Çocukken annelerimiz bizi iyi ve kibar olmamız, fedakârlığın bir erdem olduğu yönünde öğütler verir. Fedakârlığın bir gün ödüllendirileceğine, başkalarının halinden anlamamız ve gerekirse kendi menfaatlerimizden vazgeçmemiz gerektiğine dair hikâyeler dinleyerek büyürüz. Empati, çok iyi, çok faydalı bir şey tabii ama diğerlerinin duyguları ve fikirleriyle fazla meşgul olmak kendi duygularınızın değerini unutmanıza yol açabilir. Hele, kendi doğrunuzu savunamamak, insanın en basit anlamda içini şişirir. Eh dışa vuramadığınız öfke ve sinirin de kimseye hayrı yok bence. Affedersiniz ama bir salak siz misiniz?
Yapımcılığını TMC, Erol Avcı’nın üstlendiği, bir Güney Kore dizisinden uyarlama olan Kanal D’nin yeni dizisi Meryem de işte böyle manasız bir fedakârlık durumu hakkında.
Savaş Sargun (Furkan Andıç), küçük parmağına yüzük takan, çirkin gömlekler giyen bir genç adamdır. Kız arkadaşı Sevinç’e balonlar eşliğinde evlilik teklif eder. Savaş’ın ailesi ise Sargun Holding’in kurucusudur ve oğullarının Sevinç’le değil Derin’le (Açelya Topaloğlu) evlenmesini istemektedirler. Olaylar onların istediği gibi gelişir, Sevinç bir araba kazasında ölür.
Sen neymişsin be savcım?
Diğer yandan Meryem (Ayça Ayşin Turan), babasının fırınında çalışan, kavrayışı kıt ve güzel bir kızdır. Erkek arkadaşı Oktay (Cemal Toktaş) ise aklında kırk tilki olan çakal ve taze bir savcıdır. Meryem, yalnızca onun için dolma-börek yapmakla kalmaz, tüm afra tafrasına, kabalıklarına katlanır. Oktay’ın neresine vuruluyor onu da tam olarak bilmiyoruz aslına bakarsanız. Beş yıl önceki mezuniyet töreninde sevgilisine teşekkürler eden, gözlerinin içi gülen genç hukuk mezunu yok artık çünkü. Neticede aralarında iş yeri sahibi olan Meryem, Oktay da savcı olmak için çalışmış bunca zaman. Dizide aralarındaki derin ilişkiye dair bir işaret göremiyoruz, tüm bildiğimiz Oktay’ın bariz değişimine karşılık Meryem’in oğlana hala büyük bir sadakatle bağlı olduğu. Belki de Oktay’ın bir bad boy cazibesi vardır, bütün gün hamur yoğurmaktan kızcağızın başka birini görecek hali yoktur, gönül bu yani. Ama tabii ki sırtına semer vuran çok olacağı için Meryem’in bu yaptıkları yetmez, sevgilisi Oktay’ın yaptığı araba kazasını üstlenir. Bir savcının taksirli suçla ilgili izleyeceği eylem planı da pek ikna edici değil ama olsun. Biz Meryem merkezli bir akılsızlık menkıbesi izleyeceğiz belli ki.
Şimdi siz Meryem’in aşkının çok yüce olduğunu ve sesini çıkarmadığı, sevdiği adamın yanında olduğu için bir azize olduğunu düşünüyorsunuz ama durum öyle değil. Doğruları söylememek, susmak o kadar da nazik ve tatlı bir şey demek değil çünkü. Kimseye iyilik yaptığınız yok öyle. İnsanı ekran başında sinirlendirdiğinizle kalıyorsunuz!
Nitekim, Oktay Meryem’den fena halde sıkılmakta ve Beliz (Bestemsu Özdemir) adında başka bir sevgilisi daha var. Meryem Oktay’ın kendisine evlilik teklif etmesini beklerken aslında Oktay onu şutlamanın yolunu aramakta. Zaten kaza da tam Oktay yolda bu konuyu açacakken oluyor. Tabii Meryem dünyanın en ezik ve kafasız insanı olduğu için tam olarak ne olduğunu tetkik etmiyor, Oktay ona ne söylerse ona inanıyor ve böylece bir varile çarptıklarına inanıyor. (Halbuki Oktay, Sevinç’i can çekişirken görüyor, olay yerinde bırakıp kaçıyor.) Ne oldu? Yeteri kadar ezilmediniz mi? Müziklerin Kıraç’a ait olduğunu söylemiş miydim bu arada?
Elbette Savaş, olan biteni sonuna kadar araştıracak, çocuğuna da hamile olan sevgilisi Sevinç’in intikamını alacak, suçluları sürüm sürüm süründürecektir. (Fakat tabii bu intikam yemininin aşkla bozulacağından kuşkunuz yoktur herhalde değil mi?) Savaş’ın aşağılık babası Yurdal Sargun (Uğur Çavuşoğlu)ise, artık aradan istenmeyen gelin de ortadan kalktığına göre, olayın bir an önce üstünün kapatılmasını sağlayıp, ölenle ölünmez ki diyerek, oğlunun bir an önce Derin’le evlenmesi için gereken zemini hazırlayacaktır. Savcı Oktay’a da suçu Meryem’e yıkması karşılığında holdingin hukuki işlerini üstlenmesini teklif edecektir.
Meryem kendine gel, bunu kendine borçlusun Meryem
Meryem’in babası kızını kurtarmak için Sevinç’in annesine kızının mezarı başında kan parası teklif edip, Sevinç’in annesi paraları adamın kafasına atınca ve ardından yaşlı adamın oracıkta kalbi sıkışınca, ben de doğal olarak biraz sıkıştım. Hâlbuki hayatta her zaman haklının yanındayım, mazlumların kazanmasını isterim ve böyle gözü yaşlı kızlara dayanamam Ekranellacılar bilir.
Bu nedenle, gelecek bölümlerde Meryem’in depar atmasını ve kendini acil toplamasını gönülden diliyorum. Meryemcim, başkasının için ne önemli olduğunu düşünmekten bir zahmet artık vazgeç. İnsanı sinirlendirme.
Hala, senin duygularına, fikirlerine o sinsi savcı sevgilinin değer vereceğini sanıyorsun ama bak hapistesin, o elini kolunu sallayıp dolaşıyor. Neyse, gençsin çıkarsın. Hatta o demir parmaklıkların ardında gerçek aşkı bile bulursun belki, kimbilir….
DEFNE AKMAN