Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Netflix artık resmen Türkiye'de

Ocak ayında 130 ülkeyle birlikte Türkiye'de de faaliyete geçen Netflix, bugünden itibaren tam anlamıyla Türkçe hizmet vermeye başladı. Türkçe dublajlı, Türkçe altyazılı, Türk lirası ödemeli ve bol bol Türk dizisinin bulunduğu "yerli" Netflix'in müjdesini vermek için CEO'su ve kurucusu Reed Hastings İstanbul'a geldi ve basının karşısına çıktı. Biz de Ekranella olarak oradaydık.

Postayla eve DVD yolladıkları günden beri üyesi olduğum, fakirlik zamanlarında beş arkadaş şifresini paylaştığım, artık kişiselleştirmenin dibine vurup "independent cult foreign LGBTI horror movies with a strong female lead" gibi kategorileri önüme koyan Netflix'in yeri bende ayrı. "Netflix & Chill" diye bişi çıkmadan biz netflix ve çiliyoduk. O yüzden Çırağan'daki lansmana yaşasınla ve heyecanla gittim. Son zamanlardaki anti Trump çıkışlarıyla iyice takdirimizi toplayan Hastings'i de ayrıca merak ediyordum.

Önce çok iyi haberler:

* Netflix, kataloğuna bir çok Türk dizisi kattı. Listede hem Leyla ile Mecnun, Ezel gibi klasikler; hem Diriliş Ertuğrul, Bodrum Masalı gibi güncel hitler var. Bugüne kadar İngilizce isimlerle platformda yer alan bu dizileri bulmak biraz zordu. Örneğin Kış Güneşi "Winter Sun"; Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz "Bandits" isimleriyle yer alıyordu. Hastings, bu hatanın hemen düzeltileceğini ve yerli içeriklerin Türkçe isimleriyle platformda yer alacağını müjdeledi. Daha da ötesi, Netflix bundan sonra Türk dizilerini tüm platformuna tanıtacak: Türkçe içeriğin en büyük ihracatçılarından biri olmayı planladıklarını söyleyen Hastings, "Son derece popüler olan ve dünya çapında tanınan Türk dizileri, Türk insanının ne kadar müthiş bir hikaye anlatıcısı olduğunu gösteriyor. Netflix, bu içeriklerin dünyada tanınmasında etkin bir şekilde rol almayı hedefliyor," dedi. Türkiye'den çıkan en iyi şovları; içinde Türkiye'den bir tat barındıran uluslararası ve insani hikayeleri tüm dünyaya tanıtmak ve sunmak istediklerini söyleyen Hastings, "Örneğin Yunanistan'a veya İspanya'ya bir dahaki gidişinizde orada popüler olan Türk dizilerini Netflix'den kendi dillerinde izleyebileceksiniz," dedi. Amaç, Netflix'in tamamen "Türk" bir servis gibi işlemesi.

* Öyle görünüyor ki Netflix, çok yakında orijinal Türkçe diziler de yapacak. Narcos, Marseille gibi "lokal" içerikleri uluslarası birer başarıya dönüştüren Netflix bu işin piri. Lokal yapımcılarla ve yeteneklerle çalışmanın öneminin altını çizen Hastings, bir soru üzerine 30 veya 40 dakikalık Türkçe diziler yapmayı düşünebileceklerini, dizilere birer roman, bölümlere de o romanın birer "chapter"ı gibi yaklaştıklarını, süreden çok hikayenin önemli olduğunu söyleyerek müjdeyi verdi. Netflix'in hali hazırda 120-150 dakikalık yerli dizileri bölerek 45 dakikalık parçalar halinde yayınladığını da not düşelim.

* Hastings Şubat ayında, New York Times gazetesi ekonomi muhabiri Neil Irwin'in bir tweetini RTlemişti. Irwin tweetinde, gazeteci Özgür Mumcu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten hapis cezası ile karşı karşıya olduğunu söylüyor ve "bu haberi görünce 1st amendment'ın (ifade ve basın özgürlüğünü ABD anayasasına katan ek madde) değerini anladım" diyordu. Anlayacağınız, Hastings (kendisi güçlü bir demokrat ve eğitimci aynı zamanda) Türkiye'de olan bitenden haberdar. Peki Netflix'in sansüre uğramak gibi bir endişesi var mı? Malum Digitürk'te Julia Roberts ve Hugh Grant bile öpüşemiyor artık. Hastings bu soruya son derece kibar ve politik bir yanıt verdi. Türkiye'de olmayı çok istediklerini, şu anda bir sansürle karşılaşmadıklarını ve böyle bir beklentileri olmadığını söyledi. İnşallah haklı çıkar.

Şimdi azıcık daha az iyi haberler:

* Hastings kataloglarının büyüklüğünden bahsederken gururla, "isteseniz de bütün Netflix'i izleyemezsiniz" dedi ama geçenlerde ev hapsindeki hamile bir arkadaşım bana "Netflix'i bitirdim, şimdi ne izlesem?" diye dert yanıyordu. Bunun sebebi Türkiyeli kullanıcıların Netflix içeriğinin ancak ufak bir bölümüne erişebilmesi. Çünkü  farklı içeriklerin farklı ülkelerde farklı lisans sahipleri var. Hastings, önceki röportajlarından birinde House of Cards gibi orijinal içeriklerinin tüm yayın haklarını almadıkları için pişman olduğunu ve aynı hataya bir daha düşmeyeceklerini söylemişti. Bugün de tüm Netflix içeriğine ulaşım sağlamak için çalışmaya devam ettiklerini söyledi. Ama kesin bir tarih de vermedi. Netflix VPN kullanımını da engelliyor. Hastings bunun sebebini de "parasını ödemediğimiz bir içeriği o ülkedeki üyelerimize sunamayız" diyerek açıklıyor. Adam haklı beyler.

* Türkiyeli kullanıcının bir diğer derdi de AKK ( adil kullanım kotası) denen pranga. En yüksek planı da alsanız 3-5 bölüm izleyince internetiniz bitiyor. Spotify gibi platformlar yaptıkları anlaşmalarla bu kotanın dışında hizmet vermeyi akıl ettiler. Netflix'in henüz böyle bir anlaşması yok. Ancak Hastings, Netflix'in hızını içinde bulunduğu coğrafyanın internet hızına göre ayarladığını ve kullanıcının daha "yavaş" bandwith seçeneklerini seçebileceğini belirtti. Yani, gidip 4K HD seçeneğini seçip kotanızı bitirmeyin gençler, hem cebiniz de yorulmaz. 15.99 TL'lik paket tam bizlik.

Geriye kalanlar:

* Hastings tüm ÇOK başarılı insanlar gibi sakin, güleryüzlü ve mütevazı. Toplantının başında, moderatör Serdar Kuzuloğlu'nun lafının bitmesini sahnenin bir kenarında, tek başına, sabırla bekledi. Epey bekledi. İddia ediyorum Türkiye'de değil bir şirketin CEO'sunu, Osmanbey'de halıcı dükkanı olan Zübeyir Bey’i bile iki dakka o şekilde bekletemezsiniz.

* Hasting'in en sevdiği Netflix programı Bojack Horseman imiş.

* Hastings  "Başlığa ne çıkar?" diye düşünenleri de yormadı. "Bizim en büyük rakibimiz uyku. Eğer siz az uyuyup arka arkaya bölümleri izliyorsanız, biz işimizi iyi yapıyoruz demektir," dedi.

* Hastings'e göre Netflix bir "yaratıcı risk platformu." "Raf sınırlaması" yani yerim dar derdi olmadığı için çok geniş bir skalada proje üretebiliyorlar. Kataloğu kullanıcıya göre kişiselleştirdikleri için de House of Cards gibi uluslararası hitler yanında, belirli bir kesimin seveceği küçük hitleri de üretmeyi sürdürebiliyorlar.

* Netflix'in Türkiye'de ofisi yok. Türkiye'den de sorumlu ofis Amsterdam'da ve Türkiye'den çalışanlar da orada çalışıyor.

* Netflix'den başka ne izliyor derseniz, Hastings HBO'yu çok beğeniyor ve üyesi.

 

 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER