile Sefer’in son konuşması şahanedir, herkes izlesindir. Dizi izlerken, bir cümle ile başka paragraflara götüren, hayran olunacak yeni kapılar açan sahnelere bayılıyorum. Çünkü insan önce Poyraz Karayel izler, oradan Vesikalı Yarim’e geçer, Türkan Şoray’ın efsunlu birisi olduğuna bininci kez inanır, İzzet Günay’a yine aşık olur, sonra “Çok kıymetli bir şey bulursun da, sonra bulduğuna bile bin pişman olursun, nereye koyacağını bile bilemezsin, öyle mi? Bir matahmış gibi.”

Vesikalı Yarım izlemeyen kaldıysa da bu hatayı daha fazla sürdürmesin çok rica ediyorum.

Zülfikar’ın Meltem’i sevmesinin güzelliğine de bir cümle kurmadan geçersem üzülürüm, söyleyip gitmek isterim. “Sıpa gibi gözleri var.,” diye anlattı ya Meltem’i, ben yine gerisini dinlemedim. Sevdiğimiz insanlardan bahsederken bu şekil bir samimiyet ve gerçekçiliği her zaman tercih etmişimdir. Sıpa gözlü diye sevdiğimiz insan büyüyüp eşek olur ve biz kırılıp dökülürüz gerçi illa ki, hikayelerin gelişme bölümü bu şekildedir, Zülfikar’ı dinlerken bunu düşündüm. Senaryo dediğin bunu yapmıyorsa hiç izlemeyelim zaten. O bir sahne çekecek, sen onun üzerine bin sahne hatırlayacaksın, başka türlüsünden sıkılıyorum ben.

Sevenlerin kavuştuğu, Pamuk’un bulunduğu mutlu günlerde iyi seyirler dilerim.

YORUMLAR




DİĞER HABERLER