"Bütün yıldızların adını biliyor, mitoloji biliyor, çok güzel kokuyor." Evet, bence de bunlar aşık olmak için yeterli sebepler Eda, haklısın bacım. Lakin öylesine sarsıldın ki umarım çok uzun sürmez bu kafa karışıklığı halin. Yakışıklı ve başarılı adam, check, karşılıklı ilgi, check, kalbinin pır pır etmesi, check. E ne duruyorsun? Git ve onu al bebeğim, kimselere yar etme Serkan'ı! Hadi göreyim seni! Fakat şimdi işler biraz daha karıştı, doğum günü ve kafa karışıklığı muhabbetiyle sakin ilerleyen bölümde, en sonda Serkan ve Eda bir anda fazla yükseldiler ve kocaman bir düğüm atıldı hikayeye. Zaten gurur ve iletişimin kasması problemleri vardı, bu düğümün çözülmesi biraz zor olacak gibi.
Bu hafta Eda-Serkan cephesinde bir ilişki başı klasiği olarak "bir sıcak bir soğuk hava üfleme"yi izledik. Eda bunu taktik olarak yapmasa da Serkan üzerindeki etkisi büyük oldu tabi. Bir gün sıcak sıcak yaklaşırken ertesi gün buzdolabı gibi bakmaya başlayınca adamın ayarları şaştı. Şaşmak ne kelime, kamyon çarpmışa döndü evlatçığım. Bununla beraber, Eda kafam karışık dediğinde Serkan'ın "Benden hoşlandığın için mi?" diye şaak diye sormasını o kadar bekledim ki, ben heyecanlandım. Bir esas oğlan bunu sorduğu gün dizilerde reform olacak, hayat bayram olacak, dünya yemyeşil olacak arkadaşlar!
Asla doğum günü kutlamamak esas oğlanlarda neden böyle popüler bir özellik olmaya başladı, ben bilmiyor. Doğum günü muhabbeti bölümün yarısını götürdü; bu arada da çikolata kutusunu şık bir hareketle Eda'ya paslayan Serkancım, yine gönülleri kazandı. Fakat nereden bilecekti ki içinde ucuz madlen çikolataların olduğunu... Eda için fark etmedi tabii, gece gece çorbanın üstüne bir kutu da çikolata yedi. Biz de burada şekeri karbonhidratı nasıl hayatımızdan çıkarırız diye kara kara düşünelim. Serkaaaan, yardım et bana! Ha bu arada gün içinde Engin'in desteği o kadar güzel zamanda geldi ki, Eda, kızım para verip adam tutsan bu kadar doğru zamanda kendine bir destekçi yerleştiremezdin. Enginciğim çok güzel bir yancısın, devam et. "Anlamadığın bir şeyin, anlamlı hareket etmesini beklemek anlamsızca olmaz mı?" dedin, haklısın, çok da fazla şey yapmayın bence ya. Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten kaidesi uyarınca, erkek beyni düz, dümdüz. Biz kadınların girift düşünce yapımızı anlamalarını beklemek büyük hata olur. Hem Fifi de grubun en akıllısı olarak bunu tasdikledi zaten. Sahi Fifi ne iş yapıyor? Kız bana bak, beyaz kadın ticareti mi yapıyorsun, denize nazır mezar yeri mi satıyorsun, söyle, ne yapıyorsun?
Yine bu doğum günü ve akşam yemeği ayarlama muhabbeti sırasında Eda'nın Selin'le yapmaya çalıştığı şeyin amacı doğruydu da gidiş yolu biraz şaştı sanki. Aynı Ceren gibi bir sürü soru var kafamızda; Eda kendi kendine vur derken öldürüyor, gidip notlar yazıyor Selin'e. Bebeğim, neden? Tamam seni kıskanmıyorum, sallamıyorum mesajı verdin de tam yalnız yakalamışken "Kusura bakma tatlım, Serkan benimle geçmişini temize çekti, birlikte baş başa bir doğum günü kutlayacağız. Çekemeyen anten taksın, hahayt!" niye demedin a benim akılsızım? Tamam sözleşme var, evet gerçek bir nişanlılık değil, ama allah kelamı mı bu arkadaşım, öyle başladı böyle devam etsin, senin elinde yahu?! Kalem sende, kağıt sende, yaz oyna ohh. Mis gibi adamı bulmuşsun, istemem yan cebime koy ayakları yapıyorsun. Uzatma bu işi, gelir alırım Serkan'ı, bakakalırsın öyle.
Patentleri portmantoya bırakan Eda ve hemen arkasından eve gelen Kaan Karadağ... Ya bir insanın işleri bu kadar da düşeş gelmez ki! Ama adam zaten hep aportta bekliyor, nereden ne bulurum diye dolaşıp duruyor, e buluyor da. Bir yıllık büyük tasarımın ürünü gotik avizeyi Şişhane'de iki günde yaptırarak bu piyasada ben de varım dedi hahahah tiksindim vallahi. Sen ne pis bir oğlansın Kaan! Ve Sevgili Melek, sana olan nefretim her gün katlanıyor. Sana açık açık ben kötüyüm diyen adamı dinlemeyerek hayatının hatasını yaptığın yetmemiş gibi Eda'nın da günlerini karartıyorsun. Ah ah. Sendeki aklı kuşa taksak ters uçar ama kalkmış bir de ajancılık oynuyorsun, zaten Eda'nın çiçekçisinden gelmiş olan çiçek notunun hem üstündeki el yazısının Eda'ya ait olduğunu anlamıyorsun hem de fotoğrafını çekiyorsun, sanki bir şey yapabilecekmiş gibi. Sen burnunun dibindeki mini boy Karanlıklar Prensi'ni gör önce, şaşkın.
- Ben size soğuk bir şeyler getireyim
- Buz gibi olsunn!!!
Hayatında heyecan arayan Aydancım, bebeğim, toz pembe tulumuna bayıldım. Havuz başında erken doğum günü kutlaması yapıldığı sırada gerçekten de kareli battaniyesini çekmiş ve erkenden yatağa gitmiş olan Alptekin, ertesi gün Serkan'ın gardırobundan çaldığı polo yaka tshirt ile kılık kıyafet reformu yaptı kendince. Geçen hafta sana kredi vermiştim, ilgiyi Aydan almıyor demiştim ama sen de az öküz değilmişsin Alptekin. İş var gelemem diye sana ihtiyacım var diyen eşini geri çevirmek, dokuz kusurlu hareketten biri ve sen böylece kazanamayacağın bir yola girmiş oldun, geçmiş olsun. Aydan hırsını Alptekin'e yöneltirse Eda'yı çok zorlamaz bundan sonra. Hem Eda-Aydan cephesinde bir kadın dayanışması görelim, ilerleyen zamanlarda birlikte sahilde yürüyüşe çıksınlar, tatile gitsinler kafa dinlesinler.
Birinin önce nişanlanıp sonradan aşık olduğuna şaşırmamak değişik bir durum. Eda'nın Halası Ayfer'i diyorum, ay sen aşık oluyorsuun diye gözleri dolu dolu yüzünde yumoş ayıcık gülümsemesiyle bakıyordu da, "kızım sen aşık olmadan mı nişanlandın?" dememesi abes değil mi? Fakat kek hamuru ile hipnotize ederek ağızdan laf almasına bayıldım, bu taktiği ben de deneyeceğim.
Ceren minnoşu geri gelmiş, çalışmak çok güzel diye protestan ahlakı kasıyor. Eh, burjuvasın, olacak o kadar. Eda sonunda büyük yükünü Ceren'le paylaşarak biraz nefes aldı. Ben Sarışın'a güveniyorum, çaktırmadan Eda'yı yola getirecektir, ki başladı bile.
Her ne kadar Ceren ve Engin bir plan yapmış ve Pırıl'ı etkilemek üzere çalışıyor olsalar da ben ship'imde ısrarcıyım; Ceren-Engin olsun. Gerçi, şimdi... Kadın ve erkek neden hiç sadece arkadaş olamıyor, illa hep bir yazış oluyor diye çok şikayet etmişliğim var ve bu açıdan gerçekten sadece iyi arkadaş olmaları da hoş olurdu ama, ben onları çift olarak yakıştırdım ya. Ceren-Engin isterük!! Ayrıca elbiselerine de bayılıyorum İkoncum, xoxo.
Toplamda iki bileği olan Serkan'a, yeni bir kol saati hediye ederek acaba Selin ne planlamaktadır? Serkan'ın da gayet belli ettiği gibi "çok orjinal" olan bu hediye, Se-Se'nin uyumsuzluğunu da bir kez daha göstermiş oldu, neticede diğer taraf ona 'Dünya'yı hediye etti. Aklıma Kiralık Aşk'ta Ömer'e pırlantalı kravat iğnesi alan Yasemin ve bir hediye olarak kravat iğnesi ile ölümüne dalga geçen Ömer ve Sinan geldi. Yerin dibine sokmuşlardı, Serkan yine daha zarif davrandı.
Ve bu Se-Se akşam yemeğinin hiç düşünüldüğü gibi gitmemesi de hoşuma gitti. Kartların yeniden dağıtıldığı bir coğrafya oldu adeta, karşılıklı laflar sokuldu, restler çekildi ve aralarında aşka dair hiçbir şey kalmadığı açık ve net ortaya çıkmış oldu. Gerçi, hiç aşk olmuş muydu, o da tartışılır bence. Selin, kullanışlı ve faydalı bir ilişkiyi gerçekleştirmek ve Serkan'ı hayalindeki erkek tipine sokmak için uğraşırken, Serkan da uğraşmadan, zahmete girmeden bir ilişkinin nimetlerinden faydalandığı için hayır demedi, öyle devam ettiler bir süre, ta ki Selin bunun bir yere gitmediğini görene kadar. Serkan kendisini Eda kadar etkileyen birini hiç tanımadığı için bugüne kadar hiç sorgulamamıştı ilişkilerini, zaten Selin'i Ferit'ten ayırma isteği bile Selin'le değil, kendi kaybetmeme hırsı ve Kaan ile olan husumeti ile ilgili. Ki, bence yakın zamanda bu ayırma isteğinden vaz geçecek. Bakalım.
Sokağa oturmadan önce iki saat yer temiz mi diye bakan Serkan, ruh eşimsin aşkım, bakma sen o pise. Ya hep Eda Serkan'ı değiştiriyor, biraz da Serkan Eda'yı değiştirse de hijyen öğretse, nasıl olur? Tam da pandemi zamanı hem, sosyal mesaj olur ne güzel?
Sevdiği kızın arabasının bozulduğunu duyunca hızlı ve öfkeliye dönüşen pelerinsiz Serkan, yolların tozunu attırarak yetti. Erkek dediğin böyle olacak canım. Araba ve trafik tehlikeleri konusundaki hassaslığı da, abisinin trafik kazasında ölmüş olabileceği hipotezimi hafiften destekledi sanki.
Yorumum biraz bölük pörçük oldu ama bence bölüm de öyleydi. Ezcümle, bu hafta itibariyle elimizde pimi çekilmiş bir bomba var, Melek'te patlayacak, tiktakları sayılı. Ama orada patlayana kadar Eda'nın ağlayacağı, Serkan'ın öfkeyle herkese kan kusturacağı bir bölüm bizi bekliyor sanırım önümüzdeki hafta. Fragman gelince haber verin bana, öptüüm!
MERVE DENİZ