Telefon çaldığı zaman hemen açanlardan mısınız? Yoksa sekiz tane cevapsız çağrı olmadan kimseyi geri aramıyor musunuz? Whatsapp’ta hop diye hemen yanıt yazıyor musunuz yoksa yanıtlamak için iki gün bekliyor musunuz?

3 Mart Cuma gecesi ilk bölümü yayınlanan İstanbullu Gelin’den öğrendiğime gore, bu nazlı gelin havaları hala işe yarıyor sevgili Ekranellacılar. Siz siz olun her çalan telefona hemen atlamayın. Biraz ağırlığınız olsun. Ne kadar uzatırsanız o kadar sizin yararınıza. Talibiniz sizinle yeteri kadar ilgileniyorsa bıçaklanmak bile onu yıldırmıyor, ışık hızıyla nikaha doğru koşuyor.

Süreyya (Aslı Enver) genç bir şarkıcıdır. Reklam jingleları seslendirmektedir. Faruk (Özcan Deniz)  ise bir otobüs şirketinin sahibidir. Üç erkek kardeşi ve Esma adında bir annesi vardır. Süreyya ile Faruk kahvecide bir tesadüf sonucu  tanışırlar. Faruk cüzdanını evde unutmuştur, kahvenin parasını Süreyya öder.

Aynı günün gecesi Süreyya’nın şarkıcılık yaptığı kulüpte tekrar karşılaşırlar. Faruk kulübe iş yemeği için gelmiştir, anlaşma imzaladığı adamlardan biri Süreyya’yı taciz edince müdahale eder, onu kurtarır.

Ağır abi Faruk

Faruk takım elbisesi, paltosu ile otogarda bakan gibi dolaşıyor. Herkes onu tanıyor, çok seviyor, yere göğe koyamıyor. Güçlü, kalantor ve kasıntı bir adam anlayacağınız.

Faruk, Süreyya’yı kurtardıktan sonra kızı taksiye bindirdiğinde taksiciye yol parasının yanı sıra daha sonra kızın onu araması için kartını da verir. Az önce saldırıdan kurtulmuş bir kadına tam da yapılacak şey, zamanlaması böyle harika işte.

Bu arada kulübün önünde yaşanan arbedede Süreyya’nın kemanı kırılmıştır. Faruk artık gece kahvecinin önünde mi yattı ne yaptı bilmiyorum- ertesi sabah kahvecide yine kızın karşısına çıkar. Kahvecinin önünde ise gitarlarla Süreyya’ya serenat yapan bir grup ve önlerinde yeni keman bulunmaktadır. Faruk, bir takım taşkın jestler yapmaya çalışıyor anlayacağınız.

Süreyya’yı buluşmaya ikna edemeyince çareyi onu organizasyon bahanesiyle Uludağ’a getirmekte bulur. Burada da biraz terslendikten sonra sonunda baş başa bir yemek yeme şansını yakalar.

Esma Sultan ve adab-ı muaşeret

Esma Sultan’ın dört yetişkin oğlu var, hepsi dizinin dibinde otursun istiyor. İstanbul’u hiç sevmiyor.Korkunç bir yer olduğunu düşünüyor. Siz şimdi onun Kamçatka’da yaşadığı için böyle tedirgin olduğunu sanıyor olabilirsiniz ama hayır Bursa’da yaşıyor aslında. İstanbul’da görgü, aile terbiyesi, gusto, usül yok tabii biz hiçbir şey bilmiyoruz. Esma Sultan da böyle çok usül erkan bilir bir tip olduğundan ayaklarını evde çalışan insanlara yıkatıyor mesela. (“Şu Yasemin kokusundan da koy suya, bayılıyorum.”) Esas ilgi alanı ise misafir ağırlamak.

Ekranella yazarlarından Sinem Kuş’la sofrayı değerlendirdik, biraz yadırgadık açıkçası. Esma Hanım’ın görkemli sofradan anladığı bakır serviste üçten fazla çeşitten ibaret. Üstelik tüm yemekleri aynı anda masaya koyuyor, zeytinyağlı yaprak sarma, bademli pilav, et hepsi aynı anda. Madem o kadar ağır misafir ağırlıyor, evde de bir ordu insan çalışıyor, yemekleri belirli bir zamanlamaya göre getirsinler değil mi? Daha çok söyleyecek sözümüz var bu konuda ama geri kalanını isterseniz “Anadolu Misafirperverliği ve Açık Büfe” başlıklı makalemizde okuyabilirsiniz.

Esma Sultan hamamda kız görmek gibi olaylara da meraklı. İpek ve annesini hamama davet etti mesela. Adayları değerlendirirken, esir pazarından seçer gibi doğrudan dişine gözüne bakamayacağı için hamam settingini kullanıyor evet. Orada da kıza nakışlı bir bindallı hediye etti. Ben dejenere bir İstanbullu olarak folklor ekibine alacağını düşündüm ama Twitter’daki arkadaşlarım bunun kına elbisesi olduğunu söylediler. Neyse daha ortada fol yok, yumurta yokken kızın bilmem kaç ay sonra ne giyeceğine karar verdi özetle.

Ona küçük sürprizler yapın

Boranlar sürpriz sever bir aile. Nasıl Faruk bir takım zontasal hareketlerle kızları utandırıyorsa, annesi de bu konuda ondan geri kalmıyor. Örneğin Faruk’un haberi olmadan ona uygun gördüğü gelin adayı ve ailesini yemeğe çağırıyor. O gece işi bağlamaya niyetli.

Faruk ise, annesi neredeyse gelini olarak uygun gördüğü İpek’le onu evlendirmek için nikah memurunu çağıracakken Süreyya’yı elinden tutup işte müstakbel gelinin diye eve getiriyor. Kızın eski sevgilisi Faruk’u bıçakladığı için Esma Hanım, Süreyya’nın oğlunun yüz kilometre yakınına bile yaklaşmasını istemezken, böyle bir durum hiç hoşuna gitmedi tabii.

Asmalı Konak Reloaded’ın ilk bölümü böyleydi sevgili Ekranellacılar. İstanbullu Gelin’in şimdilik tek farkı evde daha az insan çalışması, Bursa’da geçmesi ve diğer erkek kardeşlerin evli olmaması ve başrolde daha olgun bir Seymen Ağa olması. Bakalım gelecek hafta Esma Sultan Süreyya’yı nasıl o eve geldiğine pişman edecek?