Converse’li Sinem Kobal Sevda, olanca saf güzelliği ile Selma Ergeç Saadet ve yılların eskitemediği karizması ile Bennu Yıldırımlar Servet olmuştu. Heyecanlıydık, bu dizi bolluğunda Gönül İşleri’nin üzerimizdeki etkisi ne olurdu? Ekranella yazarları olarak izledik, yorumladık. AYTAÇ KARA:

Benim böyle bir diziye ihtiyacım varmış, Gönül İşleri’ni izledikten sonra onu anladım. Artık günlük hayatın gerginliğinden dolayı mıdır, komedisi ağır basan yapımları kolay kolay izleyemediğimden midir nedir başlarken bu tarz bir eğlencenin içinde kendimi bulacağımı ve dahası güleceğimi hiç düşünmemiştim.

Bir kere dizi için oluşturulan cast beklentimi aştı. Timuçin Esen’i şu zamana kadar drama ağırlıklı –adam hafızamda Hırsız Polis ile kayıtlı- rollerde izlemeye alışmış biri olarak bu haliyle ağzım açık izlemiş bulundum. Rolünde onun gibi ve ikili kimyası bakımından Bennu Yıldırımlar da Servet’te pek güzel olmuştu. Sevda her ne kadar Sinem Kobal’ın Romantik Komedi serisindeki Didem rolüne benzeyen –ki ben filmlerdeki o karakteri pek severim- bir rol olsa da o da aşağı kalmamış, komedi ve uyum açısından rolüne iyi oturmuş. Ayrıca sayesinde bu akşam Hande Ataizi’nin kulakları epey çınlamış olabilir.

Yakın zamanda üniversiteden mezun olan biri olarak okul sorunsuz bitsin stresimi de hatırlattı ama artık o kadarı olacak. İzleyicilerin izlediğinde kendisini bulması da önemli sonuçta. Dizi boyu biraz çok bağırdılar ama onu da neyseye vurdum açıkçası. Ha bu arada, Fırat Çelik’in kendi sesini kullandığı iyi olmuş. Bölümün sonunda da kendisinin düğüne yetişmeye kalkacağına dair şaşırtmacayı da sağlam kurdular ayrıca. Selma Ergeç de başta yüzük fiyatı hesaplamak olmak üzere ‘robot kız’ karakterinde iyiydi, bu karakter pek güzel açılır becerilirse.

Pazar günü hangi diziye ne olacağı belli olmuyor. Malumunuz Bana Artık Hicran De’yi yediler. Umarım bu dizinin başını da yemezler. BAĞLAN KESKİN:

Gönül İşleri yeni sezonda benim en çok merak ettiğim dizilerden biriydi. Ekranda açık açık kadın hikayesi yok bu yüzden heyecanla beklediğim yalan değil. İşin içinde modern bir kız kardeşlik olayı da var üstelik. Pilot bence her karakterle ilgili yeterli bilgiyi verdi. Benim acaba bu nasıldır dediğim bir şey yok, yabancılık uzaklık çekilecek bir durum yok sonrası için. Kimse göz ardı edilmemiş yani. Servet (Bennu Yıldırımlar) bildiğin kontrol delisi ama asla karikatürize değil. Hem seviyorsunuz hem ‘’Yeter be, bu kadar da,’’ diyorsunuz. Saadet (Selma Ergeç) alışıldık bir Amerikan Talihsiz Kadın Karakteri. Bence sadece weird fikirleri ve sözleri yeterli ama. Hareketlerindeki gariplik biraz fazla olmuş. Sevda (Sinem Kobal) tabii ki de dizinin jokeri. Sevda’nın kalbinin kötülüğü de harika. Para ve daha iyi bir hayat için o çenesinde sakalı olan Tibet ile beraber olması, klişe iyi ana karakter olayından uzak olduğu için çok çok tatlı. Baba kızlarını mutsuz etmek için yaratılmış. Yılmaz (Timuçin Esen) harika olmuş. Keşke sadece ‘yararsız’ koca olsaymış da o ‘hain arkadaş kardeşler’in büyüğüyle Servet’i aldatmasaymış. Asrın da harika olmuş, üstelik Fırat Çelik’in kendi sesi olunca daha da iyi bir oyuncu olduğunu gösterdi bizlere. Bedir (Can Yaman) de bu projenin yeni yüzü/yeni patlayacak olanı. Bedir’e bayıldım. Zengin kız fakir oğlan temasının orta halli kız fakir oğlan uyarlamasında gibi ama bence Bedir zengin. Onda bir durumlar var. Bu arada Bedir’in vücudunu görelim diye Sevda’nın çalışanını neredeyse donuna kadar alıp kovacak kadar sömürgeci olması harikaydı. Tibet bence sonradan çok komik olacak. Annesinin de neden sırf avukat diye Sevda delisi olduğunu anlamadım. Kadın neredeyse Hukuk Fakültesi’nin önünde bekleyecek gelin bulmak için. Hain arkadaş kardeşlere gelirsek; Alev nasıl dahil olacak artık çok merak ediyorum ama Servet kadını ‘’Sen de boşandın,’’ ‘’Sen yıllardır dulsun,’’ diye diye düşman etmiş kendisine galiba. Çisil favorilerim arasında. Sevda ve Çisil’in arasındaki frenemy olayı benim en sevdiğim şeylerden birisidir. Tek bir sıkıntım var galiba o da kargaşa anları çok uzuyor, yoruluyorum. Başka kafalarda çok keyifli bir dizi olmuş, gerçekten böylesine ihtiyaç vardı. Umarım sezonlarca izleriz. ELİF FINDIK:

Üç kız kardeşin, annesiz yaşamaya hatta büyümeye çalışma hikayelerinden çok daha fazlasını gördüm Gönül İşleri'nde. Saadet 'in saflığından, Sevda 'nın cazgırlıklarına kadar yerini bulduğunu düşünmekteyim. İlk bölüme bu kadar ters köşenin sığdırılmış olması bir yana, karakterlerin her birinin derinliklerine inilmesi, zor ama oldukça başarılıydı. Timuçin Esen'in Bennu Yıldırımlar ile çok güzel bir çift olduklarını da belirtmek isterim. İlk bölüm gayet tempolu geçti, ilerleyen bölümlerde de bu temponun artacağını umut edip başarılar diliyorum. MERVE BULUT:

Malumunuz yeni sezonda başlayan işlerin çoğu büyük umutlarla başlayıp ya sona erdi ya da gün ve saat değişikliği yapmak zorunda kaldı. Artık yeni başlayacak işler için “bunun başına neler gelecek acaba?” diye düşünmeden edemiyoruz.

Gönül İşleri de hakkında bir sürü yorum ve tahminler yaptığımız, merak ettiğimiz bir işti. Bu akşamki ilk bölümüyle iyi bir giriş yaptığı kanaatindeyim. Bir kere üç kız kardeş hikayesi sevgili ülkemizde her daim ekmek yiyecek hikayelerden. Kardeşlerine annelerinin yokluğunu hissettirmeden onları büyüten artık anneye dönüşmüş bir abla, biri hakikaten saf bir diğeri “anasının gözü” diyeceğimiz cinsten üç kız kardeş üzerine kurulmuş hikaye.

Bennu Yıldırımlar’ın oyunculuğuna tabii ki diyecek yok, Yaprak Dökümü’ndeki halinin daha moderncesi yine sevilir ve izlenir.Karşısına da bence yine oyununun tadından yenmez Timuçin Esen gelince ikilinin sahneleri şahane olmuş, karşılıklı döktürmüşler. Timuçin Esen hakikaten izlenilesi oyuncu da kıymeti bilinmiyor bence. Kötü giden bir evliliğin içinde birbirini seven iki insana inandık izlerken.Sonunda öğrendiğimiz Yılmaz’ın ihaneti neler yapacak bu ilişkiye göriciiz ama karşılıklı enerjileri tutmuş,yüksek olmuş, iyi olmuş :)

Sinem Kobal’ın güvenli alanından çıkıp dünya iyisi tatlı kızı oynamadığını görmek bence güzel. Zira ailenin içinde entrikaya kafası çalışan bir tek kendisi. Yine de bazı sahneleri biraz çiğ bulduğumu söylemeliyim, ilk bölümdür zamanla oturur sanırım diyeyim. Bir de kızın stilinde “Mira Beylice” esinlenmeleri gördüm, bir ben mi benzettim bilemiyorum. Sevgilisini oynayan çocuk zaten sevmeyelim diye züppe tasarlanmış evet ama ben oyununu da sevmedim, yan yana duruşlarını da sevmedim. Ammavelakiiiiiiiin gece gece gözümüzü gönlümüzü açan Bedir vardı ki kendisini sevdik :) Kilit işleri anında çözen, joker çocuk, suya sabuna çok dokunmayan çocuk olarak takıldı bölüm boyu ama bölüm sonunda gelen polisleri görünce arkalara sıvışması gözlerden kaçmadı, bir numarası vardır kesin, hadi bakalım.

Selma Ergeç hakikaten tatlı, duruşu, yüzü, gözü samimi geliyor insana lakin “saf” karakter kısmı fazla abartılmamış mı? Yani anladık çok iyi niyetli, kötülük bilmeyen bir kız olsun denmiş ama bu da biraz fazla olmuş, bazı sahnelerinde kafası hiç çalışmıyormuş gibi göründü kızcağız. Fırat Çelik’in kendi sesiyle geri dönmesi iyi bir seçim olmuş. Kızı kandırmış, mağazayı soymak için filan yapmış demedim bütün o romantik hallerini bayıla bayıla izledim.Vicdanlı kötü adamları severim :)

Sevda’nın çevirdiği dolabın patlaması, Yılmaz’ın ihanetinin ortaya çıkması, Asrın’ın kızımızı ortada bırakıp mağazayı soyup kaçması ve bütün bunların hemen ilk bölümün sonunda olması gayet başarılı olmuş. Hikayenin devamının merak edilmesi için güzel hamleler diye düşünüyorum. Haftaya bütün bu olanlardan dolayı dramı daha yüksek, hisli bir bölüm gelecektir bunlar sayesinde, ki izlenmesi için etkili olacaktır. Neye “izlenir bu iş” dediysek elimizde kalıyor gerçi ama yorucu olmayan, yavaş olmayan, tatlı görünen ve de iyi oyunculara sahip olan Gönül İşleri’nin yolunun açık olacağını düşünüyorum. Hadi bakalım bahisleri alalım :) NİDA FINDIK:

Sinem Kobal ilk defa ailenin iyi kızı değil. Bennu Yıldırımlar hala mentor ama bu sefer daha vahşi. Selma Ergeç yine peri kızıymışçasına güzel. Timuçin Esen krem peynir pakedine sinirlenecek kadar asabi olsa da tatlı. Fırat Çelik kendi sesiyle şaşırtacak kadar iyi. Kaan Yılmaz sinir bozucu ama izlenesi. Can Yaman feci yakışıklı ve çekici. Buraya kadar farkındaysanız hikayeye girmedim. Size kim kimdir, nedir kısaca onu söyledim. Hikaye bir sürü klişenin bir araya gelmesiyle farklı bir yere sürüklenmiş bir iş olmuş. Türkan Derya’nın ekibi fena çalışmamış ama ne yalan söyleyeyim bazı yerlerde ışıkta filan biraz sallamışlar dedim, ilk bölüm heyecanı da olabilir tabi. Kulaklarım tema müziklerini sevdi ama bir de böyle bölüme özel alınmış bir şarkı aradı. Bence bu dizinin her bölüm popüler ya da eskilerden iyi şarkılara ihtiyacı var, üç kız kardeşin hikayesi bunu kaldırır ve hikayeyi besler diye de düşünüyorum. Ha bir de Sinem Kobal’ın yani Sevda’nın kimilerine göre cesur kıyafetleri dizi sürdükçe magazine çok malzeme verecek, dedi dersiniz. Reytingi ne olur uzun ya da kısa vadede bilmem ama ben bu diziyi izlerim. TUĞÇE USTA:

Gönül İşleri’nin ilk bölümünü sağ salim izledik. Baktığımda gayet keyifli bir iş vardı karşımda. Bağlanır mıyım? Bilemiyorum, birkaç hafta sonra kendisini belli eder zaten (Yazar burada her hafta diziyi izleyeceğini söylüyor), reyting tanrıları kendisine zaman tanırsa… Sinem Kobal’ı çok sevmeyen bir insan olarak, Sevda karakterine bayıldım. Bu tarz roller gidiyor Sinem Kobal’a… Saadet karakteri beynimi yaktı, bir insan bu kadar mı saf olur ayol? Servet’i sevdim, Bennu Yıldırımlar’ı zaten severim. Erkeklerden tek favorim Bedri (Bedir miydi yoksa?) oldu. Diğerleri maşallah hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı… Oyunculuk açısından demiyorum tabii ki, Timuçin Esen’i çok sevdim. Sevda, kısa yoldan yırtmak isteyen bir hanım kızımız. Bu yolda yerlere paspas olmaya dahi razı. Tibet gibi bir insana bunca katlanıp, her öküzlüğünü yuttuğuna göre yaşadığı hayattan bir hayli bunalmış olsa gerek. Neyse ki Bedri, O’nu bu hayattan çekip çıkaracak ve tek mutluluğun para olmadığını gösterecek. Saadet, dünyalar safı bir kızımız. “Yok artık!” dedirten cinsten. Asrın ile karşılaşıyor, âşık oluyor, evlenmeye karar veriyor ve PAT! Meğer Asrın profesyonel bir hırsızmış. Tabii ki Saadet ŞOK! Servet ise küçük yaşlardan beri kardeşlerine ablalık etmiş. Yılmaz ile evli, sonunda çocukları da olacak. Ama rezalete bak ki Yılmaz, Servet’in yakın arkadaşı Alev ile aşna fişne derdindeymiş. Bu sefer hem Servet hem biz ŞOK! Neyse, benim favorim Bedri ve Sevda. Antikahramanım şu an adını hatırlayamadığım kıskanç hanım. Uzun lafın kısası; hem eğlenceli, hem bir sonraki hafta seyirciyi ekran başına oturtacak kadar çekici bir iş. Ben sevdim, seve seve iki saatimi ayırırım. Dilerim reyting tanrıları da sever ve uzun haftalar boyunca izleriz.