Erdinç Yazıcı:
Aşırı tecrübeli konuk
Genel ifadelerin ve sonu gelmeyen cümlelerin koruyucu babası, konuşmasında “statement” niteliğini taşıyan parçaların mikroskopla aranması gerekliliği var. Erdinç Yazıcı, Hacettepe’den yetişme, Gazi Üniversitesi İktisadi Bilimler Fakültesi’nde sosyoloji alanında çalışmaları olan bir akademisyen, aynı zamanda HAS Parti’nin kurucularından. Ankara’da olduğu için programlarda her zaman sağ kelebek pencerenin içinden pembe pembe bakıyor. Stüdyo ortamlarına alışkanlığından, kamera kendisiyle ilgili bilgi kutucuğunu ekrana yerleştirmek için hareket ettiğinde bile affalamıyor. Olur ya, insan kulaklığını düzeltir, “Duyamıyorum” der, sesin sonradan gelmesi matematiğine alışamaz. Yazıcı’nın eline kamera verseniz kendisini çekip yayını Ahmet Hakan’a yollayabilecek kadar bu konuda bilgili ve hevesli. Siyaset bilimi jargonuyla özne belirtmeyen muğlak ifadeleri harmanlamayı seviyor; “Sağduyu, siyasi elit, ortak akıl, ortak duyarlılık, oyun kurucu, istikrar, birlik ve beraberlik, iç kamuoyu...” Tartışılan konu hassas ise insan olmanın gerektirdiği zorunlu ifadeleri sarf ediyor, sonra görevini yapmış olmanın getirdiği vicdani rahatlıkla kışlık hırkasından kurtuluyor. Olaylar kendi düşünce iklimine yakın yerlerde cereyan ediyorsa konuyu uzatmamak ve münferitler gezegenine suçu atmak alışılageldik bir uygulama. Tartışma ne kadar alevlense de, fiziksel olarak başka bir yerde olduğundan mı bilinmez, üslup olarak çirkinleşmiyor.