Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Emmy Ödülleri: Sürprizler, Trendler, Göz Ardı Edilenler

Özlemiştik be. Ne zamandır bir ödül gıybeti, "Aman ben şunun çok acayip hayramıyım ille o kazansın"lar "Iy o iğrenç herif gene mi aday"lar dönmemişti muhabbetlerde. Bir de söz konusu dizi olunca filme oranla çok daha fazla fikir dolayısıyla da binlerce çekişme ve çatışma çıkıyor ortaya. Aslına bakarsanız, en azından aday belirlenmesi gıybeti Emmy'lerde, Oscar'a göre çok daha kaliteli. Bir bakalım bu sene adaylar ne anlatıyor bize:

 

Sürprizler:

Çok da sürpriz mi bilmiyorum, ama dört yıldır aday olan The Big Bang Theory'nin serisi sona erdi. Dizinin, düşüşü, klişelere ve aslında biraz fazla içselleştirmiş olduğu formüllere yenek düştüğü malum. Güldürmek yerine zaman zaman izleyicinin gözüne soka soka ağlatmayı tercih etmek, bir komedi dizisinin çöküşe başladığının göstergesi. Hatırlayın, How I Met Your Mother da aynı süreçten geçmişti. 

Daha büyük sürpriz ise Jim Parsons'ın aday olmaması kesinlikle. Dizinin düşüşte olması başarılı aktörün performansını pek de etkilememişti oysa ki, hatta tüm dizinin ağırlığı omuzlarına yüklenirken, üstelik asla değişmeyen karakteri belki de ilk kez bebek adımlarıyla da olsa bir karakter yolculuğuna başlamışken adaylık alamaması gerçek bir sürpriz. Aktör son 5 senede aday olup, 4 Emmy'yi evine götürmüştü, hem de aradaki ödülün Jon Cryer'a gittiği düşünüldüğünde 5'te 5'ten bile bahsediyor olabilirdik. 

Orange is the New Black'in onurlu yürüyüşü devam ediyor. Amerikan dizi endüstrisinin Netflix fobisini yıkan başlıca dizilerdendi, üstelik sistemi delerek, komedi dalında aday olmayı başarmıştı geçen sene. Bu sene ise Emmy Yönetim Kurulu'nun (var böyle bir şey) kararıyla yayın süresi yarım saati aşan dizilerin komedi dalında aday olması yasaklanmış, OITNB'nin konuyla ilgili itirazı kabul edilmemişti. Onlar da madem öyle dramaya başvururuz dediler. Geçtiğimiz sezonlara göre vasat rekabetin de etkisiyle kaptılar adaylığı. Helal.

Tatiana Maslany'nin aday olması gerekliği konulu kamu baskısı işe yaramış anlaşılan. Yalnız biraz geç kalınmadı mı bunun için? Orphan Black'i ve Tatiana Maslany'nin her canlandırdığı karaktere ayrı bir ruh üfleyebilme becerisini ben de ilk başlarda desteklemiştim, ama artık büyüsünü kaybetmiş olduğu da bir gerçek.

Niecy Nash? Niecy Nash. Özellikle kategorilerdeki aday sayıalrı arttıkça Emmy'lerin bizi şaşırtabilme olasılığı 32'ye katlanıyor. HBO'nun Getting On'unu izlemedim hatta Niecy Nash'in ismini bile duymamış olabilirim. Ben tanımıyorsam sürprizdir diyip yazıyorum buraya. Darılmaca gücenmece yok. İsmi çok güzel ama. Yeğensi demek bence. 

Emmy'ler Altın Küre'den, daha da önemlisi Altın Küre Emmy'den ayrı durmaya bayılır. Ama bu sefer masa dönmüş gibi. Jane the Virgin'le Altın Küre'yi kazanan Gina Rodrigues, ve iki altın küre sahibi, Amerikan halkını ekran başına kilitleyen The Affair aday bile değil. 

Kazanıp da aday olamama konusunda Emmy'nin kendi çocuğu Julianna Marguiles'i yemesi de aslında öyle çok sürpriz değil. Geçtiğimiz sezonun gücü ve görkeminin ardından belli bir düşüş çok normal. 

Emmy'lerin belli alışkanlıklarından ve rahat olduğu bölgeden çıkması zaman alıyor bazen. Drama dalında en iyi erkek oyuncu ödülleri bazen can bezdirici şekilde enteresan adaylara verilmiş olsa da, aday olan isimler özellikle son 5 yıldır değişmiyordu. Emmy tarihinin en şanssız loser'larından Jon Hamm'in yanı sıra Bryan Cranston, Jeff Daniels, Kevin Spacey ve Damian Lewis Emmy'nin vazgeçilmezlerindendi. Adayların ikisi aramızdan ayrıldı malum bu senelik. Yeni kan lazımdı da aslında. Bu senenin şanslıları Bob Odenkirk, Ray Donovan ve Kyle Chandler oldu. Bu karışıklık, Jon Hamm'in sonunda hak ettiği Emmy'ye ulaşmasına yardımcı olur belki. 

1 2 3
Aras Bayram
16/07/2015 21:42
YORUMLAR




DİĞER HABERLER