Tutmuş birliktelikler her zaman harika işlemez. Formül birliktelikler hep aynı sonucu vermiyor. Bazen de kimyası çok iyi tutturulmuş magazinsel evlilikler gibi... Bir süre sonra o aşırı yapaylıktan baymaya başlar ya işte öyle bir şey. Mesela Gülben Ergen ve hot kocası Erhan Bey gibi. Çiftimiz ikinci aşamayı tamamlamadan aşırı baydı mesela.
Joy da zamanında çok iyi tutmuş, ama artık hem eskimiş hem de o sevilen şey üstümüze fazlasıyla boca edildiği için aşırı sıkıldığımız bir film.
David O. Russell-Jennifer Lawrence-Bradley Cooper şeytan üçgeninin Silver Linings Playbook ve American Hustle’ın ardından son ayağı olarak Oscar maratonunda raflarda yerini alıyor. Film temel olarak Joy adlı bahtsız bir ev kadınının kendi kendini sıkan paspası icat etme süresini anlatıyor. Evet, gerçekten bu kadar. Bu domestik problem üzerine 124 dakikalık bir film izliyoruz.
Joy yani neşe adlı kızımızın hayatta kepekten başka çeşit çeşit problemleri vardır (Neşe’nin kepek sorunu esprisini de Neşe Düzel’e bi türlü yapamadan gitti kadın).
Joy fakir, Joy mutsuz, Joy tüm ailesiyle birlikte döküntü bir evde yaşıyor. Yağmuru kim döküyor; Joy, Minnesota’da kaç koyun ediyor?
Kahpe kader Joy’un bahtına gülmüyor ama inanır mısınız bir zamanlar Joy da neşeliydi. Hatta kimsenin aklına gelmeyen icatlar yapar evdekileri şaşırtırdı. Canım Joy.
İşte günün birinde Joy, ailesinin ve tanıdıklarının da gazıyla eskiden çok iyi bir mucit olduğunu hatırlıyor. Bir gün paçoz paçoz yerdeki cam kırıklarını silerken eli kesiliyor ve aklına Dan! diye harika bir fikir geliyor. Ve Joy paspasları elle sıkmayı değil de kendi kendine sıkmayı, hatta hiç dokunmadan çamaşır makinesine atıp yıkamayı keşfediyor. Evreka!
Bu kadar bayat bir fikir aslında her şey.
Sonrası Joy’un paspasla maceraları şeklinde ilerliyor. Üretim sorunları, pazarlama sorunları, parasızlık sorunları... İzleyici olarak hepimizi paspasa çeviren bir süreç.
Filmin temel sorunu hikayenin zayıflığı ve bu her şeye yansıyor. Zaten absürt olan bu hikaye daha da komik olsaydı belki daha ilgi çekici olabilirdi ama ciddi bir paspas hikayesi tahmin edersiniz ki o kadar da yürümüyor.
Cohen’ler çekse belki olabilirdi ama maalesef o kişi sen değilsin David O. Russell.
Silver Linings Playbook olmuştu, American Hustle da keza öyle ama Joy fena sınıfta kalıyor. Sınıfta kalması bir yana bu üç ayaklı, hatta yanlarına Robert De Niro’nun da katıldığı vazgeçilmez beraberliğin de sonunu getirmiş.
En iyi film gibi bir şansı yok, olursa film izlemeyi bırakırım. Oscar maratonumuzda tüm mesele en iyi kadın oyuncu performansı üzerine olacak.
Filmin tüm yükü Jennifer Lawrence’ın üstünde. İyi oynuyor. Ama nereye kadar? Hikaye o kadar kötü ki zaten onuncu dakikada bizi kaybetmiş bir filmi baş aktris ne kadar sırtlayabilir? İstersen yardıra yardıra oyna. Hiçbir şey değiştirmiyor.
Bu erkeklerin dünyasının ortasına düşen Jennifer Lawrence için de ikinci kere düşünmeden edemedim. Bu kız bir de Amerika’nın yeni starı olacak. Jennifer Lawrence’ın bu Amerikan sweet heart kafası artık pek iyi gitmiyor. Bkz: Adaşı Jennifer Aniston. 40’lara gelince artık sweet heart olamıyorsun ve kariyerin düşüşe geçiyor canım.
Bu kız, bu role nasıl ikna edildi acaba? “Bak Jen, elimizde harika bir senaryo var. Sen paspası bulan kadın olacaksın ve onu dünyaya tanıtacaksın. Erin Brokovich’in paspaslısını düşün, işte aynen öyle. David çekecek. Bil bakalım seninle kim oynayacak ve yine onunla aranızda bir cinsel gerilim yaratacağız: Evet doğru bildin. Bradley Cooper!”
J-Law sanki bu David O. Russell ve Bradley Cooper ve Fox 2000 Pictures batağına düşürülmüş ve oradan kurtulamıyor bir türlü. Sanki Prestij müzikle ömür boyu kontrat imzalamak zorunda bırakılmış Küçük Onur, uzayda ve karada tüm haklarını Acun’a devretmiş O Ses Türkiye yarışmacısı gibi.
Ama gelin görün ki her şuursuzluğun bir karşılığı var bu dünyada. J-Law’un bu rolüne geçen akşam şak diye bir Golden Globe yapıştırılıverdi. Ey, kırmızı halı sen nelere kadirsin.
Neyse ki içimiz rahat. Oscar ödüllerinde komedi ve drama ayrımı yapmadan en iyi kadın oyuncu ödülü verilecek.
O yüzden Golden Globe’da şans yüzüne gülse de J-Law kanaatimce Oscar’larda bir paspas vazifesi görecek.
Üstelik kendi kendini sıkarak yok etmiş bir paspas.