Survivor’ın benim için sinir krizinden mutluluk çığlıklarına dönüştüğü döneme gelmiş durumdayız bu sene de. Hem Ünlüler hem de Gönüllüler takımında ayak bağı olan, bir survivor olamasa da fazla gürültülü insanlardan kurtulup, çekirdek kadro dediğimiz ekibin kaldığı zamandayız. Şu an adada olan herkesin bir önemi var. Bizi gıcık etmek bile olsa misyonları. Öncelikle her zamanki gibi Gönüllüleri tuttuğumu söylemeliyim. Çünkü Survivor’da Gönüllülerin tarafında olmak iyilerin tarafını tutmak demektir bir yerde. Avengers ile kötü adamlar gibi düşünün. Genelde fiction’da kötüleri tuttuğum da görülür ama Survivor’daki Ünlülerde de Avengers tipi özellik gösteren üyeler vardı her zaman. Şimdi ise karşımızda mızmız, yenildiğinde sürekli başkasına suç atan, kendi ucuz çıkarı için yapmayacağı şey olmayan, o eski kahramanların yancısı bile olamayacak kadar loser tipler var.
Biraz kahramanlar zamanını hatırlayalım. Nerede Avatar Atakan, Adem, İlhan Mansız (hiç sevmezdim izlerken ama reddedemem şimdi, karakterdi), Yattara, genius Hakan Hatipoğlu, Turbo Turabi (Gönüllülerden Ünlülere transfer), Sema (bunu da hiç sevmezdim bi de sonra klonu geldi) ve ezeli düşmanı Parkurun Kraliçesi Nagihan (Survivor’da Chaotic Evil Queen olarak Nagihan’ı tek geçerim ve Ünlülerden de olsa onu hep sevmişimdir ki ikinci kez katılışında kendi isteği ile namusumuz Gönüllülere geçmişti), the it girl of island Ezgi Avcı, big brother Ümit Karan, Unbreakable Kimmy Schmidt Sabriye, Ahmet Dursun… Daha saymalı mıyım? Yani Ünlüler takımı ne kadar “ünlü” olsalar da her zaman Gönüllülerin popülaritesinden zarar görürler ama bu bahsettiğim isimler -dediğim gibi aralarında sevmediklerim de olsa- gerçekten birer karakterdi ve hepsi elini taşın altına sokuyodu. Şimdi ise Mert, Ersin, Sercan üçlüsü ortaokul erkek grubu şeklinde Ünlüler takımında cirit atıyorlar. Kaybettiklerinde suçu hep başkasına atıyorlar, sürekli dedikodu yapıyorlar, sürekli karşılarındakini küçümsüyorlar ve çok mızıkçılar. Geçen elemede Aycan, oyunun yüksek olduğunu düşündüğü için Ersin’i yazmak istedi, Ersin yazdırmadı kendini. Bu hafta Gönüllülerden Gizem’in elendiği potaya söyledi Aycan, Ersin’i ama biraz trip yedi. Sercan zaten sırf gaz ve boş egodan oluşuyor. Kaybettikçe çirkinleşiyor. Mert ise gerçek bir köylü kurnazı olarak, herkesi kendi basit planlarına göre kullanmaya devam ediyor. Küçük numaralarla büyük hedef peşinde koşturuyor. Eski Ünlülerden bahsederken Mert kim ki lütfen?
Bir de Ünlüler takımındaki kızlar var. Gönüllüler takımındaki kızlar ile Ünlüler takımındaki kızların her zaman derin farkları olmuştur. Ünlüler takımındaki kızlar bireysel davranamazlar, davrananları da sevmezler (bknz: Nagihan case). Bu yüzden genelde erkeklerin verdiği kararlara uyarlar. Yine bu sene de kuzu kuzu, herhangi bir belirgin farklı görüş üretmeden devam etti bu. Aycan biraz kendi olarak kimseyle arasını bozmadan sivrildi o kadar. Aşkım küçük sinsi, Elif ise Robocop.
Ünlüler takımında hakkında faydalı data elde edebileceğimiz tek kişi Yunus Emre. Yunus Emre, diğer ucuz yararlar peşinde koşan köylümseklerden gerçek bir yancı olması ile ayrılıyor. Onu Avatar Atakan’ın peşinde koştururken hayal edebiliyorum (ay yine yetersiz, Avatar Atakan aşko’nun yancısı Mehmet Özyay’dı kadroya gel. Yine olmadı Yunus Emre, Mehmet seni bir bağırışı ile yok eder). Yunus Emre’nin dilemması kendisinin “çıkıntı” prototipinde olması. Eski yarışmacılardan Yunus Günçe ve Mustafa Kemal gibi (hadi onları da andık bu bahane ile). Bazen sonradan gelen uyum sağlayamaz. Önceden beri orada olan ekip onu dışlar, hiç sevmez. Yunus Emre, Gönüllülere geldiğinde hiç sevilmedi. Sonra Ünlülere geçti, orada biraz ortak düşman muhabbetine kendine arkadaşlar edindi gibi görünüyor ama aslında orada da sevilmiyor. Bu yüzden Yunus Emre dikkat çekici çünkü bir mevzusu var. Ama ona da küçük bir uyarı; adamlıktan dem vurmayan ama aslında tamamen kendi k.çımı nasıl korurumun derdinde olan Mert ve Ersin ikilisi onu ilk fırsatta harcarlar. Şu an oyunlarda iyi diye seviyormuş gibi yapıyorlar. (Sercan’ı bu ikiliden ayrı tutuyorum o bambaşka bir konu. Ondan hiçbir şey olmaz çünkü)
Gelelim bebek Gönüllülere. Var bu sezon elimizde birileri var, yok değil. Ama küçük bir Avengers anma da Gönüllülerde yapmayalım mı? Şu gerçek kahraman, jön, vücut güzeli, Apollo team’den bahsetmek istiyorum önce… Adaletin yılmaz savunucusu HilmiCem, pure heart Yiğit Dikmen, Mr. Fast Serkay, cesur ve vahşi Ogeday (ohh baby) ve Apollo team’in sonuncusu bebek Anıl Berk Baki… Esas çocuklarımız bunlar peki ya diğerleri? Survivor’ın en sansasyonel isimlerinden Damla Can, Efecan Dienza, Evil sisters Sahra ve Duygu, Barbie Murat Ceylan, adamlığın dibi propagandası Turabi ve tüm Survivor tarihinin gördüğü en evil karakter (zaten sonra Ünlülere transfer olmuştu) Powerfull guard of Hell Semih Öztürk… Gerçekten Avengers geçidi olmuş geçtiğimiz yıllarda yalan değil.
Gönüllüler şimdi de gayet iyi ama. Üstelik bu sezon gayet çağdaş bir Netflix dizisi gibi bir kadro var karşımızda. Öncelikle Apollo Team’i Cemal Can’ın devam ettirdiğini söylememiz lazım. Yani o ideal erkek arkadaş tipini temsil eden Survivor’ın jön kadrosu bu sene Cemal’de. Herkes onu çok seviyor, bütün ekibe karşı çok anaç ama asla aptal değil. Her şeyin farkında ve o Gönüllüler takımında ekip için çalışan üç kişiden biri. Kim bu diğerleri? Ardahan ve Berkan tabii ki de. Ardahan aşırı sempatik, tam bir ‘al evine sahiplen bak ona’. Berkan ise bu senenin hottie’si diyebiliriz. Üstelik Berkan gerçekten çok pozitif ve herkesin iyiliğini düşünen bir karakter. Onu o içleri balgam dolu Ünlülerden alarak Gönüllülere koymak çok doğru bir hamleydi. Zaten Gönüllülere geçince kendini göstermeye başlayıp üst üste başarı kazanınca Ünlülerdeki eski arkadaşları hemen ona oynamaya başladılar. Sen hiç üzme canını Berkan. Onlar kim ki sana laf söylüyorlar. Sana benden bir tavsiye. İki kişi ile tartışmaya gerek yok. Birincisi cahil, ikincisi de yalancı. Bu ikisine karşı ne dersen de hiçbir yol katedemezsin. Ayrıca sen onların dediği gibi antipatik değil çok sevimlisin, bir şeyler anlatırken falan çok tatlısın. Elinin ayağının durmaması ise garip bi şekilde çok seksi.
Diğer üyelere gelirsek… Benim Nisa’ya çok büyük bir sempatim var. Herkes çok eleştiriyor şımarık falan diye ama bence gayet cool bir karakter. Küçük bir kızken öyle oluyor insan biliyorum. Benim onda sevdiğim -ki Ünlülerdeki Mert’in hiç sevmediği- karşısındaki kim olursa olsun cevap veriyor. Mert’e, Sercan’a hatta kendi takımındaki Yasin’e bile… Onlar sesini yükseltmemesini söylediğinde de anlamıyor neden olduğunu. Çünkü karşısındaki “erkek”ler aralarındaki yaş farkı yüzünden küçük bir kızı azarlayabileceklerini düşünüyorlar. Üzgünüm ama yeni nesil hiç öyle değil, sizi gidi kendini beğenmişler. Hele Nisa gibi modern yetişen bir kız hiç değil. Nereden anlasın sizin yıllarca hiçbir şey yapmadan kazanmanıza sebep olan, sırtınızı yasladığınız erkeklik durumunun üstünlüğünü?
Gönüllülerin diğer kadın yarışmacısı Evrim’e gelirsek… Onun da tamamen kendisini yükseltmek üzere bir taktik izlediğini düşünüyorum. Nisa’yı hiç sevmiyor, erkeklerle ilişkisini zedelemek istemiyor ama ne yapsa olmuyor. Grup arkadaşları ya o havaya girsin istemiyor ya da onun başarısı ne yaparsa yapsın görülmüyor. Bazen böyle tipler vardır. Her şeyleri ile kendilerini yırtarlar ama yine de görünmez ne yaptıkları. Bunun iki sebebi vardır, ya ışıkları yoktur ya da kendilerini göstermek için çok ortaya atlıyorlardır. Evrim biraz öyle. Ama ben tek başına bir kadın olarak yapmaya çalıştığı şeyin arkasındayım. Geçtiğimiz elemede güçlü olduğu için potaya girip, karşı takımdan birisinin elenmesi için adının yazılmasını o kadar çok istedi ve arkadaşları onu o kadar da hiç yazmadı ki büyük haksızlığa uğradı. Geçen hafta Cemal Can, Barış ve Evrim’in ilk üçte oldunu anladık. Ama bu hafta isim verirken potaya hem “nasıl olsa elenmeyecek,” diye başlayıp nasıl Yasin ve Ardahan’ın adını verdiniz sevgili Gönüllüler? Evrim diyin işte, en elenmeyecek olan o gördünüz geçtiğimiz günlerde kız ilk üçte… Neyse es kaza Ardahan gitse bunu deşebilirdim ama allahtan ona bir şey olmadı.
Gelelim Yasin ve Barış’a… Barış hakkında hiçbir fikrim yok. Sanırım Apollo Team’dan sanılması bekleniyor ama no way. Hiçbir fikrim yok dedim ama insanların ondan neden rahatsız olduğunu anlayabiliyorum. Neyse Yasin ise Turabi’nin başlattığı ‘kıroyum ama temiz kalpliyim, adamın dibiyim’ ayaklarının artık işe yaramadığının kanıtı. Olmuyor işte ilk üçte değilsin. Sıkıldık o tipten. Turabi, Adem falan çok ekmeğini yedi onun. Sana kalmadı.
Taner Tolga Tarlacı ile Turabi’nin mix’i bir karakter gibi duruyorsun orada, ikisinin çocuğu gibisin. Yırtma artık o kadar kendini. Ha zararsız olduğu için okey ama o kadar da sorun değil.
İşte bu sene Survivor böyle; yine ne varsa Gönüllülerde var. Ayrıca Survivor’da Gönüllüleri tutmak bir namustur, temiz kalplilik belirtisidir, modern insan olduğunuzu gösterir. Son dördümü buradan açıklıyorum: Mert, Cemal Can, Barış ve Aycan. Hadi bakalım!
BAĞLAN KESKİN