Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Anne’nin Cengiz’i Berkay Ateş

Ekranella’da yazıp da yerli dizi izlemiyorum demek biraz abes kaçacak ama durum bu benim için. Ama bunun yanında bazı diziler hakkında fikrim/bilgim var. Evde televizyon açık, haliyle kulak misafiri oluyorum zaman zaman.

Hangi dizi başlıyor, hangi dizi bitiyor, reytingler ne durumda gibi şeylerden az çok haberim var. Sadece yerli dizilere uzağım. Televizyonun başına geçip üç dört saat öyle baka durmak bana göre değil bu aralar.

Ama Anne dizisini izlemesem de neler olup bittiğine fazlasıyla aşinayım. Küçük kızın adı Turna mı, Melek mi sorusu bir süre kafamı karıştırdı ama çözdüm sonunda. Salı günleri reyting listelerinde ilk üçe yerleşmeyi de başardı bu dizi. Hele bir de Cengiz yok mu? Ah ulan Cengiz!

Hah işte ben Cengiz’den bahsedeceğim biraz. Yani çok değil. Biraz. Çünkü izleyicinin Cengiz olarak bildiği Berkay Ateş’le az da olsa kişisel sohbetim var. 2006 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü kazandığımda Berkay çoktan okula giriş yapmıştı. Benden bir yaş büyük kendisi. 19 Şubat’ta 30 yaşını doldurdu. Bu vesileyle mutlu yıllar diliyorum kendisine.

Neyse, yazıya geri döneyim. Berkay’a dair aklımda yer eden ilk anı hatırlıyorum. Yıl 2007, Beşiktaş’ta Abdi İpekçi Öğrenci Yurdu’nda kalıyorum. O gün önemli bir gün. Evrensel bir gün. 1 Mayıs ve Beşiktaş’ta her yerde polis var. Sonra bizim bölümden bir arkadaşla karşılaştım. Birlikte Ortaköy’e yürüdük. Berkay da oradaydı ve birkaç arkadaş daha. Sanırım onunla orada tanıştık. 10 yıl geçmiş be!

Berkay o zaman oyunculukla ve tiyatro ile bugünkü kadar ilgilenmiyordu sanırım. Şu an MSGSÜ/Tiyatro Bölümü mezunu olsa da o zaman istatistik bölümündeydi. Okulun tiyatro kulübüyle başlayan oyunculuk hikâyesi, son sınıfta okulu bırakıp, MSGSÜ/Tiyatro bölümüne girmesiyle bir hayli gelişti Berkay’ın. Daha tiyatro bölümüne girmediği vakitler, Beşiktaş’taki Fen-Edebiyat Fakültesi binasının kantininde oynadıkları oyunları hatırlıyorum. Şunu söyleyebilirim. Berkay o zaman da iyiydi. Tutkuyla oynuyordu ve bunu hissettiriyordu.

Berkay, Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra okul arkadaşları Emir Çubukçu ve Can Kulan ile birlikte Tiyatro D22’yi kurdu. O vakitler Beşiktaş’ta karşılaşıp selamlaştığımızı hatırlıyorum. Berkay’la çok muhabbetim olmadı ama hep bir şekilde uzaktan da olsa takip ettim. Tanıdığım ve güvendiğim insanların başarılı olması hep hoşuma gitmiştir. Berkay’ın durumu da benim için böyle. Meltem Cumbul’un da destek verdiği D22 sahnesi iyi işler üretti ilk andan itibaren. Berkay’ın Yirmi Beş ve Karabatak oyunlarını da yazdığını belirteyim. 19. İstanbul Tiyatro Festivali’nde (başka yerde oynandı mı bilmiyorum, affola!) Kral (Soytarım) Learda, Tomris İncer, Güven Kıraç, Demet Evgar, Okan Yalabık, Sezin Akbaşoğulları, Umut Kurt gibi usta oyuncularla aynı sahneyi paylaştı. 

Berkay’ın ilk televizyon macerası neydi bilmiyorum. Ama benim hatırladığım ilk oyunculuğu Doktorlar dizisindedir. Belki aralara başka dizilerde kısa roller de serpiştirmiştir. Daha yakın zamanlı olarak Nisan 2016’da Show Tv’de başlayan ve kısa soluklu olan İstanbul Sokakları adlı dizide oynadı. Tabii bunlardan önce Emin Alper’in 2015 yapımı Abluka adlı filminde de yer aldığını söylemek gerek. Ses getiren bu film Berkay’a 22. Adana Altın Koza Film Festivali’nde Umut Veren Genç Erkek Oyuncu ödülünü kazandırdı.

Nihayet sonuna geldim yazacaklarımın. Lanet olsun sana Cengiz! Ne biçim herifsin sen. Böyle bir insan olamaz. (Var var) Sokakta karşıma çıkma çok fena şeyler gelecek başına. (Gelmeyecek) Anne Dizisi, Berkay Ateş’in kendini tam anlamıyla gösterdiği yer oldu sanırım. Evet, bundan önce bir çok başarılı iş yapmış (yapmaya devam da eden) Berkay, bütün Türkiye’yi canlandırdığı kötü karakterden nefret ettirmeyi başardı. Bu bir başarıdır. Kabul edelim. Yukarıda Berkay’ın oyunculuk tutkusundan bahsetmiştim. Verdiği duygudan. İşte dizideki Cengiz’in bu kadar gerçekçi ve insanlarda duygu patlaması yaşatacak karakterinin yaratıcısı Berkay Ateş’tir.

Son olarak “Nereden çıktı bu yazı?” diye soracak olursanız. Salı gecesi, evde televizyon açık, Cengiz yerde baygın yatıyor. Hepiniz öldü sandınız değil mi? Cengiz ölür mü be! Rolünü iyi yapan bu insana dair eski günler geldi aklıma. Yazıverdim. Başka bir şey değil. Hatamız varsa affola!

ETİKETLER : Tiyatro D22 , anne , Berkay Ateş , ekranella
YORUMLAR




DİĞER HABERLER