Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
HABER
Koltuk yolcuları 2- Mangal Yandı mı? (Türkiye gezi programları)
 
Gezi programları, görülmeye değer yerleri ziyaret edip, yerel mutfak, konaklama olanakları, doğa ve yaşam hakkında bilgi verir. İyi gezi programları ise, bizleri o yolculuğa çıkmamız için heveslendirir. İzleyicilerin koltuğundan kalkmadan şehirden şehre, köyden köye bu yolculuğa eşlik ettiği programlar bizleri ne kadar o yörenin doğası ve kültürü hakkında ne kadar meraklandırıyor bundan kendi adıma pek emin değilim.

Bu programların çoğu yemekle seyahati birleştirmiştir. Böylece yerel kültürlere derinlemesine bir bakış ve o bölgenin lezzeti tadıyla bizleri buluşturmayı hedefler.

Kendi maceramızı yaşayamadığımız, yolculuğumuzu planlayamadığımız durumlarda, bazen daha azına razı olup, içimizdeki deli araştırma ve gezme tutkusunu dolaylı olarak bu tür programlarda tatmin edip, evimizin arka bahçesinden ötesini bu programlarla deneyimliyoruz.

Türkiye’yi konu alan gezi programları, sonsuz bir yeme-içme, folklor oyunları, yöre halkının şivesini duymak için yapılan röportajlar, kaymakam-belediye başkanı-muhtar görüşleri şeklinde ilerliyor. Ziyaret edilen noktaların temel dayanağı doğa ise yalnızca peyzaj olarak yansıtılıyor. Yöredeki nesli tükenen canlılar, endemik türler, doğaya bağlı olarak yöre halkının geçim kaynakları ya hiç anlatılmıyor ya da üstün körü geçiliyor. Programcılar, tıpkı hafta sonu bulduğu ilk çayır çimene yayılan ve orayı rezil ettikten sonra ayrılan mangalcılar gibi, gidilen yerden alacağını alıp ayrılıyor.

Bununla birlikte bu programların hiçbiri ülkemizin yok olan doğa alanları ve canlılarından bahsetmiyor. Son on yılda ülkemizin sularının kullanım hakkının çok uluslu firmalara verilmesi yönündeki çalışmalar, kabus hidroelektrik santraller projesi, geri dönüşümü olmayacak şekilde doğal alanların yağmalanması neticesinde başta Fırtına Vadisi olmak üzere yöre halkı, hukukçular ve sivil toplum kuruluşlarının verdiği ülke çapındaki mücadele duymazdan geliniyor. Ülkeyi dere tepe gezen yapımcıların bu durumdan bihaber olması ise hiç inandırıcı değil. Kurutulmuş göller, maden çalışmaları için her yeri talan edilmiş topraklar, dağlar, çılgın turizm projeleriyle yapılaşmış kaybedilmiş kıyı alanları umurlarında bile değil.

Halbuki doğal kaynaklar, bu kaynakların bulunduğu yerde yaşayan tüm türler -insanlar da buna dahil- birbirine bağlı. Benim de bir gezi programından beklentim, gurur duyduğumuz doğal mirasımızı hakkını vererek anlatması. Yalnızca tüketici gözüyle değil, bulunduğu yerin ruhunu duyarak hikâyeleştirebilmesi.
 
 
Dolu Dolu Anadolu – Mert Savaş (Kanaltürk)

Kanaltürk’de Cumartesi günleri 16:15’te yayınlanan programın Mert Savaş’ın yaşlı bir kadının elini öpmesi, gelinler, davul zurnadan oluşan jeneriği ne gibi bir program izleyeceğimiz konusunda bize fikir veriyor. Örneğin Gönen, Hasanbey köyünde pazara gidiyor, burada pazarda mallarını satan kadınlarla röportajlar yapıyor, ilk kez tanıştığı insanlara genel olarak sen diye hitap ediyor. KJ’de röportaj yaptığı kişinin adı Pakize olmasına rağmen Oyacı Teyze yazıyor, çünkü yapımcılar için onların kim olduğunun hiçbir önemi yok. Bu goy goy, sunucunun Pakize Hanım’ın lafını ağzına tıkıp, sazı eline almasıyla sürüyor: “Kızlar bunu izlesin de örnek alsın, bir eli yağda bir eli balda. Hala en ufak şeyde dil pabuç kadar.” Fonda Sibel Can’ın Padişah şarkısıyla programın bu bölümü tamamlanıyor.

Bir başka programda Düzce Akçabey, Fakıllı Mağarası’na gidiliyor. Düzce’nin turizmdeki patlamayı neden yapamadığı kaymakamla birlikte irdeleniyor. Aslına bakarsanız bu programda mağaranın içine konulmuş tabureler tarihi eser mi diye sorması dışında gayet güzel tanıtıyor.

Artvin Yusufeli programında ise yerel müzik var, sallanan köprüler var, teleferik var ama 2013’te temeli atılan HES ile ilgili nedense hiç bilgi yok. Yöre halkıyla sonsuz boş konuşmalar yapabilen sunucunun bir kere olsun bu konuya denk gelmemesi şaşırtıcı. Önce Yusufeli sonra Recep Tayyip Erdoğan sonra tekrar Yusufeli olarak isimlendirilen Çoruh vadisinin tüm eko sistemini ve kültürel mirası etkileyecek, yerel halkın son derece rahatsız olduğu baraj hakkında tek bir kelime bile edilmemesi haliyle içimi şişiriyor.

 
 
Davetsiz Misafir - Turgay Başyayla (Samanyolu TV)

Turgay Başyayla’nın programı sonsuz dansların yapıldığı, farklı şivelerin konuşulduğu, etlerin pişirildiği bir dünya. Nereye gidilirse gidilsin hemen bir mangal bulunuyor.

Iğdır’da akbabalar var örneğin, bu bölge nesli tehlike altındaki tür için önemli bir yaşam alanı, önemli kuş alanlarından biri olan Aras Yaylası burada yok, varsa yoksa patlıcan reçeli, bozbaş yemeği, halk oyunları. Hâlbuki bir yerin kültürünü oluşturan en temel öge oranın doğasıdır. Turgay Başyayla ona buna “Allah razı olsun, hayırlı olsun,” diyerek, düğünlere katılmasının yanı sıra bulduğu her fırsatta bir kuzu çevirmeyi tercih ediyor. Iğdır’da yaptığı tek doğa çekimi Kaya Tuzu Mağarası. Burada da mağarayı kısaca anlattıktan sonra hemen oradaki tuzdan yapılmış mesciti çekiyor, “Ağabeylerin eline sağlık böylece civar köylere gitmeden ibadetlerini burada gerçekleştiriyorlar,” diyerek programı bitiriyor.
 
 
Gezelim Görelim – Nuray Yılmaz (TRT 1)

TRT’nin en güzel yapımlarından biri olan Gezelim Görelim deneyimli ekibi ile benzerlerinden ayrılıyor. Diğer programlara kıyasla en fazla doğa çekimi yapan program bu. Bununla birlikte doğa, Gezelim Görelim için manzaradan ibaret.

Rize İkizdere programında, otantik evlerden bahsediliyor. Açılan muhteşem termal otelden bahsediliyor. Ama İkizdere’den bahsetmek yok. O bayılarak anlattığı çağlayan suların akıbetine nedense değinilmiyor. Öte yandan da anlamak lazım, devlet televizyonunda, şirketlerin insafına terk edilmiş İkizdere’de HES yapımı için ağaçların kesildiğini, dinamit patlatıldığını, taş ocaklarıyla, yol çalışmalarıyla çevrenin bir şantiyeye döndüğünü, bunun üzerine yerel halkın örgütlendiğini, yapılan eylemlerde jandarmanın halkla karşı karşıya geldiğini, çoluk çocuk demeden kendi evlerinde yöre halkını kalkanlarla ittirdiğini anlatmak kolay değil. Ancak, ünlü bir kişi olarak oralarda dolaşıp havadan sudan konuşabilir.

Beyşehir programında gölle ilgili bir şey olsun söylemez mi insan? Aynalı sazan yemek iyi bir şey elbette. Peki neden orada yetişiyor, yaşam alanı ne durumda? Gölün kuşları hangileri? Bu göl, bir tatlı su gölü, kuraklıktan nasıl etkileniyor, o çok sevimli köylüler neden sulama yapmak için gölden su çekiyor? Keşke bunları da röportajlarda sorsa.
 
 
İkballe Diyar Diyar – İkbal Gürpınar (Kanal 7)

İkbal kafasına bir takım başlıklar takıp, histerik kahkahalar atan, yöre halkıyla “Ay gitme kız,” şeklinde diyaloglar kuran bir insan. Programda halk oyunları oynanıyor, yemekler yapılıyor, genel yapısı taşkın ve coşkun.

İkbal Gürpınar, Muş programında havaalanının olduğu yerde kırmızı laleler olduğunu anlattı. Çayırlarda koşturup kuzularla oynadı. Ama nesli tükenen toy kuşunun 500 bireyinin 295’inin burada bulunduğundan hiç bahsetmedi. Türkiye’nin en büyük kuşu olan toy, yasa dışı avcılık yüzünden nesli tehlike altında bir tür. İkbal yine gidip birilerinin özel hayatına yönelik münasebetsiz sorular sordu, yemekler yedi, danslar etti, türküler söyledi, böylece Muş’u tanıtmış oldu.
 
 
Maceracı – Murat Yeni (Samanyolu TV)

Adı Maceracı olan bu gezi programının çoğu orada burada yerlerde yaygılar üstünde yemek yiyerek geçiyor. Bir tür mangal turizmi. Macera kısmı nerede merak ediyorum.

Urfa programında, Urfalı “annelerin” elinden leziz yemekler yenirken, kadınlar saksı gibi sıra sıra diziliyor ve onlara bir takım özel sorular sorulup, laubali şakalar yapılıyor. 16 yaşında evlenmiş genç kızlarla yerel şivede konuşarak bayık bir sohbet yapılıyor. Bunun yanı sıra Balıklı Göl’ün hikayesi anlatılıyor. Elbetteki Urfa peygamberler şehri olarak anılan ve dini turizm yapılan bir şehir. Öte yandan katıldığı sıra gecelerinde türkülere konu olan Urfa ceylanlarının nerede olduğunu insan hiç merak etmez mi? Bozkırlarda yaşayan çizgili sırtlanlar, ceylan ve daha bir sürü canlının yine bahsi geçmiyor.
 
YORUMLAR




DİĞER HABERLER