Sadakatsiz’in trending topic olmasını sağlayan sahneyi (*) seyrettim. Dizi hakkında yapılan yorumları görünce ilgili sahnedeki diyaloğun yerli dizi şablonumuzda bir kırılma yaratıp yaratamayacağı üzerine düşünme ihtiyacı hissettim ve yazılan yorumları okurken Volkan karakterinin sözlerinin iyi idrak edilemediğini fark edince de yazma iştahım kabardı.

Birçok izleyici tarafından, Volkan’ın, aldatma eylemini mazur göstermek gibi bir amacının olmadığı ayrıntısının göz ardı edildiğini ve bu dikkatsizliğin de (veyahut işgüzarlığın) ‘iki kişi aynı anda sevilebilir mi’ sorusunun, bırakın cevaplanmasını, sorulmasının bile önüne geçilmesine neden olduğunu düşünüyorum. Bu düşünce de beni Sadakatsiz’i alışkın olduğum yerli dizi standardının çok üzerinde bir yere konumlandırmam gerektiğine ikna ediyor.

Alışkın olunan, daha doğrusu dayatılan yerli dizi standardına göre aldatmanın farklı üsluplarla gerekçelendirildiği çok sayıda sahne çekildi; ama bir aldatma hikayesinin bu sahnedeki gibi aynı anda iki kişiye aşık olabilme ihtimaliyle gerekçelendirildiği bir yerli dizi sahnesi çekildiğini hatırlamıyorum. (Varsa eğer onun da kıymetini bilmek lazım o ayrı.) ‘Aman canım! Geleneksel kumalığa modernitenin sosunu katınca dizi kıymete mi binermiş,’ demeyin.

Aynı anda iki kişiye aşık olabilme ihtimalinin bir yerli dizide dile gelmesi -inisiyatif alabilecek cesaret gösterilebilirse- romantik komedilerimizdeki esas kızla esas oğlanın sevişememesinden, herhangi bir yerli dizide eşcinsel ilişki göremememize kadar uzanan engebeli yolda engellerin ortadan kaldırılabileceği anlamına gelebilir uzun vadede. ‘Yok daha neler, ne de güzel dramatize ettin’ diyebilirsiniz. Evet, ettim. Neden mi?

Huyum kurusun ki ne zaman bir yapım için, “toplumumuzun ahlakı bozuluyor” minvalinde bir yorum görsem onu sarıp sarmalayasım gelir de o yüzden.

SERCAN TEZCAN