Ekranda 19 - 25 Şubat 2018 haftasından notlar....
Kesin çizgiler ve belirsiz olanlar
Kadın’ı neden sevdiğimi artık biliyorum. Ortada başına sürekli kötü şeyler gelen fakir bir anne ve onun çaresiz hastalığından daha fazlası var. Arif’in annesi öldükten sonra bile Arif’le Bahar konuşurken sadece aralarında çekim olan bir erkek ve bir kadın onlar. Bahar’ın bütün hastalığı gidiyor, yerine kendisine aşık bir adamla yan yana dururken utanan o kız geliyor. Arif’in annesinin ölümü gidiyor, yerine ilk kez bir kadınla açık açık konuşabilen bir adam geliyor. Aslında Kadın, Bahar’ın çocuklarıyla kendini korumaya aldığı masalsı dünyadan dışarı çıktıkça öğrendiği yeni duyguların, tanıdığı yeni insanların hikayesi. Bahar ile kimyası bu kadar tutan Arif’in yanında hiç şansı olmayan Sarp/Alp ise onun sadece geri gelmeyecek geçmişi.
Kocanı nasıl elde tutarsın?
Bir dizideki (Ufak Tefek Cinayetler) bütün kadınlar mı koca delisi olur, Allah’ım çıldıracağım. Merve, Serhan evi terk etti diye kayınvalidesine gidiyor, o Adalar’da oturan cool kadın gelinine “Zayıf ol, ona ihtiyacın olduğunu hissettir,” diyor; Pelin en yakın arkadaşının yuvasını yıkması için bir diğer en yakın arkadaşına tavsiye verirken aynı şeyleri söylüyor. Keyfi yerinde kadınlar bunları yaparken de Arzu ve Burcu’nun gayet medeni geçen kar tatili hiç göze batmıyor. Burcu’nun en azından bu çaresiz kadınlardan biri olmak için sebepleri var. Ama ya Oya? Okumuşsun, kendi ayakların üstünde duruyorsun, doktor olmuşsun. Gerçi diyetisyen misin jinekolog mu belli değil ama yine de diğerlerinden çok daha iyi konumdasın. Neyin hıncıyla geldin bu kara cahil kadınların arasına? Hayat vermiş işte sana yapılanların karşılığını. Neden seni sadece bir “kadın” olarak gören bir adam uğruna evli bir erkekle ilişkiye giresin? Serhan için konumun tamamen bu çünkü. Serhan’ın Merve’yi ilk kez aldattığını düşünmüyorum. Oya’nın farklı olmasının sebebi içgüdüler tatmin edilemediği için araya giren duyguların anlamlıymış gibi görülmesi. Üstelik sevgili Oya, sana adam kalmadı da Merve’nin kocasını mı buldun demeyeceğim ama Serhan gibilerden dışarıda milyonlarca var. “Kadın” diye diye deliren, modern görünen ama kazma olan, içlerinde gerçekten hiçbir şey olmadığı için ıssız adam tavırları içinde olan pek çok adam var dışarıda. İlla kendini obje gibi hissetmek istiyorsan evli olmayan birini bulabilirdin. Kimse bana Serhan’ın düzgün bir adam olduğunu söylemesin. Gerçekten iyi bir insan olsaydı karısını aldatmak aklına gelmezdi. Merve’nin kötücül bir insan olması da aldatılmayı hak ettiğini göstermez bu arada.
Arzu ve Burcu’daki durum da buna benziyor. Arzu zaten barışacak eski kocasıyla. Bu açık açık belli. Arzu çocuklarla boğuşup evin derdini göğüslerken Mehmet için çekici değildi. Pilates hocası Burcu, Mehmet’in gözüne eğlenceli ve seksi geliyordu. Sonra olanlar oldu. E şimdi ilişki boyut değiştirdi. Daha büyük bir şey içindeler, tabii ki Burcu’nun beklentileri olacak. Mehmet de ömrü boyunca kimse için fedakarlık yapmadı tabii, zoru görünce kaçıyor. Aslında ortada korkunç bir şey yok. Burcu çok haklı da adam falsolu. Bu durumda etrafındaki en yakın diğer kadın olan Arzu hemen çekici gelmeye başlıyor Mehmet’e çünkü onun kendi ayakları üzerinde durduğunu görüyor. Bu arada sevgili Mehmet, Arzu zaten kendi ayakları üzerinde duruyordu. Sen hiç orada değildin ki? Mehmet, Arzu ve çocukların kardaki eğlenceli sahnelerinde ise çok midem bulandı. Aldatan bir adamla ilgili böyle sevimli şeylerin olmaması lazım. Eğer ailesine bir kötülük yapıldıysa bunun tek suçlusu o. Burcu’ya ne ki? Arzu’cuğum sen de ne olur eski kocan da olsa onun metresi olma olur mu? Bütün bu ikiyüzlü düzenin yanında en çok sevdiğim ilişki Pelin ile Taytay. Çok yakışıyorlar birbirlerine ve onları çok seviyorum. Bir de sorgudaki kadını. Manikürcüyü değil. Bütün ömrünce Sarmaşık’taki olayları anlatmayı beklemiş, Seren Serengil-Hande Yener olayına da bulaşan kadını. Yalnız yakında bu kadar boş muhabbet dinledikleri için o polisleri kovacaklar, bu kadını da akıl hastanesine yatıracaklar. Çünkü bu kadar gereksiz muhabbettin sonu kötü.
Fantastik kötü
Meryem’de Savcı Oktay’ın sadece haysiyetsiz bir insandan fantastik bir kötü adama dönüşünü izledik. Eskiden iğrenç, pis, aşırı erkek zihniyetli, köylümsek, ezik bir kötüydü. Şimdi ise fake ölümler, uçurumdan atlamalarlı über bir kötü oldu. Ne gerek vardı bu kadar dağılmaya diyor insan. Sanırım dizinin gerçekçiliğini kaybettiği nokta burası oldu. O kötüleştikçe diğer karakterler de amaçlarından saptı. Lütfen bıyıklı ve fiziği düzgün olmayan kahveci mahalle kötülerimizden karizmatik ve felsefik büyülü kötüler yapmaya çalışmayın.
Latife Hanımcığım
Vatanım Sensin’de ilk kez Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın bu kadar yoğun yer alışına tanık oluyoruz. Bu tabii ki güzel bir şey. Dizinin kurgusal olduğunu unutmadan yaptığı şeyi destekliyorum. Ayrıca görüyoruz ki Latife Hanım’ın aklına izdivacı bizim Azize koymuş. Yavaş yavaş, ince ince kafasına sokmuş. Öyle bir profil çıkmış ki, sonuç Atatürk’e giden yol olmuş. Azize’nin eşini bulunca yaşadığı tamamlanmışlık hissi ile Latife’nin kendini bütün bunlardan uzak hissetmesi güzel bir profil çıkarımıydı bu arada.
Kod adı X
Adı: Zehra’nın fragmanlarını gördüğümde hiç içime sinmemişti ama izlerken çok iyi bir dizi olduğunu gördüm. Bir kere çok değişik bir hikaye var. Aslında klasik yer değiştirme hikayesi ama bir başka işleniyor. Zehra namus cinayeti işlemeye pek meraklı ailesinden kaçmak için uzun zamandır kayıp olan bir kızın yerine geçiyor. Ona da bu fikri hastanedeki Türk doktor kadın veriyor. Ha, bu arada olaylar Almanya’da geçiyor. Hastanedeki nefret dolu erkek Türk hademe tarafından kızın abisine gösterilen doktor ilk bölümde Zehra’nın abisi ve babası yüzünden ölüyor ama karakteri asla unutmayacağımız bir tat veriyor bize. Kadına şiddet konusunda başkası için elini taşın altına sokan bir insanı sonu ölüm de olsa izlemek güzeldi. Bu arada Zehra’nın yerine geçtiği kızın ailesinde Hatice Aslan var. Yani sevgili Zehra ucu bucağı olmayacak entrikaların içine düşüyor. Hatice Aslan kızın annesi Şule. Şule, Zehra’yı ilk gördüğü anda anlıyor kendi kızı olmadığını. Aslında belki de hep biliyordu çünkü Zehra’nın yerine geçtiği Hande olayında V.C. Andrews, Çatı serisi tadında sırlar var.
Tutku’dan Oksijen Hayriye’ye
Tutku Havuç’u kafalayacak anlamıştık da kılık değiştireyim derken biraz garip olmamış mı? Resmen Alev değil, Emine’nin ikiz kardeşi Oksijen Hayriye olmuş. 10 yaş da yaşlanmış. Bu arada başta Çocuklar Duymasın gibi bir dizide “Ne alaka,” dedirtse de ben Tutku’yu sevmeye başladım. Ama onun da psikoloğunda İstanbullu Gelin’deki Adem’in İdil Hanım’ındaki gibi bir sıkıntı var, hatta daha kötüsü diyebilirim. Bakalım Tutku kılık değiştirince onu tanıyacaklar mı? Yani nasıl tanımazlar aslında değil mi? Ama burada bölümlerdir Çaycı Hüseyin’in Jigsaw maskeli Tinder date’inin yüzünü görmedik, Tutku da Alev olarak bölümlerce gidebilir.
BAĞLAN KESKİN