Helomelo, yeni diziler başladı ne izleyimciler. Sistemimiz şöyle: “Haftanın tatlısı”, “ay canımm” deyip, yanaklarını sıkmak istediğimiz; aşırı iyi bir performans çıkarıp alkışı hak eden bir TV karakteri veya programına; “Haftanın ekşisi” de aşırı asap bozucu performansıyla içimizde kumandayı TV’ye fırlatma hissi uyandıran bir TV karakteri veya programına gidiyor.
HAFTANIN TATLISI
GARFUNKEL & OATESGelin Türkiye televizyonlarının kan, konak ve gözyaşı dünyasından azıcık uzaklaşalım. Televizyonun insanı gülümsetebileceği, yarım saatliğine de olsa hayatın gerzoluğundan uzaklaştırabileceği ve bunu güncel mevzulardan kopmadan yapabileceği bir yerlere gidelim. İşte o uzak diyarın adı
Garfunkel and Oates. IFC’de başlayan yeni komedi-müzikal dizimiz. Riki Lindhome ve Kate Micucci, 2007’den beri komikli şarkılarını Youtube’a yüklüyorlardı. Sonra meşhur oldular, hatta HBO’da kısa süren bir dizi maceraları da oldu ama patlamaları
Portlandia’nın da evi olan “always slightly off” sloganlı bağımsız kanal IFC’ye nasip oldu. Lindhome (Garfunkel) & Micucci (Oates) dizide kendilerini canlandırıyorlar. Oates aşağı yukarı beş kilo çeken, karşı cinsle “ay sen ne tatlı şeysin öyle” aşamasını geçememekten muzdarip, ama bir yandan da yatma saatini George Clooney için bile geçirmeyecek bir nerd; Garfunkel de sarı lepiska saçları ve kendine güveniyle kızların hafif gıcık olduğu, oğlanların kapısında çöp torbası gibi biriktiği bir yavru. Bu yin ve yang, Los Angeles komedi dünyasında başarının peşinde koşarken bir yandan da hayatın saykoluklarına dair şarkılarını söylüyorlar. Şarkılar o kadar tatlı ve hepimizin bildiği mevzular ki: mesela
My Self-Esteem’s Not Low Enough to Date You (Kendime Güvenim Seninle Çıkacak Kadar Düşük Değil);
Pregnant Women Are Smug (Hamile Kadınlar Kendini Beğenmiştir); veya Facebook arkadaşlarınızın doğumgünlerine dair
Happy Birthday To My Loose Acquaintance (Doğum Günün Kutlu Olsun Uzak Tanışım); ve şimdiden efsane statüsüne varan ve aynı kadının 29 ve 31 yaşındaki hallerinin aşk meşk mevzularına bakışını anlatan
29-31…
Flight of the Concords,
Muppet Show ve yeni nesil feminist şovlar
Amy Schumer Show ve
Broad City (
ki geçmiş tatlılarımızdan biriydi) karması diyebileceğim
Garfunkel and Oates power point estetiğindeki şarkıları ve tüm kuzuluklarıyla haftanın tatlılığını hak ediyorlar, kabahat tamamen onların.
HAFTANIN EKŞİSİREAKSİYONYeni Türkiye’nin
Kurtlar Vadisi Reaksiyon Star’da başladı. Senaryonun aşırı girift ve komplikeliğinden konuyu anlayamamış olanlara özetleyelim: memleketin dört bir yanını gerek İsrail, gerek NATO, gerek çeşitli lobiler olsun gavurdağ salatasından hallice düşmanlar sarmıştır. İçerde de artık cemaat mi dersiniz, Yeşil Gladyo mu, paralel yapılar devlete sızmıştır. MİT müsteşarını ifadeye çağıracak ve bir bakanı ameliyat masasında yalnız ama güzel bir doktor kızımızın saflığından istifade ederek öldürecek kadar şerefsizleşmiş bu yapının başında Dayı, yani Erdal Beşikçioğlu vardır. Bu yapıyla savaşacak gizli birimin kahramanları ise bordo bereli yüzbaşı Oğuz (İbrahim Çelikkol) ve Komiser Tekin’dir. Oğuz tabii ki o doktor kızla kara sevdalıdır, Tekin de onun manitası Savcı kıza yanıktır. Yani tamam, güncel konulardan hareketle siyasi-aksiyon çekilebilir eyvallah. Hatta konaklı aşklardan gına geldi; çekilsin ne güzel. Bunun sütün cezveden taşmaması kaydıyla bir propaganda içermesi de o kadar şaşırtıcı değil, tamam. Sonuçta
24’ün veya
Homeland’in hiç politik mesaj içermediğini iddia edecek kadar saftirik değil kimse. Ama bunu Twitter’da 12 yaşında çocuğun bile anlayacağı bir şekilde yaparsanız, MOSSAD ajanlarıyla silahlı çatışma sahnesi gibi (Türkiye bayrağı yarıya inmiş, silahında David yıldızı olan ajan Türk askerini öldürüyor) hiçbir tarihi gerçeklikle bağdaşmayacak sahneler koyarsanız (hani dizi çok realistik ya), üstüne “kan ve gül, gül ve diken, bordo ve sen, kolay gelsin Avi” ve “NATO konseptini terkediyoruz” gibi parlayan kedi gözleri zekasında repliklerle süslerseniz, antisemitizmin artışa geçtiği bir dönemde ırkçılıktan imtina etmezseniz, bu tür dizilerin seyircilerinin senaryoları ve karakterleri ne kadar ciddiye aldığını bile bile “koy koy suyundan bol koy,” diye milleti gazlarsanız, hem reytinglerde bombalanırsınız (8. oldu) hem de haftanın ekşisi olursunuz. Bizim kabahatimiz değil.