(Filmi izlemeyenler için spoiler içerebilir)
Girls’te Adam karakterini oynayan Adam Driver’ın filmi bu aralar Başka Sinema’da gösteriliyor. Başrollerini, I Am Love’dan hatırladığımız Alba Rochrwaher‘le (Mina) paylaştığı filmin adı Hungry Hearts, Aç Kalpler.
Film hakkında çok yazıldı çizildi; çok yüzeysel de olsa, konusu itibariyle bir kadının karnında canlı bir varlık taşıdığını öğrendiği andan itibaren nasıl farklı bir boyuta geçtiğini gösteriyor diyelim.
Yaşadığımız zamanların radyasyonundan, baz istasyonlarından, kimyasallarından, genetiği bozulmuş sebzelerinden, ilaçlarından, yatıştırıcılarından, yapay ışıklarından, ozonunu deldiğimiz için filtresiz gelen güneş ışığından bile bebeğini korumak için evini cam bir fanusa dönüştüren Mina’ya kızıyorsunuz sürekli. Nafile bir çaba mı? Hani o reklamda balkonda yetiştirdiği bir adet domatesini yağmurdan ve soğuktan koruyan adam gibi. Nafile diyorsunuz, kadın delirmiş.
Böyle böyle, ne idüğü belirsiz yağlar içirip çocuğa süt vermemek nedir diye içiniz içinizi yerken kadının tek başınayken bebeğiyle kurduğu o tek ve eşsiz bağa derinden inanıyorsunuz da bir yandan. Doktoru tekrar ederek, büyüme hızının çok çok gerilerde olduğunu söyleyen kocasına Mina tek bir cümle söylüyor: “Bu bir yarış mı?” Bir yandan da doktorun talep ettiği gelişim tablolarının sayısallığına, bilimselliğine güvenmek istiyorsunuz. Modern dünyaya, modern tıbba, aydınlanmaya inanmak, iflah olmaz bir pozitivist olmak... Tüm alternatif yöntemlere siyah ve beyaza çizdiğiniz gibi bir çizgi çekmeyi arzuluyorsunuz ki kafanız rahat etsin. Eczaneden aldığınız ufacık bebek mamasının içindekileri okurken bile içinizdeki Çince okuyormuş hissi size rahatsızlık veriyor.