Yoksulların başarıya erişmelerini anlatan hikâyeleri sık duyarız. Peki ya tam tersini? Bir zamanlar her şeyi olan insanların yıllarca başarılı bir hayat yaşadıktan sonra varını yoğunu kaybetmesini? Bu, daha az anlatılır.

Yapımını TMC’nin, yapımcılığını Erol Avcı’nın üstlendiği, yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin’in yaptığı, senaryosunu Başar Başaran ve Emre Özdür’ün kaleme aldığı, oyuncu kadrosunda Timuçin Esen, Şevval Sam, Murat Aygen, Alperen Duymaz, Toprak Sağlam, Dilan Çiçek Deniz, Hilmi Cem İntepe, Serhan Onat, Bora Cengiz, Kaan Çakır, Ebru Unurtan, Yener Gürsoy, Ezgi Şenler, Serel Yereli, Zehra Yılmaz, Nazlı Kar, Basri Albayrak, Cemalettin Çekmece,Tülin Yazkan ve Tugay Bahşi’nin yer aldığı Kanal D’nin yeni dizisi Bodrum Masalı 18 Ağustos Perşembe akşamı yayınlanıyor.

Bodrum Masalı, zenginlikten fakirliğe düşen Ergüven Ailesi’nin yeniden hayata tutunma çabasını anlatıyor. Murat Aygen tarafından canlandırılan ailenin babası Evren Ergüven, oteller zinciri sahibi, çok varlıklı ve hırslı bir adamdır. Karısı Yıldız (Şevval Sam) çocukları Ateş (Alperen Duymaz) ve Su (Dilan Çiçek Deniz) ile birlikte İstanbul'da görkemli bir hayat sürmektedir. Otellerinin büyük kısmının olduğu Bodrum'da ise ikinci bir kadınla kurduğu gizli bir yaşamı vardır. Evren'in bu düzeni art arda verdiği yanlış kararlar neticesinde gelen hızlı iflasıyla tamamen bozulur. Ailenin elinde avucunda Bodrum'da Yıldız'ın babasından miras eski bir ev ve küçük bir otelin yarı hissesinden başka bir şey kalmamıştır. Ergüven Ailesi lüks yaşamlarını terk etmek, o köhne eve taşınmak ve küçük otelle hayata yeniden başlamak zorundadır artık. Ne var ki otelin öbür yarısı Evren ve Yıldız'ın hayatları boyunca adını ağızlarına almamaya yemin ettikleri birine aittir. Faryalı (Timuçin Esen) adıyla tanınan kişi Yıldız'ın Evren'den önceki sevgilisidir. Evren'e kalırsa Yıldız onu hiç unutmamıştır. Yıldız'ın ise kocasının, tam evinin tam karşısına taşınan Bodrum’daki sevgilisinden henüz haberi yoktur. Bütün bu sırlardan habersiz olan Ateş ve Su kolejden, hayallerinden, arkadaşlarından, zengin ve güvenli hayatlarından kopacak, Bodrum'da hayatın ve ailelerinin hiç bilmedikleri yüzünü öğreneceklerdir. Her yıl tatile gelip zengin arkadaşlarıyla güzel günler yaşadıkları Bodrum'dan çok farklı bir Bodrum onları beklemektedir

Fikir halinde olduğu zamandan, bitmiş ürüne kadar işin her aşamasında yer alan dizinin yaratıcıları Reaksiyon Film/ Başar Başaran ve Emre Özdür, Bodrum’un dokusunun zengin ve fakir yaşantının arasındaki farkı vurgulamak için ideal olduğunu ifade ediyorlar.

Kanal D’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz set ziyaretinde, dizinin çekildiği mekânları gördük ve oyuncularla sohbet ettik. Survivor’ın en sevilen yarışmacılarından Hilmi Cem İntepe ile canlandırdığı Kelebek karakteri hakkında konuştuk. Bodrumlu Kelebek, Faryalı’nın kardeşi. Anne ve babasını elim bir kazada kaybettikten sonra abisiyle bir başına kalmış, o günden bu yana da hayatı iki yakasını bir araya getirebilmek için çalışmakla geçiyor. Hilmi Cem canlandırdığı karakterin, azimli, mücadeleci ve sözünün arkasından duran bir delikanlı olduğunu anlatıyor. Çekimler için Bodrum’a yerleşen Hilmi Cem artık eskisi gibi ağır spor yapmadığını, sabahları sete gitmeden önce sahilde uzun yürüyüşler yaptığını ve aslında bunun en sağlıklı egzersiz olduğunu söylüyor. Akşamüstü altıdan sonra yemek yemediğini de belirtiyor. Bu öğütleri can kulağıyla dinliyorum! Hilmi Cem ayrıca gerçek bir hayvan sever, bana telefonundan Muğla’daki evindeki kedisinin ve yavrularının videosunu gösteriyor.

Varlıklı bir ailenin kızı Su rolünü canlandıran Dilan Çiçek Deniz ise, güzelliği ve sevimliliği ile parlıyor. Su’nun çoğu kız çocuğu gibi babasına çok düşkün, akıllı, güçlü ve hazır cevap bir genç kız olduğunu bana anlatıyor. Sonra Aslı’yı canlandıran Ezgi Şenler ile tanışıyorum. Kıvırcık saçlı, güler yüzlü, hoşsohbet bir genç kız Ezgi. Dizideki evinin hemen önünde kurulan çay ocağının yanında konuşuyoruz. Aslı karakterinin, küçük yaşta ailesinin yükünü sırtlamak zorunda kalmış, çalışmaya odaklı bir genç kız olduğunu anlatıyor. Bu arada prodüksiyonun Aslı’nın evinde yer alan çocukluk fotoğrafları için Ezgi’nin kendi küçüklük fotoğraflarını istediğini öğreniyorum. Güzel bir detay☺

Ateş karakterini canlandıran Alperen Duymaz ile ertesi gün, sular seller gibi yağmur yağarken bir araya gelebiliyoruz. Bana, bugüne kadar her istediğini almaya alışkın, varlıklı bir ailenin çocuğu olan Ateş’in dönüşüm hikâyesini izleyeceğimizi anlatıyor. Cesareti ve yeteneği sayesinde hayatının nasıl farklı bir yöne doğru seyrettiğini hep birlikte göreceğimizi söylüyor.

Gittiğimiz mekânlar arasında Aslı’nın evi, Evren’in metresi Gözde’nin evi (evet Evren böyle bir insan), onun tam karşısında yer alan Yıldız (Şevval Sam) ve ailenin birlikte oturdukları ev ve olayların geçeceği otel vardı. Uygulayıcı yapımcı Engin Sarıal bize oteli gezdiriyor, Kelebek’in odasına da göz atma fırsatı buluyoruz. Otel o kadar güzel bir koyda ki, ben o karakterlerin yerinde olsam hiç oradan çıkmazdım.

Özetle Ergüven ailesi, bir zamanlar tatil için gittikleri Bodrum’da şimdi yeni hayatlarını kurmak zorunda. Alıştıkları çevreden kopan çocuklar, yeni arkadaşlıklar kuracaklar, hayattan zevk almanın, arkadaşlığın varlıkla, statüyle ilgisi olmadığını anlayacaklar.

Aslına bakarsanız zengin ya da yoksul herkes para nedeniyle üzülüyor. Yoksullar haftalıklarını almanın peşinde, evinden olmaktan işten kovulmaktan korkarken zenginlerin de parayla ilgili başka büyük dertleri var. Elbette zenginler gecenin bir vakti elektrik faturasını nasıl ödeyeceğim diye endişeler içinde uyanmıyor. Öte yandan dizide Evren Ergüven’in yaptığı gibi yanlış bir yatırım kararı sonucunda tüm varlıklarını yitirebiliyorlar. Korkular aynı. Yetersizlik ve olanı koruyamamak. Hâlbuki para bir araç. O sizi kontrol edemez, araçları insanlar kontrol eder.

Bir de sorumluluklar var tabii. Önce kendiniz sonra da sevdiklerinizden sorumlu olma hali. Bu, yaptıklarını sorgulamayı beraberinde getiriyor. Öte yandan gelecekten korkarak yaşayacak halimiz yok. Hele böyle güzel, tepede parıl parıl yıldızlar, mavi gökyüzü, billur gibi bir deniz, begonvillerle dolu bir yerde. Eminim Bodrum Masalı’nın karakterleri de korkularından, kuşkularından sıyrıldıklarında mutluluğu yakalayacak ve kendi masallarını yazmaya başlayacaklar.

Merakla bekliyoruz.