34. İstanbul Film Festivali’nde gerek sosyal medyada gerekse de festival mekanlarında “sansür”ün tartışıldığı bir gün oldu. Daha Antalya’da yaşananların sıcaklığı geçmemişken 12 Nisan Pazar günü saat 13.00 civarında mail kutularına gelen “İstanbul Film Festivali’nden Duyuru” başlıklı ileti öncelikle sinema endüstrisini, sonrasında sinema izleyicisini harekete geçirdi. Duyuruya ulaşmak için: http://film.iksv.org/tr/arsiv/haberarsivi/p/1/1119
Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun yönetmenliğini yaptığı, Yarışma Dışı gösterilecek olan Bakur / Kuzey belgeseli Kültür Bakanlığı engeline takıldı. Gerekçe ise basitti: “Yasal mevzuat gereği, ‘ülke içinde üretilen filmler kayıt ve tescil edilmiş olmak kaydıyla’ festivallere katılabilir.” Festival kapsamında tek gösterimi yapılacak olan belgesel, başlamasına saatler kala iptal edildi.
Film kısaca, PKK kamplarını, buradaki hayatı ve PKK’nin yönetmenlerin deyimleriyle “nasıl olup da bir kadın hareketine dönüştüğünü” anlatıyor.
Sosyal medya gücüyle bir araya gelen insanlar saat 16.00 civarında Atlas Sineması’nın önünde toplanmaya başladılar. Filmin gösterileceği salona girildiğinde iptal edilen filmin yerine yaşanan “sansür” konuşuldu. Senem Aytaç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen forum yaklaşık yarım saat kadar sürdü.
İlk sözü Festival Direktörü Azize Tan aldı ve bunun sadece maddi bir yaptırımı olmadığını, filmi gösteremeyeceklerini, böyle bir şeyi yapmaya kalktıklarında müdahale olabileceğini söyledi. Zira genel olarak konuşulan işin maddi boyutunun ötesinde bir durumun söz konusu olduğunu söyledi. Bu duruma bir çözüm bulunması gerektiğini, bir kangren gibi sürekli karşılarına çıkan bir durum olduğundan bahsetti.
Daha sonrasında sözü alan Ertuğrul Mavioğlu’nun ise stresli ve sinirli olduğu gözlendi. Azize Tan’dan farklı olarak, “İstenilseydi bu film bu salonda gösterilebilirdi,” dedi. Mavioğlu burada daha çok durumun maddi boyutundan ötürü ortaya çıktığını vurguladı. Bu işin cezasının 110.000 lira olduğunu, birinci sorumlunun İKSV olmadığını, Kültür Bakanlığı ve hatta daha üst makamların bunda etkisi olduğunu söyledi.
Bakur belgesel filminin gösterilmemesi ve sansüre uğramasıyla ilgili olarak, film ekibinin yaptığı açıklamayı buradan okuyabilirsiniz: http://www.bakurfilm.com/
Birkaç kişinin daha söz aldığı, genel olarak fikirlerini beyan ettikleri forum saat 17.00’ye doğru sona erdi. Genel olarak sektörel bir toplanma olacağı söylenen 17.00’deki Cezayir Salonu’na doğru içerideki kalabalık harekete geçti.
“Sansür”e karşı ilk somut tepki ise Ulusal Yarışma bölümünde yer alan ve gösterimi 19.00’da yapılacak olan Nefesim Kesilinceye Kadar ekibinden geldi ve filmlerini festivalden çektiklerini açıkladılar. Bunu daha sonra yapılan açıklamalar takip etti. Ulusal Yarışma filmlerinin yedisi filmlerini festivalden çekti. Ufuk Bayraktar’ın Kümes filmi ve Selim Evci’nin Saklı filmi halen festivaldeler. Gece 00.00 sularında toplamda Bakur ekibi dışında 22 film ekibi filmlerini festivalden çektiklerini açıkladılar.
Sansüre karşı yapılan dayanışma çağrısı sonucu oluşturulan metne ve ilk imza atanların isimlerine www.sansurekarsi.org adresinden ulaşmak mümkün.