Shameless’ın uyarlamasının yapılacağı haberini aldığımda beni bir gülme tutma tutmuştu birçok kişi gibi. Dizinin adının mealen “Utanmazlar” olması, Frank Gallagher’ın Türk versiyonu için tip olarak ona benzese de oyunculuk tarzını role bir türlü yakıştıramadığım Musa Uzunlar’ın seçilmesi derken gerçekten Shameless’ın bir kopyasını yapmayı deneyeceklerine inanmıştım. Yaşadığımız ülke şartlarını düşününce üç saniyede bir biplenen, bölüm boyunca buzlama yüzünden ekranı asla tamamen göremeyeceğimiz bir garip deneme izlemeyi beklerken fragmandaki ajitasyonu ağır dramayı görünce herkesle birlikte ben de ters köşe olmuştum. Zenginle fakir arasındaki ilişkiyi Adını Feriha Koydum tadında anlatan bir dizi bekliyordum bu kez de. Bizim Hikaye’nin ilk bölümü itibariyle dizi hakkındaki bütün beklentilerim –neyse ki- boşa çıktı.
Bizim Hikaye de tıpkı Shameless gibi temelini “Yaşamından utanmayan insanlar” üzerine kuruyor. Ancak Shameless bunu “Hayatta kalabilmek için hırsızlık yapan, onunla bununla yatan, yasadışı işler çeviren insanların hayatlarından utanmaması üzerinden yaparken, Bizim Hikaye “Fakirlikten ve çalışmaktan utanmayan insanlar” üzerinden yapıyor. Bizim Hikaye gerçekten bizim hikayelerden biri oluyor yani. Bugüne kadar yüzlercesi ekrandan geçmiş Fakir ama Gururlu stili.
Zerre işe yaramaz, ayyaş, babalıkla alakası olmayan Fikri’nin (Reha Özcan) altı çocuğunun hayatta kalma mücadelesi Bizim Hikaye. Bu mücadelenin başında Filiz (Hazal Kaya) var. Dördü okul çağındaki beş kardeşinin arkasını toplarken bir yandan da çalışıp eve para getirmek zorunda Filiz. Bir ilişki yaşamaya vakti bile yok ancak karşısına bu konuda oldukça ikna edici Barış (Burak Deniz) çıktığı zaman bir şeyler değişmeye başlayacak onun hayatında da. Kardeşlerden Rahmet (Yağızcan Konyalı) fazla zeki, parasını özel derslerden kazanıyor. Hikmet (Nejat Uygur Jr) babası tarafından en çok damarına basılan kardeş. Ian Gallagher gibi bir askeri okula gitme amacı var mı bilmiyoruz lakin en azından vücut geliştirmeye çalıştığı açık. Nasıl uyarlanacağı en merakla beklenen karakterdi kesinlikle, Ian’ın eşcinselliğinden dolayı. Bunu yaşı büyük ve evli patronuna aşık olarak çevirmek basit ama etkileyici bir çözüm olmuş. Kiraz (Zeynep Selimoğlu), Fikret (Alp Akar) ve küçük İsmet (Ömer Sevgi) de ilk bölüm itibariyle bir şey gösteremeseler de şeker çocukar. Diziyi oyuncu seçimleri konusunda gerçekten kutlamak gerek. İlk başta tipi Frank Gallagher’a benzeyen adam aranırken Reha Özcan tercihine gelebilmeleri takdir edilesi. Hazal Kaya ve Burak Deniz’in sinerjisi göz kamaştırıyor, Burak Deniz’i romantik komedi batağından kurtulmuş olarak izlemek ayrıca güzel. İlk kez izlediğim Nejat Uygur Jr da göz kamaştırıyor. Yan rollerde de özellikle Evrim Doğan ve Mehmetcan Mincinözlü’yü görmek çok güzel oldu, belirtmeden geçemeyeceğim.
Bizim Hikaye’nin ilk bölümü itibariyle gösterdiği çok önemli bir şey var: Fakir yaşamda hayatta kalmaya çalışan insanların hikayesinin ağır ajitasyon dışında da anlatmak mümkün. Umarım ilerleyen bölümlerde bu anlayıştan vazgeçilmez çünkü bunu izlemek gerçekten farklı hissettiriyor. Shameless’ı izleyen biri olarak elbette dizi boyunca karşılaştırmalar yaptım ama sonuçta bir kopya değil de uyarlama izlediğimizin farkında olmak zorundayız.
Dünyayı kurarken halktan ve RTÜK’ten “Ahlaksızlığa özendiriyorsunuz” tepkisi gelmemesi için epey uğraşıldığı belli. Hatta ilk bakışta bunun için çok kasmışlar gibi geliyor ama açıp biraz haber okuyup da hangi ülkede yaşadığımızı idrak edince bu kasılmanın gereksiz olmadığını anlıyoruz. Rahmet’in müstakbel sevgilisinin anne babasının boşanmış olması yine Rahmet’in başına gelen ders çalıştırırken oral sekse maruz kalmanın ancak yanaktan masum bir öpücük olarak hayata geçirilebilmesi, Hikmet’in aşk hikayesinde kadının kocasının dev bir kötü adam olması gibi... Alibi Bar’ın alttan alta bira veren bir kıraathane olması hoşuma gitti. Kev o kadar absürt bir karakter ki sanki direkt atıp yerine dümdüz bir karakter konmuş gibi. Dizinin uyarlanışı tertemiz olmuş gerçekten ama Kev’in yaşam şeklinin de başına gelenlerin de Türk televizyonlarında anlatılabilir bir karşılığını bulamıyorum bir türlü. Belki de kadı kızının kusuru odur.
Bizim Hikaye hem konusu hem de anlatıyı kurma biçimi açısından hem Total’den hem de AB grubundan gerekli desteği alacak gibi görünüyor. Halen karşısında yeni yayın döneminin başarılı örneği Ver Elini Aşk var. Umarım hem ekibin hem de izleyicinin içine sinen bir yapım olarak kalır. Yolları açık olsun.
MEHMET DİNLER