Kısmetse Olur’da yarışmacılar kadar eve giren akrabaların da durum belirlemekte büyük önemi var. Misal daha Emre-Hazal aşkı yeni yeni filizlenmeye başlamıştı ki, Emre’nin teyzesi geldi, konuya orta yerinden müdahil oldu. Hazal’a bu ilişkiyi ailecek onayladıklarını, ama giyimine kuşamına ve oturmasına kalkmasına dikkat etmesi gerektiğini çeşitli defalar tekrarlamaktan geri kalmadı. Bu vesileyle, Kısmetse Olur’daki akraba tiplerini şöyle bir gözden geçirmek istedim.
Emre’nin Teyzesi
Gerek Ayça’dan ne kadar nefret ettiğini hiç gizlememesiyle olsun, gerek ‘oturma kalkma’ konusundaki takıntısıyla olsun, evdeki akraba tiplerinin en baskını, bence en ürkütücüsü. Ayça’nın daha önce evlenip boşanmış olmasını, Emre isterse katlanmak zorunda kalacakları büyük bir acı olarak görürken, Ayça’nın dövmelerin sildirmesini istediğini hiç inkâr etmedi. Şimdi de Emre’nin Ayça’dan sonra hoşlanmaya başladığı ilk kız olan Hazal için “Evet onaylıyoruz ama gel buyur gelinimiz ol diye öyle kolay demeyiz, bu bir deneme süresi” söyleminde bulundu. Bildiğiniz gibi iki aylık bir deneme süresinde hem işverenin sebepsiz işe son verme, hem çalışanın işten istediği an ayrılma hakkı vardır, olaylar tamamen profesyonel çerçevede bir nevi. Yaşadığımız toplumda en sık gördüğümüz akraba türlerinden birisi maalesef Emre’nin teyzesi. Bu maalesef, Aslı Hanım’ın şahsına değil elbette, o da bir mağdur aslında. “Kim ne der?” cümlesi peşinde geçirmiş kendi ömrünü belli ki, neden başkaları da geçirmesin? Aliye Rona’nın oynadığı tiplemeler geliyor aklıma hep. Anlam vermesi güç bir namus anlayışı peşinde hepimizin hayatı sıkıcılıktan bitmeden, rahat yok kimseye.
Ceyda’nın Babası
Her eve lazım bir akraba tipi. Damatlar evine girip en candan haliyle saz çalmasıyla başlayan nezdimdeki sempatisi, o sıralar kızı Ceyda’nın uğrunda heder olduğu Serhan’a bile en ufak bir trip yapmamasıyla iyice arttı. Kız babası dediğinin illa ki bir yerlerde hır çıkarmasını bekleyen ve üstüne bunu yapmayanı yadırgadığımız şu tuhaf memleketimizde, Ünal Bey’in bu normalliği adeta ilaç gibi geldi. O ilk seferden sonra da ne zaman eve gelse, o güzel sakinliği ile benim en sevdiğim insanlardan biri oldu.
Ayça’nın Annesi
Önce taksi şoförü oluşuyla ayrıldı diğer annelerden, sonra da bir kız annesinden beklenmeyecek sakinlikte tavırlarıyla. Emre’nin teyzesiyle yüzleşmeleri sırasında, normal şartlarda bir kadının delirmesi gerekirken, onun resmen umurunda bile değildi. 19 yaşında, bizimki gibi bir ülkede taksi şoförlüğü yapmaya başlamış cesur ötesi bir kadından da daha aşağısı gelse zaten çok hayal kırıklığına uğrardım. Bebek daha kim bilir kaç aylıkken onu bırakıp giden bir koca, büyütmek zorunda olduğu bir kız çocuğu ile hayat bazılarımız için ‘oturup kalkmana dikkat etmezsen bizim aileye giremezsin’den çok daha gerçek işte bazen. Programın en sıra dışı insanı açık ara Ayça’nın annesi. Bir ara anneannesi de geldi, o daha geleneksel çizgide, torunu için edilen lafları duymayı sevmeyen birisi. Ama anne, işte o başka.
Erdem’in Annesi
İşte tipik erkek annelerinin en tipiği, bir Türk klasiği Feride Hanım. Oğlu Erdem’i son derece elit şartlarda büyüttüğü gerçeği ile yüzleşmemizi bekleyen, ve bu vesileyle hangi çılgın kızın ona zincir vuracağına şaşırmaya hazır Feride Hanım. Melis-Erdem ilişkisinde son derece orta yerde, “Ay ben hiçbir şeye karışmıyorum Erdem’in kararı,” mesafesinde ama aslında hem Erdem’in hem Melis’in ensesinde bir insandı. Emre’nin teyzesinin açık açık “Seni istemiyoruz,” dürüstlüğünü bile yapamadı, iki arada bir derede gitti geldi. Erkek annelerinin, kıymetli oğullarını sığdıracak yer gök bulamamalarının harika bir şekli Feride Hanım, kendisine buradan sevgiler.
Melis’in Teyzesi
Melis’in her daim asabi tavırlarından ötürü, akrabaların arasında en mağduru Melis’in teyzesi aslında. Sık sık Melis yerine özür dilemek durumunda kaldıysa da, “Biz size pırlanta veriyoruz,” diye yeğenini övmekten de geri kalmaz. Teyze kalbi bir yerde ne yapsın, ana yarısı. Melis-Erdem ilişkisine onay verdiyse de zamanında, Erdem’in annesi ile okkalı tartışmalara girmişliği de vardır. Ayça’nın annesi kadar umursamaz, Emre’nin teyzesi kadar radikal sertlikte değildir. Akrabalar arasında en “ayy aynısı bizde de var” dedirten teyzelerdendir.