“Eğer erkek başlarsa sıkılmaya evdekinin varlığından, dışarı gider ve bulur bir çare can sıkıntısına. Biz kadınlar mecburuz bakmaya sadece tek bir adama. Ve derler ki bize, biz evde tehlikelerden uzak yaşıyormuşuz, onlarsa gidiyormuş savaşa. Salaklar! Bir savaşta üç kez ön safta yer almayı yeğlerdim, bir çocuk doğurmaktansa.”
Medea (Euripides - Eski Yunan Tragedyaları 4, Mitos Boyut 2002) Çeviri : Metin Balay
Tekirdağlı Medea Cansu Dere Korentli kadınlara değil belki ama Süleymanpaşa ahalisine yakında böyle seslenecek belli ki.
Başrollerini Cansu Dere ve Caner Cindoruk’un üstlendiği Med Yapım imzalı Kanal D’nin yeni dizisi Sadakatsiz, çarşamba akşamının yeni yıldızı. 14 Ekim 2020 reytinglerine göre günün birincisi, Total’de Kuruluş Osman ve AB grubu izleyicide ise Sadakatsiz.
Orijinali Doctor Foster adıyla Drama Republic için İngiltere’de Mike Bartlett tarafından yaratılan BBC dizisi, 200’ün üzerinde ülkede yayınlandı. Ardından Fransa’da TF1, Rusya’da Rossiva 1 kanalları ve Güney Kore’de JTBC için The World of the Married olarak uyarlandı. Aralık 2019’da ise Netflix dizinin Güney Kore versiyonunun gösterim haklarını satın aldı.
Yazının başında Medea’ya bilerek, atıfta bulundum, çünkü ana senaryonun yazarı Mike Bartlett, Huffington Post’ta yayınlanan bir haberde izleme rekorları kıran dramanın aslında 2500 yıllık tragedyaya dayandığını anlatıyor. Bu bilgi ışığında kıskançlık, ihanet, öfke, hırs, saplantı ve intikamla dolu, ruhumuzun en çirkin ve gerçek yanlarını olanca açıklığıyla gösteren diziyi izleyince her şey yerli yerine oturuyor zaten.
Sadakatsiz’in çalışkan doktoru Asya (Cansu Dere) tıpkı Medea gibi yerini, yurdunu bırakıp sevdiği adamın peşinden bir başka ülkeye değil belki ama başka bir şehre taşınıyor. Asya, bir yandan bütün gün hastanede çalışıp didinirken, diğer yandan zeytinyağlı dolmalar yapıp oğlu Ali (Alp Akar) ve kocası Volkan’a (Caner Cindoruk) her şeyin tıkır tıkır işlediği, huzurlu, düzenli, pırıl pırıl bir ev sağlayan, oğlunun sağlıklı ve düzgün bir çocuk olarak yetişmesi için tüm imkanlarını seferber eden hem iyi hem de kafadar bir anne, nazik ve tatlı bir komşu, hala kocasını gördüğünde sevincinden gözleri parlayan bir kadın. Gelin görün ki kocası Volkan 12 yıllık evlilikten sonra artık başka sulara yelken açmış, üstelik tek ayağı üzerinde çok rahat bin tane yalan söylüyor. Medea’daki Iason gibi kralın kızıyla değil ama nüfuzlu bir adam olan Haluk Güçlü’nün (Burak Sergen) kızı Derin (Melis Sezen) birlikte onu aldatıyor. Üstelik kendi dışında konu komşu, ne kadar arkadaş varsa bu durumdan haberdar; bir tanesi bile kadını uyarmadığı gibi bir de onu aptal yerine koyup kocasıyla işbirliği yapıyorlar.
İlk bölümde bir sarı saç teli ve atkıdan işkillenerek, araştırmaya başlayan ve dönülmez bir yola giren Asya, dizi ilerledikçe mesleğinin etik kurallarını hiçe sayarak, görevini kötü kullanma ve hasta gizliliğini çiğneme pahasına ortalığı ayağa kaldıracak. Çünkü, başta kocası olmak üzere en yakını bildikleri tarafından ortada bırakılan, haksızlığa uğrayan ve aşağılanan kahramanımız, acı ve öfke içinde intikam almaya, adaleti kendi elleriyle sağlamaya karar verecek.
Asya yalnızca kendinin değil, kötü muamele gören tüm kadınların intikamını almaya kararlı. İkinci bölümde erkek arkadaşından dayak yiyen Nil’i (Nazlı Buldum), kurtardı. Genç kızın sürekli para isteyerek rahatsız eden ve ona şiddet uygulayan bağımlı erkek arkadaşını biber gazıyla etkisiz hale getirdikten sonra aslanlar gibi kızı kaçırdı. Nil’i tedavi ederken, şikayetçi olması gerektiğini ısrarla belirtti ve ona kalacak bir yer ayarladı. Tam bir dayanışma örneği sergiledi.
Sadakatsiz güzel planlanmış, anlatılmış ve iyi oyunculukların olduğu bir melodram. Başkaldıran ve güçlü kadın kahramanların oyuncusu Cansu Dere, canı sıkıldığı için sorumluluklarından vazgeçen, her zaman dört ayağının üzerine düşen kaypak erkekleri canlandıran Caner Cindoruk iyi bir ikili. (Bu tipleme Caner Cindoruk’un Kadın’da canlandırdığı Sarp’a çok benziyor, bundan sonra sırf bunu yıkmak için Melek Babam Canım Kocam diye bir dizide oynayabilir).
Sadakatsiz hemen sevildi çünkü bu dünyada ihaneti ve intikamı bilmeyen yok. Bu kadar zamansız ve evrensel temalar akıcı bir şekilde işlendiğinde, iyi bir kadro da varsa çabalar, karşılığını buluyor haliyle.
DEFNE AKMAN