Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Sevenin halinden, sevenler anlar

Poyraz Karayel geçen hafta o kadar karışıktı ve ortalık o kadar birbirine girmişti ki, onlara bakmaktan dizideki canımın içi kıymetlim Zülfikar’ın Meltem ve Çiğdem’le yaptığı süper harika ötesi konuşmalar ile ilgili yazamadım. Halbuki hem yazılması, hem de satır satır ezberlenip ibret diye duvarlara asılması gerekiyordu konuşmaların kanımca.

Bir kere, Zülfikar’ın sevdiği kadınlara farklı zamanlarda, tıpatıp aynı kelimeleri söylemesi fikri muhteşemdi. Yazana, oynayanlara ve yönetene buradan kalpler göndermek istiyorum, hayranlığımı anlatacak daha hafif bir cümle kuramadım. Zülfikar’ın kelimesi kelimesine aynı cümleleri söylemesine rağmen aldığı farklı karşılıklar ve konuşmanın gittiği yerler, gerçekten sevmenin, bir de her daim sevildiğine inanmanın o karşıdakine acı verici şımarıklığının evrensel birer tarifi gibiydi.

“Ben bu hayatta bir kere bir seçim yaptım,” diye başlayan o konuşmada Zülfikar, içinde işkence bile olan çok acılı bir geçmişi, sonunda geldiği yerde sevdiği kadına anlatırken, Meltem’in daha ilk kelimeden onun mutlu olmasından başka bir isteği olmadığını o kadar güzel anladık ki. “Dünya güzeli kız, git ona mutlu ol,” demesinin her harfinde Zülfikar’a olan sevgisi, “Seni seviyorum!” diye dağlara denizlere bağırsa anlatamayacağı kadar yüksek, görmezden gelmenin imkansız olduğu kadar büyüktü. Meltem Züfikar’ı o kadar çok seviyor ki, Çiğdem’in de onu sevdiğinden bir an bile şüphe etmiyor. Sevdiğimiz insanı, o aslında nerede olursa olsun dünyanın en tepesinde görmüyorsak zaten, onu sevip sevmediğimizi bir gözden geçirelim arkadaşlar bu vesileyle.

Aynı çok ağır cümleyi Çiğdem’e kurduğunda Zülfikar, konuşması bittiğinde Çiğdem’in cevabından anladık ki Zülfikar’ın onu seçtiğinden çok emin, Meltem’in de atlatacağını düşünüyor. İşte bu sevildiğinden ve seçileceğinden bu kadar emin olma hali, bana kalırsa ancak aşık olmanın aslında yanından bile geçmediğimiz durumlarda olabilir. Bu sebepten Çiğdem’in Zülfikar’ı sevip sevmediği de benim için daimi bir muamma. Birine aşıksak, onun bize aşık olmadığından çok emin olmalıyız. Hani Çiğdem Zülfikar’a “Meltem de seni seviyor mu?” dediğinde hemen “Sanmam,” dedi ya, işte o kadar çabuk cevap verebilmeliyiz.  O tedirginlik, o kendini o sevgiye hiç layık görmeme halleri tam olarak aşkın tarifi bence. Neyse ki bu hasta ve kendine acı çektirmeli aşk tarifimde yalnız olmadığımı görmemi sağlayacak senaryolar var dünyada.

Meltem’le Zülfikar’ın sevgililiklerini görmek için aşırı sabırsızlandığımı belirtir, iyi seyirler dilerim.

YORUMLAR




DİĞER HABERLER