Geniş ve zengin bir etkinlik programı olan, İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’nde bu hafta, 2016’nın başında kaybettiğimiz efsanevi yönetmen Ettore Scola’nın filmleri gösteriliyor. Arkeolojiden, restorasyona ve görsel sanatlara, mimariden tasarıma ve fotoğrafçılığa, sinema ve tiyatrodan müziğe, dil ve edebiyattan, yayımcılığa, sosyolojiden tarihe, bilimden felsefeye son derece geniş bir yelpazede faaliyetler düzenleyen, şehrin göbeğinde tüm kültürel etkinlikler için bir memba olan İtalyan Kültür Merkezi’nin faaliyetlerini bu adresten takip edebilirsiniz.

84 yaşında hayata gözlerini yuman Ettore Scola, 1940’ların yeni gerçekçi yönetmenlerden devraldığı geleneği sürdüren efsanevi yönetmenlerin sonuncusuydu. Scola, öncüsü olarak gördüğü yeni gerçekçiler için “Eşitsizlikler ve yolsuzluk her zaman toplumda var olmuş ve yeni gerçekçilerden devraldığım sinemam için zengin bir ilham kaynağı olmuştur,” demişti.

Ettore Scola, 60’lardan itibaren sosyal ve demokratik rejimi eleştirmek için filmlerinde hiciv ve taşlamalı güldürüyü kullandı. Arka planda tarihi olaylara yer verdiği çoğu filminde, karakterler efsanevi aktörler Marcello Mastroianni, Vittorio Gassman ve Nino Manfredi tarafından canlandırıldı.

Scola’nın ilk uluslararası başarısı en iyi yabancı film dalında César Sinema Ödülü’ne ve Moskova Uluslararası Film Festivali’nde altın ödüle layık görülen C’eravamo Tanto Amati/ Çok Severdik (1975)’tir. İtalyan Kültür Merkezi’nin düzenlediği “Kaçırılmayacak 12 Film” kapsamında da gösterilen filmde, 2. Dünya savaşı sırasında Nazi işgaline karşı direnen farklı geçmişlerden üç partizanın hikâyesi anlatılır. Antonio (Nino Manfredi) aktivist bir emekçi; Gianni (Vittorio Gassman) fırsatçı bir burjuva ve Nicola (Stefano Flores)’in eğlenceli ve duygu dolu arkadaşlık hikâyesini büyük ekranda izleme fırsatını kaçırmayın. Scola’nın Vittoria DeSica’ya adadığı filmde, Michelangelo Antonioni, Roberto Rossellini, Luchino Visconti, Federico Fellini ve filmi adadığı Vittorio DeSica’nın filmlerinden parçalar da göreceksiniz.

Yine etkinlik kapsamında görebileceğiniz bir başka başyapıt Oscar adayı olan; Una Giornata Particolare/ Özel Bir Gün (1977). Film, 1938’de Hitler’in Roma’da Mussolini’yi ziyareti sırasında sokaklarda coşku gösterileri yapılırken minicik bir apartman dairesine tıkılı kalmış iki yalnız insanın hikâyesini anlatır. Sophia Loren’i kılıksız bir ev kadını, Marcello Mastroianni’yi ise depresif bir gay erkek olarak görecek ve onlara bir kez daha hayran olacaksınız. Film, baskı altında birbirinden farklı iki insanın nasıl ortak yönlerini fark edebileceğini ve insani bir bağ kurabileceğini anlatıyor.

Etkinlik kapsamında gösterilen bir başka Oscar adayı Scola filmi ise La Famiglia/ Aile (1987). Emekli bir profesörün gözünden 80 yıllık tarihin anlatıldığı film  burjuva bir ailenin portresi.

Ettore Scola filmleri, 1-8 Eylül 2016 tarihlerinde Tepebaşı, Beyoğlu’nda İtalyan Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak gösteriliyor. Program hakkında ayrıntılı bilgi almak için adresine göz atın. Şehrin en havalı etkinliğini kaçırmayın.

PROGRAM

1 Eylül Perşembe