Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Yorgun, tatsız tuzsuz yıllarımızın özeti: Dallas


80’lerde çocuktum. Sıkıcı ve zor zamanlardı. Aklım ermiyordu belki ama her yere inen kasvet ve ağırlığı hissetmek için süper zeki olmak da gerekmiyordu. Pazar günleri babam evde olurdu. Kahvaltı eder müzik dinlerdik. Ardından belki Pazar sinemasını izlerdik. Öğleden sonra kapanan tek kanallı televizyon, akşamüstü yeniden yayına başlardı. İşte o zaman eğer evde misafir yoksa benim programlarım Heidi ve Taş Devri’ ni izlerdim. Haberlerden sonra ise annemlerin dizisi Dallas başlardı.

Dallas 21:30/ 22:00 gibi bir saatte gösterildiği için benim çoktan yatakta olmam gerekirdi ama çoğu çocuk gibi ben de arada izlemenin bir yolunu bulurdum.

3 Ağustos 1980/ 'Ses' Dergisi’nde Ceyar’a aşık olup intihara kalkışan Mary’nin hikayesini anlatan haber.

ABD’de 1978’de yayınlanmaya başlayan ve 14 sezon sürdükten sonra 1991’de sona eren ‘soap opera’ Dallas, bizde 1980’de gösterildi. 57 ülkede 300 milyonun üzerinde insanın izlediği dizi ülkemizde öylesine benimsendi ki, dilimize çivisi çıkmış, yozlaşmış ilişkileri ve entrikacı ortamları tanımlamak için kullanılan “Dallas gibi olmak” deyimini yerleştirdi.

Dallas, Teksas’ta petrol sahalarındaki iktidar mücadelesini anlatan, eser miktarda tehlikeli, sarhoş güzel kadının yer aldığı her türlü ahlaksızlığın, yolsuzluğun ve kötülüğün serbest olduğu, melodramın zirve yaptığı bir diziydi. - karakterlerin ve şirketlerin adını o yıllardaki gibi Türkçe yazıyorum, herkesin İngilizce konuşmadığı, her yerin adının İngilizce olmadığı yıllardı, yeni nesil şaşırmasın.-

Petrol zengini Yuving (Ewing) ailesinin Southfork çiftliğinde geçen melodramı yalnızca açgözlülük, para, intikam ve ihmal edilmiş, terkedilmiş güzel kadınlar etrafında dönse belki bu kadar uzun süre sürmeyebilirdi. Ama Ceyar (JR) işte o Ceyar, hepimizi ekranın karşısına oturtmayı başardı.

Jock (Jim Davis), Yuing ailesinin reisidir; eski ortağı Digger Barnes’ı hile hurda ile kandırarak servetini ve hayatının aşkı Miss Ellie’yi (Barbara Bel Geddes) elinden almıştır. Jock ve Ellie’nin, Ceyar (JR, John Ross Jnr : Larry Hagman),  Babi (Bobby: Patrick Duffy) ve Gary (Ted Shackelford) adında üç oğlu vardır; Yardımcı Bölge Savcısı Cliff Barnes (Ken Kercheval), Digger Barnes’ın oğludur ve ailenin sonunu getirmeye kararlıdır. Fakat Babi, Cliff’in kızkardeşi Pemıla yani Pem (Victoria Principal) ile evlenir.

Bir zamanların sohbet konuları arasında daha sonra amcası olduğu ortaya çıkacak Ray Krebbs’e yazan, Ceyar ve Bobby’nin belalı yeğeni Lucy’nin (Charlene Tilton) maceraları yer alırdı. Yukarıda ise arabesk kariyerine başlayarak uslanacağını anlatan bizim Lucy Yeliz’in 19 Temmuz 1980 tarihli 'Ses' Dergisi’nde yayımlanan röportajını görüyorsunuz.

Büyük çocukluk aşkım Babi (diğerleri Barış Manço ve Erol Evgin) insaflı, dürüst, adil ve sadık bir adamdır. Ceyar ve Babi’nin küçük kardeşleri Gary ise pek ortalarda görünmeyen ve bir süre sonra Dallas türevi Knots Landing’de yer alacak bir karakterdir.

Jock’un gayrimeşru oğlu Ray Krebbs (Steve Kanaly) çiftliğe gelince işler daha da karışır. Ceyar, sonsuz paranoya içinde, bir başkasının Yuving Petrol’ü ele geçirmesinden deli gibi korkan bir adamdır. Doğal olarak şirketteki kontrolünü sağlamak için her kötülüğü yapar. Manipülatif, entrikacı, vicdansız Ceyar, karısı Sue Ellen’ı (Linda Gray) alkolik olduğu gerekçesiyle hastaneye kapattı, bankacılara değersiz Asya petrol hisseleri verdi, çiftliği ailesine haber vermeden ipotek etti, ardında aralarında baldızı Kristin Shepard da yer almak üzere gözü yaşlı sevgililer bıraktı. Ama esas vurulduğu zaman efsane oldu.

Ceyarı kim vurdu?

Bu, bir zamanların en büyük sohbet konularından biriydi. Hamile bıraktığı baldızı Kristin Shepard tarafından vurulan Ceyar tüm efsane kötüler gibi yeni sezona turp gibi geri döndü. Ve ayağının tozuyla yokluğunda Yuing Petrol’ü yöneten kardeşi Babi ile itişmeye başladı. İlerleyen yıllarda karakterler geldi ve gitti ama hikâyenin temeli aşağı yukarı size anlattığım gibi.

Tomris Uyar’ın 11 Ekim 1980 tarihli ‘Ses’ Dergisi’nde yayımlanan ‘Dallas’ eleştirisi.

Dallas hiçbir ahlaki değeri umursamaması, olan biten tüm rezaleti şen şakrak biçimde yansıtması nedeniyle kuşkusuz bir TV fenomeni. Tomris Uyar, 11 Ekim 1980 tarihli Ses Dergisi’ne yazdığı Dallas eleştirisinde dizi hakkındaki fikirlerini “Dallas dizisi bizi Ceyar’ la oyalarken, Ceyar’ ı kimin kimlerin yarattığı sorusunu unutturuyor. Eleştiri bir yana, gelecek her eleştiriyi susturabileceğini umuyor. Bizleri yalnızca Ceyar’dan nefret etme olgusuyla oyalıyor; kötülüğün gerçek yüzünü ustaca gizleyerek,” diye ifade ediyor. (Fırsatınız varsa yazının tamamını arşivlere bakıp okuyunuz. )

Tomris Uyar’ın da yazısında değindiği üzere, dizinin şaibeli söylemi gereği Dallas’ta “iyi olmak”, en iyi anlamda yanlış ata oynamak, en kötü anlamda ise, kişinin en önemli amacı olan zenginlik, itibar ve güce erişmesinde önüne engel olarak çıkan zayıflık olarak yansıtıldı.

Larry Hagman ‘Ses’ Dergisi’nde yayımlanan röportajında rolünü anlatıyor. Bu arada 1980 yazında listelerde yabancı müzikte bir numarada Lipps Inc- ‘Funky Town’,  yerli müzikte Şenay –’Honki Ponki’ var. Orhan Gencebay’ın ‘Aşkı Ben Yaratmadım’ albümü ise en çok satan plak.

Dallas, 80’lerin materyalist zihniyetinin başlangıcını yansıtan bir diziydi; yapi (yuppy) kültürünün filizlenmeye, zenginlerin kahraman olarak görülmeye, masumiyetin küçümsenmeye başladığı bir zamanın ürünüydü. Dizi, ABD güzellik kraliçesi Deborah Shelton, kral Elvis’in eski karısı Priscilla Presley gibi birçok yıldızın da hayatımıza girmesini sağladı. TV dünyasında bir çığır açan Dallas’ın ardından Şahin Tepesi (Dynasty) ve Flamingo Yolu (Flamingo Road) geldi.

14 Eylül 1980, ‘Hürriyet’ TV’de Bugün. Sue Ellen’ın kardeşi Kristin çiftliğe geliyor.

Dallas, geleneksel ahlaki değerlere (yalan, milleti kazıklamak, hırsızlık, ihanet vb) uzak duruşu, epik ve efsanevi anlatımı nedeniyle hem yıldızlar hem de seyirciler tarafından yüceltildi. Yüksek enerjili, etkili melodram, o yıllarda baskıdan bunalmış yaşamlarımızdan bir nebze olsun kaçmamızı sağladı. Larry Hagman’ın ikonik figürü ile hayat bulan Ceyar, tüm bencilliği, sevgisizliği, acımasızlığına rağmen şeytani çekiciliğiyle kendini sevdirdi, bize Dallas’ı ve yorgun, tatsız tuzsuz bir neslin dünya görüşünü özetledi.

YORUMLAR




DİĞER HABERLER