Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Previously on TV: Cemal Toktaş, Bizim Hikaye’de!

19 - 25 Mart 2018 arası ekrandan seçmeler

 

Sarp/Alp konusu uzamasın, Şirin'i bile aileden kabul edip bağrımıza basmaya hazırız.

Şirin’e razıyız

Kadın açık açık benim için bu sezonun en iyi işi. Küçük küçük hayatlarla, büyük büyük şaşaaları, tantanaları, abartıları her hafta yerle bir ediyor. Ama Sarp/Alp konusunu uzattıkça sevdiğimiz şeyler bozuluyor gibi hissediyoruz. Karakterler zaman aşımı yüzünden epriyor, bu yüzden eskisi gibi şaşırtıcı olmuyorlar. Ceyda, Arif hatta yeni çıkmış olmasına rağmen Seyfullah bile! Sarp/Alp konusu da sanki elimizdeki tek şeymiş gibi uzadıkça uzuyor. Hemen olaylar ortaya çıksın ve yolumuza devam edelim istiyorum. Gerçi Sarp konusunda şaşırabiliriz. Ama şu an benim için o kadar kel alaka ki, Şirin’i bile aileden görüyorum.

 

Toktaş'ın sesi 'Kaybedenler Kulübü Yolda'da nişanlısının kendisini aldatmasını medeni olarak karşıladı. Bunu da çoğu insan anlamaz ama Eliz Sakuçoğlu anlayabilir.

Sıradan bir kötü adam

Bizim Hikaye bence çok çağdaş bir iş. En son “Biz Barış ile birlikte olduk, aramızdan çık!” gibi basit bir cümle koskoca bir doktorun ağzından çıktı ama genel olarak iyi. Sanırım en çok annelerinin aşkın peşinden gittiği ve bunu Filiz’e açıkladığı sahneyi sevmiştim. Evet çok doğru bir kadın anne oldu diye aşık olamaz mı? Son bölümde Rahmet’in dövüş sahnelerinin de kendi içinde oldukça iddialı olduğunu düşünüyorum. Oyuncuların boş vakitlerini GYM’lerde geçirdiği bir dönemde Rahmet gibi çiroz bir çocuğa yer altında kirli tiplerle dövüş sahnesi yazmak çok cesurdu. Hayata bakış açım çok değişti. Bu hafta Bizim Hikaye’den bahsetmemin sebebi Cemal Toktaş’ın yine bir kötü adam olarak diziye dahil olması. Belli ki karar verdi artık, bunun üzerine gidecek. Sevgili Cemal Toktaş’ta da aynı kassız vücut hali bulunmakta bu yüzden esas kızlarımızı fazla zorlamıyor, arada bıraktırmıyor. Kız kaslı jönü seçiyor, bu çıldırıyor. Kendisini yine bir kötü adam olarak Kaybedenler Kulübü Yolda’da da sesiyle izledik bence. Sevda’nın yani Hande Doğandemir’in Bakırköy’de hat sanatı yapan nişanlısı oydu kesinlikle. Eğer bir yerlerde bir kötü adam varsa Cemal Toktaş bu işin içinde olmalı deyip, Sevda’nın nişanlısını ona seslendirtmişler. Bu arada kötü adam dediğime bakmayın. Kaybedenler Kulübü Yolda’da Sevda tabii ki nişanlısına dönecekti. Bar tuvaletinde bir kadınla sevişen ve o kadına kendini kötü hissettiren (zaten durum kötü değilmiş gibi) Kaan ile mi olacaktı. Kaan ile Mete kendilerini 18-20 yaşında sanan, büyümek istemeyen boş insanlar. Hayatta anlamlı bir şeye sahip olacak cesaretleri olmadığı için bunu başaranları da çok güzel ötekileştirebilecek yapıdalar. Bence filmin tek sevilebilecek karakteri Sevda’ydı. En sonda da Kaan’a “Sen bana istediğim hayatı veremezsin,” derken çok haklıydı. Bahsettiği para pul değil, Kaan’ın bir hayatı yok ki Sevda’ya verebilsin. Cemal Toktaş’ın sesi de nişanlısının kendisini aldatmasını medeni olarak karşıladı. Bunu da çoğu insan anlamaz ama Eliz Sakuçoğlu anlayabilir.

 

Kim gidecek? Anıl mı, Yağmur mu, Ramazan mı?

Survivor’da yeni gündem

Survivor’da oyunun formülasyonu sonunda oturuyor. Hakan ile Nagihan’ın Gönüllüler’e geçmesi, adaya sonradan gelen yarışmacılar falan derken bu sezon da bütün işler yerine oturdu galiba. Ama benim hala kafamı karıştıran şeyler var. İlki, bence Nagihan’ı oynayan değişti. Çok konuşuldu onun estetik olayları biliyorum ama yine de söylemek istedim. İkincisi bir oyuncu değişikliği değil. All Star’a sonradan katılan Elif kim bilmiyorum. Daha önce yarışmış diyorlar. Google’ladım ama karşıma çıkan Elif de hiç bu yeni Elif değil. Galiba Lost’taki gibi bir şey oldu. Elif hep adadaydım der gibi birden ortaya çıktı ama ben eminim daha önce böyle bir yarışmacı yoktu.

All Star takımında dün akşam gözüme çarpan bir başka şey ise Turabi ve Hilmi Cem’deki değişiklikler. Turabi ne kadar yardımsever, yumuşak tonda konuşan bir insan olmuş farkında mısınız? İnsanlar değişmez ama uyum sağlarlar. Demek o da bu eski numaralarla bir şey olmayacağını anladı. Turabi değişerek Survivor2018’in sahip olamadığı o dokuyu oluşturmaya çalışıyor bence. Böyle giderse başarılı da olabilir çünkü artık o hırçın Turabi ekşi bir tat vermişti. Hem de kaç kez. Bir diğer karakter değişimi de dark side’a geçen Hilmi Cem. Vücut posture’ü bir şekilde bozuk olan ama neden bozuk olduğunu anlamadığım Ramazan ile yarışırlarken Hilmi Cem, Acun’un da tabiriyle “daha önce hiç görülmemiş bir şey” yaptı. Ben bu serseri, bıçkın, yaramazlık yapan Hilmi Cem’i çok sevdim. Adanın problemli çocuğu olabilir. Yeni saçlarıyla bu role çok da yakıştı ayrıca.

Gönüllüler takımına gelirsek. Anıl Berk’in saltanatı bitti. Takım ona sırt çevirdi. Potaya giren Anıl Berk’in yeri bence zaten diğer takım. Gönüllüler’de Hakan Hatipoğlu ve Nagihan dışında bence konuşabileceği kimse yok. Zaten Hakan Hatipoğlu da hep laf olduğu için ona konuşma fırsatı vermez; bu yüzden de yeni deli Mustafa Kemal’in gelişiyle Anıl Berk’i gözden çıkardı ve takımı ona karşı çevirdi. Nagihan’ın Anıl Berk’i yazmaması da gözümden kaçmadı değil bu arada. Anıl Berk; Hilmi Cem, Yiğit Dikmen, Serkay, Ogeday klanından gelse de sanırım o soyun cennettten kovulan ilk üyesi olacak. Çünkü artık oyun aynı formülle ilerlemiyor. Aynı karakterleri farklı rollere koymak gerek. Hilmi Cem ve Anıl Berk özünde aynı yerden çıkan iki tip. İki gerçek tip. Onları korunaklı alanlarından uzaklaştırıp neler yapabileceklerini görmek gerek.   

 

BAĞLAN KESKİN

 

 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER