Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
KÖŞE YAZISI
Kertenkele: Ziya Hoca’nın Sırrı

Ekim 2014’ten bu yana ATV’de cumartesi akşamları yayınlanan Kertenkele, çok sevilerek takip edilen bir dizi. Güçlü rakipleri olmasına rağmen her hafta yerini koruyor. Peki neden bu kadar çok seviliyor?

Kuşkusuz burada Çakallarla Dans, Avrupa Yakası, Yalan Dünya, Akasya Durağı gibi yapımlarla tanıdığımız oyuncu Timur Acar’ın yeteneğinin ve sempatisinin payı büyük. Herhangi bir oyuncu Kertenkele’yi canlandırsa aynı sıcaklığı verebilir miydi emin değilim.

Kertenkele, Kemal Tebrizi’nin Marmoulak-Kertenkele (2004 yapımı İran filmi) ve onun da esinlendiği We’re No Angels (1989, Sean Penn ve Robert de Niro oynamıştı) filmlerinin bir uyarlaması. Dizi, yayına ilk başladığı zamanlarda Diyanet İşleri ve kimi kesimler tarafından dine ve din adamlarına hakaret ettiği gerekçesiyle yayından kaldırılması istenerek RTÜK’e şikâyet edilmişti. Cemaat vs Turkuaz Medya gibi bir takım tartışmalar gündeme gelmişti. Ancak artık sesler durulmuş durumda, zaten dizinin de öyle kimseye hakaret ettiği falan yok.

Konuyu bilmeyenler için anlatayım, Kertenkele nam-ı diğer Kara Faruk (Timur Acar), azılı bir hırsızdır. Polis onu bir türlü yakalayamaz. Küçük yaşta ailesini kaybedince kız kardeşiyle birlikte yetiştirme yurduna verilmiş, kız kardeşi bir aileye evlatlık verilince ondan bir daha haber alamamıştır. Tercihini yasa dışı yollardan para kazanmaktan yana kullanır. Bir gün sığındığı boş bir eve, evin sahibi Deli Kenan gelip intihar etmeye kalkınca, Kertenkele ona engel olmaya çalışır. O sırada Deli Kenan (Yıldırım Memişoğlu) yaralanır, Kertenkele kaçar. Kaçarken küçük bir çocuğu yangından kurtarır. Ancak polisler tarafından yakalanır. Yani aslında yalnızca azılı bir suçlu değil, vicdanlı bir adamdır. Cezaevine düşen Kertenkele, tutsaklığa dayanamaz, intihara kalkışır. Hastaneye kaldırılınca o sırada diğer bir hasta olan Ziya Bilgin isimli bir hocanın kıyafetlerini giyerek kaçar. Bir mahalleye gelir, burada mahalleliler onu imam zannederler. Mahallenin varlıklı insanlarından Ekrem Bey’in (Şemsi İnkaya) misafirhanesinde kalmaya başlar. Burada, evin kızı Zehra’ya (Sera Tokdemir) aşık olur. Zehra’nın dedesi Ekrem Bey, ölmeden evvel torununun mürüvvetini görmek istemektedir, bu nedenle Zehra’yla birlikte bir işbirliğine giderler ve sahte bir evlilik yapmaya karar verirler. Bundan sonrası yakalanıp yakalanmamak, oyunlarının ortaya çıkıp çıkmaması etrafında döner.

1 2
/ Defne Akman
12/03/2015 12:07
YORUMLAR




DİĞER KÖŞE YAZILARI