Hayatımın ikinci set ziyareti ve burada da günün ilk sahnesinde siyah parlak bir jip binanın önünde duruyor, kapı açılıp içinden siyah takım elbiseli bir adam iniyor. İlkinde jipten inen Erkan Petekkaya’ydı bu kez çok daha genç bir oyuncu, Tarık Ündüz. Yaz’ın Öyküsü’nün Ferhat’ı yani. E ama bir dakika, en son altıncı bölümü izledik ve ben bıraktığımda o garson olmaya çalışıyordu da beceremiyordu? Yoksa şoför mü oldu filan derken jipin arka kapısından biri iniyor. Evet Ferhat şoför olmuş. Ama kimin? Tabii ki söylemeyeceğim, izleyince öğrenirsiniz. Tahmin etmek serbest.
Yazın en sıcak sabahlarından birinin köründe Yaz’ın Öyküsü setine gitmek üzere yola koyulduk. Vildan Atasever’in arabasında misafir olarak başladığım set ziyaretinin tamamı dizinin Umut’unun himayesinde geçti. Beni tek tek herkesle tanıştırdı, herkese tek tek ismimi söyledi, akşamın bir vakti bizzat yolcu etti. Mahcup oldum. Bunu yazıyorum, çünkü setin havasını anlamanızı istiyorum. Fotoğrafçısından yönetmenine, starından, kostümcüsüne gayet iyi anlaşan, rahat, kasmayan, evindeymiş gibi davranan ve misafirine de kendini rahat hissettiren bir ekip bu. Bu pozitif elektrik ekrana da yansıyor tabii.