Fox TV’de sunuculuğunu Ebru Akel’in yaptığı Gelinim Sensin adında bir izdivaç programı var. Bu programda kayınvalideler, oğulları için gelin adaylarını seçiyor. Ardından gelin ve damat adayları bir hafta geçirdikten sonra ne yapacaklarına karar veriyorlar.

Gelinim Sensin, 3 Ekim 2016’da yayın hayatına başladı. Hafta içi her gün 16:15’te Fox TV ekranında.

Dekor; gözünü yakmaya kararlıyız!

Gelinim Sensin’de diğer izdivaç programlarında olduğu gibi bir ev var. Bu evde kadınlar birlikte kalıyor, rekabet ettikleri için de günlerini birbirine laf sokarak, kötü bakışlar atarak geçiriyorlar.

Evin Barbie evini hatırlatır bir dekoru var. Belli ki bu evde bir erkeğin yaşayacağını hiç düşünmemişler. Renkler, mor, siklamen, pembe. Bir sürü yastık, çerçeveler, parlak kadife ile kaplanmış koltuklar ve milyonlarca detay. O ev öyle bir toz tutar ki! Bunu bilmek için kaynana olmak gerekmez.

Hasılat durumları

Gelinim Sensin vesilesiyle birbirini tanıyan gençlerimiz zaman içinde işleri ilerletecek ve işte aralarından bazıları hayırlısıyla dünya evine girecekler. Fakat esas orada bir altın durumu var ki programa yön veren de bu zaten. Kayınvalideler oğulları için uygun gördükleri gelin adaylarına altın takıyorlar. Örneğin Elif, Nurdane kaynananın altınları Gamze’ye takması yüzünden çok gücendi. Kimi gelinler ki bunların henüz altını yok, erkeklerle yakınlaşmaktan çok kayınvalideleri tavlamanın peşinde. “Bilmemne anne ile kurduğum diyalog benim için daha önemli,” diyorlar mesela. Haksız da sayılmazlar yani, işsiz güçsüz, aval oğlanların peşinde koşmaktansa altına odaklanmakta fayda var.

Cumali-Hazan-Esra üçgeni

Hemen heveslenmeyin öyle ménage à trois falan değil bu. Cumali’nin annesi Nuray Hanım ki -oğlunu 16 yaşındayken doğurmuş, birlikte büyümüşler, öylesine düşkün yavrusuna-  gelin olarak Hazan’ı değil, Esra’yı uygun görüyor. Neden, çünkü Esra’nın daha “sakin” bir kız olduğunu düşünüyor. Dolayısıyla her fırsatta Esra’yı araya sokuşturuyor. Esra, Cumali’yle on beş dakikalık baş başa görüşme sırasında adama dokununca (elini tutmuş) Hazan çok kızdı. “Ben çekindim yapamadım, o nasıl böyle bir şey yapar?” dedi.

Eh ama Hazan yemeyenin malını yerler diye bir laf vardır hayatta. Böyle tepindiğinle kalırsın işte. Cumali durumu idare etmek istedi, “Ben kırıcı olmak istemedim o yüzden elimi tutmasına izin verdim,” dedi. Zaten Hazan’ın hiç altını yok. Buna karşılık Esra’nın dört tane altını var, boynuna asıp geziyor. Kusura bakma Hazan ama hem kel, hem fodulsun. Altının yok, çocuğun elini bile tutmaktan acizsin, bir de söylenip duruyorsun.

Yabancı gelin Angelina’nın entegrasyon süreci

Şevkiye Kaynana’nın oğlu Soner’in biri Tuğçe biri Angelina olmak üzere iki talibi var. Şevkiye Kaynana, Angelina’yı yabancı olduğu için pek istemiyor ama aslına bakarsınız henüz kendisi de Türkçe’yi sökmüş değil. Angelina ondan daha iyi Türkçe konuşuyor. Angelina’nın etek boyu, Rus olması falan hep bunlar Gelinim Sensin evi için büyük sorunlar. O yüzden Şevkiye Hanım Tuğçe’ye üç altın takarak onu koruma altına aldı.

Bununla birlikte gün Angelina’nın günüydü. Doğum günü vardı. Üstelik danslı! Soner Angelina’nın doğum günü olduğu için onunla ilgilenince Tuğçe duruma çok bozuldu. Tuğçe arıza yapınca, Şevkiye Hanım tornistan yaparak Angelina’yı yeni gelin adayı olarak belirledi.

Slow dance ve önemi

Cumali Hazan’a dans etmeyi teklif etti ama Hazan, Esra yüzünden surat asmayı tercih etti. Hazan tarafından reddedilen Cumali yaklaşık iki saniye içinde bu sefer Esra’ya dans etmeyi teklif etti. Ancak Esra da Cumali ile dans etmeyi istemedi. Hâlbuki bu kadar uzatacak ne var ben anlamadım. Hazır fırsatını bulmuşken Esra dansını etse n’olurdu sanki? Hem çiftler dans ederken ekranda tepeden kalpler yağıyor.

Esra’nın aklı sonradan geldi, Cumali’ye dans etmeyi teklif etti. Ama tabii geç kaldığı için çocuğu kaçırdı. Esra’ydı, Hazan’dı bunalan Cumali ise gidip Bağdat şarkısında Anna ile dans etti.

Özetle sevgili Ekranellacılar, Gelinim Sensin evinde seçici durumda olan kişiler kayınvalideler. Onların filtresinden geçen gelin adayları oğulları ile buluşabiliyor. Gördüğünüz üzere bu evde erkekler etkisiz eleman. Onlar daha çok vaktini iki kadın arasında kalınca ne yapacağını bilememek, kızların kıyafetlerine karışmak, çoğunlukla da şaşkın şaşkın bakıp anacıklarına sığınmakla geçiriyor. İşte altın dakikalar böyle akıyor.