Bilen bilir, Bodrum Masalı benim son teen crush’ım. Asla vazgeçmeyeceğim tek şey gençlik dizileridir. Bodrum Masalı yeni gününde yine gözümü ekrandan ayırmamama sebep oldu. Böyle olmasının en büyük nedeni de herkesin çok kararında olması. Bütün gençlik dizileri gibi klişe tipleri barındırıyor ama şaşırtma payı da çok yerinde. Masalın karakterlerini tek tek ele almadan önce söylemek istediğim bir şey var ama: O jenerik hiç olmuş mu öyle?
Ateş
Ateş “Ateş ediyordu,” diyebilirim öncelikle. Sevgili Ateş Erguvan (Alperen Duymaz) her hafta kalplerimizi vuruyor. Onun o tatlı şapşikliği hangi kalbi ele geçirmez ki? Zenginliğinden güç alırken birden parasız kalınca duruma hemen ayak uydurması fazla seksi. Kötü çocukla fakir çocuk karışımı olduğu için, ona dizide “Hırt,” lakabını taktıkları için, kalbim daha hızlı çarpıyor, yalan değil. İnsanın Ateş’i içine alıverme isteğinin bu kadar çok kabarmış olmasının sebebi, Ateş’in girecek delik arayan sperm tanesi gibi ortalıkta dolaşması. Babasının ona verdiği sahipsizlik duygusu bunun bütün sebebi de. Dün akşamki bölümde polisten kaçarken babasıyla bir ortak noktası olmasına sevinme zayıflığı da bundandı. Faryalı, diski Ateş’e vererek kendisine güvenmesini sağladığındaysa yüzündeki mutluluk kesinlikle tarif edilemez. Anne-babalar çocuklarına ne yaptıklarını çoğu zaman fark etmezler. Evren de baba olmaması gereken bir adammış. Kızına fazla bulaşacağını sanmıyorum ama yetersiz bir erkek, güçlü bir adamı batırmak için her şeyi yapar. Hele bir de bu güçlü adam oğluysa, ona çok çektirir. Ateş’in daha babasından göreceği çok zarar, ezberleyeceği bir yapmaması gerekenler listesi var. Bu süreçte full ilgi bekleyen Alara’dansa, anaç Aslı tabii ki onun için doğru seçim.
Su
Su tipik bir günümüz kızı. Hatta o kadar çağdaş ki, dizinin hikayesi genel olarak 2000’lerin başında yazılmış hissi verse de 2016’nın bitmek üzere olduğunu bize bir tek Su (Dilan Çiçek Deniz) hatırlatıyor. Her iyi niyetli insan gibi o da herkesi kendisi gibi sanıyor. En başta babasına güvenmesinin sebebi bu. Ateş yıllar içinde babasından vazgeçse de Su büyük ihtimalle bunu asla yapamayacak. Duygusal olarak hep sevmek zorunda. Başka bir yazılımı yok. Her genç kız gibi, özellikle yeni nesle ait kızlar gibi,, ilişkisi için her türlü fedakarlığı yapıyor. Peki ya Kelebek? Su, Kelebek’i gerçekten cinsiyetsiz mi görüyor yoksa ondan hoşlanıyor mu? Bunu ne zaman anlayacağız?
Kelebek
Sabırsızlığı, telaşı, hep içinde tuttuğu potansiyeliyle uçamayan bir Kelebek o. Ben sevmem böyle tipleri. Ateş, Su, Alara, Uzay falan bende yerleri bankodur ama Kelebek (Hilmi Cem İntepe) gibi tipler fanatizm uğruna fazla uca çekilir. Bodrum Masalı’ndaki bütün karakterlerin dozunda olduğunu Kelebek’ten anlıyorsunuz. Yapmak istediği çok şey var. Ömrü boyunca abisinin gölgesinde kalmış. Şimdi de Ateş girdi hayatına. Yeni arkadaşının aurasıyla besleniyor Kelebek de! Yerli bir ‘teen’ dizisinde gördüğüm en sevimli bromance var aralarında. Galiba asla potansiyelini ortaya çıkaramayacak Kelebek. Belki başka bir hikayenin konusudur, bilemeyiz.
Aslı
Ömrümü gençlik dizilerine verdim. Fakir, umutsuz ve eleştirel kızdan hep nefret ettim. Ama Aslı’da Kelebek etkisi kendisini gösteriyor. Bir kere Aslı (Ezgi Şenler) yıllar boyunca nefret ettiğim iyi görünen ama aslında kıskanç olan o kızlardan değil. Her şeyden önce cahil değil. Hiç sevilmediğini düşünmesine rağmen insan ilişkilerinde diğerlerinin kesinlikle önünde. Bazı şeyleri öğrenmesi için deneyimlemesine gerek yok. Dizideki bütün gençlerin içinde en zekisi. Hatta belki she is ‘the one’. Gerisi gerçekten çok uçuş uçuş. Onun da yazılımı böyle yüklü. Yani tam da Ateş’in ifade edemeklerini dile getirecek, çözümleyemediklerini netleyecek insan.