Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
People of Earth: Bir yer var, biliyorum*

İnsanın evi neresidir? Kendimizi nereye ait hissederiz? Yetiştiğimiz yerden, sevdiklerimizden çok uzakta bambaşka bir dünyada yaşıyor olabiliriz. Ama yine de ait olduğumuz, kendimizi evimizde hissedebileceğimiz bir yere ihtiyaç duyarız.

Bu varoluşsal soruları neden mi sormaya başladım; uzaylılar tarafından kaçırıldığını ileri süren bir grup insanın hikâyesini anlatan sulu bir komedi dizisi olan People of Earth izlemeye başladım da ondan. Şu anda TBS kanalında ikinci sezonu yayınlanmakta olan People of Earth, hem müthiş şamata hem de tuhaf bir şekilde duygulu bir dizi.

Starcrossed, uzaylılarla temasta bulunan kişilerin bir araya geldiği destek terapi grubu. Adsız Alkolikler gibi düzenli olarak toplanıyorlar.

O halde önce karakterleri tanıyalım:

Wyatt Cenac, uzaylılar tarafından kaçırıldıklarını iddia eden insanların deneyimlerini ve duygularını paylaştıkları bir destek terapi grubu hakkında haber yapmak için görevlendirilen New Yorklu saygın bir gazeteci olan Ozzie’yi canlandırıyor. Üçüncü türden yakın ilişkiler Ozzie’nin küçümsediği bir konuyken, saçma sapan diye burun kıvırdığı hikâyelerin gerçek olduğunun farkına varır.

Destek terapi grubunun kurucularından biri ve lideri olan Gina (Ana Gasteyer) ise bir danışanını yanlış yönlendirmesi sonucunda lisansını kaybetmiş ve taşraya taşınmak zorunda kalmış, eskiden New York’ta çalışan bir psikiyatristtir. Grubun diğer kurucu üyesi ise kendini uzaylıkolog olarak tanımlayan ama çok istemesine karşın henüz uzaylılarla temas etmemiş olan Gerry (Luka Jones). Grubun diğer üyelerine gelecek olursak, onlar da dünya dışı deneyimler edinmeden önce bir takım sorunları olan insanlar. Evliliğinin bitmesinden uzaylıları sorumlu tutan Richard Schultz (Brian Huskey), ilerleyen bölümlerde toplantıları yaptıkları kilisenin papazı Peder Doug (Oscar Nunez) ile aşk yaşayacak olan, odun bir kocayla evli Chelsea Wheeler (Tracee Chimo) gibi.

Uzaylı cenahı ise ayrı bir alem. İşinden nefret eden, çalışma arkadaşlarından hoşlanmayan, analiz etmesi gereken insanlardan tiksinen, ampul kafalı, üç parmaklı, siyah gözlü Jeff ( Ken Hall) var. Jeff’e oranla daha barışçı, İskandinav tipli emo uzaylı Don, içimizdeki uzaylılar ekibinden ise kertenkele tipli uzaylı olarak, Ozzie’nin bir zamanlarki patronu Jonathan Walsh (Michael Cassidy) var.

Bir şeyi kırk kez söylersen olurmuş. Fotoğrafta sonunda uzaylılar tarafından kaçırılarak muradına eren Gerry’yi görüyoruz.

Dizideki her bir karakter derinlemesine çizilmiş ve birden fazla hikâye anlatılıyor ve öyle akıcı bir şekilde işleniyor ki kendinizi kaptırıyorsunuz. İkinci sezonda iki yeni karakter diziye katılıyor. Bunlar; FBI ajanı Alex Foster (Nasim Pedrad) ve uzay gemisinin yeni patronu küp şeklindeki uzaylı Eric.

Dizi, aklı başında saygın bir adamı temsil eden Ozzie’nin  bir grup tüydürükle olan maceralarını izleyeceğiz derken, hikayelerin gerçek olduğu ortaya çıkması, Ozzie’nin de bastırdığı hatıraların netlik kazanmasıyla birlikte, bir grup uyumsuz ve yalnız insanın hikayesinin hassas, tatlı ve zeki bir şekilde anlatılmasına dönüşüyor.

Canınız sürekli portakal, mandalina gibi şeyler mi çekiyor? Burnunuz sebepsiz yere kanıyor mu? Uzaylılarla bir deneyim yaşamış olabilirsiniz.

Ozzie, uzaylılarla olan temasların kişilerin travmalarıyla olan bağlantısını da keşfedince, olaylar başka duygusal bir boyut kazanıyor.

Hepimiz, kendimizle ve diğerleriyle gerçek bir ilişki kurmak istiyoruz. Bir yabancılar denizinde, kim olduğumuzu, ne istediğimizi, buna nasıl ulaşacağımızı bilmeden debelenip duruyoruz. İletişim kurmak için bir sürü araç var, ama ruhumuzdan, tutkumuzdan, değer verdiklerimizden milyonlarca yıl uzağız.

Bizi zenginleştirecek ilişkiler kurmak, bir yere ait olmak, onaylanmak, istenmek, değerli hissetmek istiyoruz. Sevilmeyi, şefkati, anlaşılmayı, desteklenmeyi hak ettiğimizi düşünüyoruz. İçimizdeki acıyı, kendimizi deli gibi meşgul tutarak, gereğinden fazla yiyerek, içerek, alış-veriş ederek, ruh halimizi kısa süreli olarak değiştirebilecek ne varsa işte, deneyerek dindirmeye çalışıyoruz. Hâlbuki acı hala orada. Çocukluktan beri iyileşmemiş yaralar, yetişkin bedenlerimizin altında hala kanıyor.

People of Earth’teki insanlar ve uzaylıların durumu da bizden farklı değil. Terapi destek grubu, hayatın farklı yollarından ve zamanlarından gelmiş, sistemlerini yeniden yüklemek isteyen insanlardan oluşuyor. Üç farklı uzaylı türünün bir arada çalıştığı uzay gemisi ise, pek de etkili bir şekilde yürümeyen bizim ofislerimizi fena halde hatırlatan bir iş yeri. Örneğin Ken Hall tarafından canlandırılan aksi uzaylı Jeff, kendini işine adamasına rağmen, sürekli hoşnutsuz, üstleri tarafından takdir de edilmiyor üstelik.

People of Earth’de uzaylılar insanlar hakkında bilgi edinmek, belki de onlara hükmetmek istiyor ama sanırım esas önemli olan dışlanmış insanların onay ve şefkat arayışı. Dizideki tüm karakterler, tıpkı bizim gibi hayatlarının anlamını arıyor, gerçek ilişkiler kurmak istiyor ve bir yere ait olmak istiyor.

Baş yapımcıları Conan O’Brien ve The Office, Parks and Recreation ve King of the Hill’in de yapımcısı olan Greg Daniels  olan dizinin yaratıcısı David Jenkins. Dizinin süresi 30 dakika, hızlı sarıyor, bir oturuşta ikinci sezonu yakalayabilirsiniz.

 

DEFNE AKMAN

*Anlatamıyorum, Orhan Veli Kanık

YORUMLAR




DİĞER HABERLER