Sanırım 12-13 yaşlarındayım. Babaannem (kendisi pedagoji eğitimi almış bir insan) çok fazla korku ve gerilim filmi izlediğim için “Bu çocuk delirecek bunu doktora götürün!” diyor anneme ve babama. Sonrasında annem ve babam “Amaaan saçmalama!” diyor, üzerine yardır yardır Stephen King ve Clive Barker kitapları alıyorlar. İşin iyisi çok benzediğim Büyük Halam da (kendisi babamın ablasıdır) bu tarz hikâyeleri sever, okur ve izler. Yani ailede bir “acayip” ben değilim. Gerçi annem Halka filmini izlerken uyumuştu, kendisi bu noktada gözümde kahramandır.
Scream’in dizisi geliyor dediklerinden beri beni haklı bir heyecan aldı. American Horror Story, Hannibal, The Walking Dead, Hemlock Grove filan güzel de konu başka. Bir kere Wes Craven hali hazırda yönetmen olarak olmasa da yapımcı olarak işin içinde yer alıyor. Ben seriyi izlerken (ilk film efsanedir) kendisine bir hayran olmuştum, sonradan kafasının garip çalıştığını anlayınca daha bir sevdim. Şimdi 2015 Ekim’de yayınlanacak Scream’e gelirsek. Benim MTV yapımı bu diziden beklentim büyük. Yani bir Teen Wolf gibi acayip bir etki yaratır mı, gençler arasında, ben kurt adam değil de katil olacağım (umarım öyle olmaz da!) gibi şeyler olur mu bunu bilmiyorum. Malum Amerikalı gençler delirmeye çok müsait, o yüzden anlatımda daha yumuşak bir yol benimseyeceklerini düşünüyorum. Bununla beraber film dört seri sürdü ama bir yerden sonra “eh ama sıktı yani!” dedik hepimiz. (Hatta bir beşincisi var hatırlamak dâhil istemiyorum.) Demedim diyen yalan söyler. Neve Campbell’in gözyaşlarını filan tahmin etmeye başlamıştık yani, nerede nasıl ağlayacak önce sağ adımı atıp mı koşmaya başlayacak sol adımla mı eve sığınacak filan gibisinden. Courteney Cox o zamanlar bir genco bomba idi mesela, Skeeth Ulrich ise işte tam o istediğimiz kötü çocuktu. Bu adamın en büyük şanssızlığının Johnny Depp amcamıza o dönemler çok benzemesi olduğunu düşünürüm, bu yüzden çok aşırı tanınan bir oyuncu olamadı bence. Teen Slasher tabir edilen filmler için iyi bir kadroydu kısacası ve senaryosu da ilk iki film için düşünürsek bence oldukça iyiydi. Unutmadan, ilk film Drew Barrymore’un unutulmaz jeneriklik performansı ile açılır. Yani kısacası siz bu seriyi izlemediyseniz bir film gecesi yapın en sevdiğiniz iki-üç geyik arkadaşınızla ve mutlaka izleyin.
Diziye dönersek başrolümüz Willa Fitzgerald. Emma karakterini o canlandıracak ve konu bir youtube videosunun viral olması ile başlayacak. Ondan sonra cinayetler ve kasabanın geçmiş sırları ortaya çıkacak. Amadeus Serafini büyük ihtimalle genç kızlarımızın gözüne pek güzel görünecek ve Kieran karakterini canlandıracak. Audrey karakterini Bex Taylor-Klaus canlandıracak ve Willa ile araları popülerlik ve Willa’nın güzelliği sebebi ile bozulacak. Kısacası Lakewood kasabasının çekeceği var, eğer iyi bir uyarlama da gelirse üç sezon filan bizi oyalar. Dikkatinizi çekti mi bilmem ama uyarlama youtube videosu üzerinden gideceğine göre bully’lik, efendime söyleyeyim gençlik kâbusları ve okullarda yaşanan güç savaşlarına kadar gidecek. Yani kast doğru parlatılır, iyi şarkılar filan seçilirse bu iş fena şekilde alıp yürüyecek.
İçimdeki deli ergen, gözlerine simsiyah makyajlar yapıp, saçlarını eskisi gibi mavi siyah ve uçlarını platin sarısına boyayıp bu diziyi bekliyor. Çünkü her zaman hayalim aslında böyle bir kasabada gölün kenarında bir sürü şehir efsanesi ile uğraşmaktı. Bizim avucumuza en fazla bilmem kimin kızı sırtına dövme yaptırmış, ötekinin oğlu alkolik olmuş gibi şeyler düştü. Neyse ki şimdiki neslin Müge Anlı’sı var da biraz daha hareket ve bereket görüyorlar.
