Bir kere baştan anlaşalım Emmy diye ödül ismi olmaz, hani çoluğuna çocuğuna koyarsın anlarım da koskoca heykelciğe Emmy demek saçma biraz, hele Oscar gibi bir abin varsa insan biraz daha özen bekliyor ve evet, Tony de aynı şekilde.
Takribi üç-dört senelik Breaking Bad-Modern Family dominasyonuyla geçilen dönemin ardından özellikle iki-üç çaylak dizinin başarılı başlangıcı; The Good Wife, Game of Thrones, Orange is the New Black gibi ekran güçlerinin kayda değer geri dönüşleri yeni bir TV çağıyla karşı karşıya olduğumuzun habercisi. Emmy adaylıkları da bu görüşü doğrular nitelikte. 25 Ağustos’ta Saturday Night Live efsanesi Seth Meyers’ın sunumuyla gerçekleşecek olan 66. Emmy Ödül Töreni’nin adayları bize ne anlatıyor şöyle bir bakalım:
Trendler
En çok adaylık kapan dizi (19), kendi standartlarının çok altında ikinci sezonu ve vasat üçüncü sezonundan sonra efsane bir geri dönüş yapan Game of Thrones. Drama dalında janrı gereği hiç şansı olmasa da Peter Dinklage En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü almazsa infial çıkar. Ya da ben çıkartırım. Bilgisayar başında. (Fargo 18, Breaking Bad 16, House of Cards 13, True Detective 12, Mad Men 8 ve en önemlisi Revolution tabii ki 0)
Fantastik yapımların ana akıma mal olması zaten çok yeni, Peter Jackson’ın Yüzüklerin Efendisi adaptasyonu dünya çapında nam kazanmasa şu anda Game of Thrones’u da izlemiyor olacaktık muhtemelen. Fantastik diye niteleyebileceğimiz ve Emmy kazanan tek dizi Lost, ki o da fantezi kısmını abartmadan önce.
HBO dünyanın en büyük TV gücü olmaya devam ediyor. Kanalın toplam 99 adaylığı var, en yakın rakibi CBS’in ise 47. (Ekranella’nın yabancı dizi gurusu Aytaç Kara sağ olsun.) Doğru hikâye, doğru yapım, doğru kanal eksenini yüzde 90 tutturan HBO (evet sana diyorum True Blood, bitsen ya artık,) daha şimdiden Emmy’lerin en büyük kazananı. FX’in ise geçen seneki 26 adaylıktan bu sene 45’e zıpladığını hatırlatalım.
En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını evine götüren (belki evine götürmedi ne biliyosun?) Matthew McConaughey beklenildiği üzere True Detective’le Emmy’ye de aday. Duble gelir mi bilinmez ama ben Mekanahey’e önemli bir aktör gözüyle bakılan bu dünyaya henüz alışabilmiş değilim.
Bu sene drama dizileri tam ölüm grubu. Breaking Bad, Downton Abbey, House of Cards, Mad Men, True Detective ve Game of Thrones 2000’lerin en çekişmeli rekabetini vaat ediyor, True Detective favori olsa da.
TV kanallarının sonu anlamına gelebileceği için uzun süredir ödüllerden dışlanan Internet kanalı Netflix geçen sezon House of Cards’la kaptığı adaylığa bu sene Orange is the New Black’i de dâhil etti. Bazen politik oyunlar işlemez, House of Cards hariç.
Modern Family, bu sezon da Emmy’yi kazanırsa beşinci Emmy’sine ulaşacak ve tüm zamanlarda Frasier’la birlikte komedi dalında birinciliğe yükselecek. Gerçi Frasier o Emmy’lerin bir-iki’sini Friends’e verse iyi olur.
Daha önce drama dalında aday olmak için başvurup adaylar arasına kalamayan Shameless bu sene komedi alanında şansını denedi ancak yine başarılı olamadı. Neyse, en azından dizinin isminin hakkını vermişler.
Bir diğer ölüm grubu da Mini-Dizi ya da TV Filmi en iyi erkek oyuncu kategorisinde: Mark Ruffalo, Idris Elba, Chiwetel Ejiofor, Billy BobThornton, Benedict Cumberbatch, Martin Freeman. Dizi ödülü değil Fincher filmi casting’i mübarek. Dr. Watson- Sherlock kapışması da cabası. Gönül ister ödül Idris Elba’ya gitsin ama Martin Freeman Fargo’da fazla iyi. (Editörün notu: Mini Dizi ya da TV Filmi kategorisinde 80’lerin başında AIDS’in ortaya çıktığı dönemi konu edinen The Normal Heart kadrosunun neredeyse tamamının aday olması, ve Orange is the New Black’in adaylıkları, Emmy ödüllerinin ilk kez bu kadar ‘LGBT friendly’ olduğu şeklinde yorumlandı.)
Sürprizler
Downton Abbey’le ABD’lilerin bu yakın ilişkilerini çözebilmiş değilim. The Good Wife varken adaylığın sıkıcılıktan ölecek olan İngiliz dramasına gitmesi çok enteresan. (Editörün notu: Dördüncü sezonu bir oturuşta izlerken aynı şeyi düşünen biri olarak farkettim ki, Downton Abbey iyiliğin başrolde olduğu bir dizi. Herkes başkalarına iyilik yapmak için çırpınıyor. Hileden, hurdadan geçilmeyen dizi aleminde kötülüğün gerektirdiği zekayı izlemekten yorulanlara, güzel bir nefes arası bu iyiliğin sıkıcılığı.)
William H. Macy ne alaka? Shameless’ın kendini aştığı sezonun bir şekilde ödüllendirilmesini anlarım da cast’ın en zayıf halkasına adaylık vermek? Hem de orda Emmy Rossum dururken? Kadının adı Emmy yahu.
Orange is the New Black’e gülen var mı aramızda? Yanlış anlaşılmasın diziyi eleştirmiyorum ama komedi dalına kabul edilmiş olması biraz garip. Yine de dramada alamadıkları adaylığı kaptıklarına göre doğru tercih yapmışlar.
Bu biraz kişisel ve benim için günün en güzel sürprizi. ESPN’in şahane spor belgeselleri serisi 30 for 30 Kısa Belgesel dalında Emmy adayı oldu. Umarım devamı gelir, bu arada ilgilenen varsa özellikle Once Brothers’a (Kardeş Gibiydiler) bir göz atsın. Gözyaşı garantili.
Güzel sürpriz demişken dünya tarihinin en underrated komedi dizisi Portlandia’nın lokomotifi Fred Armisen Komedi Dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu adaylığı aldı ya, ölsem de gam yemem.
THE.SIMPSONS.ADAY.DEĞİL. 20 sene sonra animasyon dalında aday olamadığını Fukuyama gördüyse Tarihin Sonu’nu baştan yazmak isteyebilir. Neyse en azından The FX’in muazzam komedisi Archer kapmış adaylığı.
Bir diğer gelenek daha yıkılıyor. Altı yılda 10 tane en iyi senaryo adaylığı bulunan Mad Men, bu kategoride fena halde göz ardı edilmiş. Özellikle A Day’s Work bölümüne çok ayıp olmuş. Benim tanıdığım Matthew Weiner bunun öcünü final sezonunda beş adaylıkla alır. Mad Men demişken… Roger :(
Lena Dunham Girls’ün geri döndüğü sezonda aday olmayı başarmışken dizinin komedi dalında kendine yer bulamaması şaşkınlık verici. Komedi dalında uzun zamandır süren rekabetsizlik ortamı Veep-Modern Family ikilisiyle biraz şenlenmişken Girls rahatlıkla üçleyebilirdi.
Komedi demişken Altın Küre’yi kapan Brooklyn Nine-Nine ve Andy Samberg aday bile değil. The Big Bang Theory ve Silicon Valley’nin yerine rahatlıkla tercih edilebilirdi.
Sofia Vergara’nın Modern Family’yle aday olamaması sürpriz ama bence hiçbir sakıncası yok.
Göz Ardı Edilenler
Dizi dünyasında sirküle olan bütün yaşlı karizmatik erkekleri gözünüzün önüne getirin. Getirdiniz mi? Güzel. Şimdi bana hangisinin Charles Dance’ten daha iyi bir Tywin Lannister olabileceğini, Peter Dinklage’dan sahne çalabileceğini, hem Lena Headey’le hem Maisie Williams’la aynı kimyayı tutturabileceğini söyleyin. Aklınıza gelmedi mi? Benim de. Emmy; Charles Dance’in kusursuz performansını ödüllendirmek için son şansını elinin tersiyle itti.
En İyi Erkek Oyuncu kategorisi her zamanki gibi çok zorlu ancak James Spader’ın kendine yer bulamaması da enteresan. The Blacklist iyi bir dizi değil, muhtemelen hiçbir zaman da olmayacak ama hala kendini izletmeyi başarıyorsa bütün kredi Spader’a gitmeli.
Eğer söz konusu Elisabeth Moss vs. Michelle Dockery ise yanıt her zaman Elisabeth Moss. Peggy’ye katman ekleme konusunda bu sezon yine bir çığır açmayı başaran Moss altı aday arasında kendine yer bulamıyorsa bir sorun var demektir.
En son saydığımda 83 ayrı karaktere hayat veren ve daha da önemlisi hepsinin birbirinden farklı olduğuna bizi inandıran Tatiana Maslany nasıl aday olmaz akıl alır gibi değil. Adaylığı bırakın, ödülün favorisiydi benim gözümde.
Sağda solda The Walking Dead adaylık alamadı diye üzülenleri görüyorum. Yapmayın. Beğenin beğenmeyin Emmy’ler her şeyden önce alt metni kuvvetli, seyircinin kendiyle özdeşleştirebileceği karakterleri olan, klişeden uzak duran dizileri ödüllendirir. TWD şu haliyle bunların hiçbirini başaramıyor. Şu gerçeği kabul etmemiz lazım: TWD asla Frank Darabont’lu ilk sezonunun kalitesine erişemeyecek.
Ne Justified’ı ne Timothy Olyphant’ı bir türlü sevemedim. Geçiyorum. Üstüme gelmeyin.
Ülkemizde pek popüler olan Hannibal’ın ABD’de izleyici bulamaması gerçekten garip, Mads Mikkelsen’in aday olamaması daha da garip. (Hugh Dancy’yi beğenmiyorum.) Yalnız işin skandal kısmı muazzam sinematografisiyle göz kamaştıran dizinin bu dalda hiçbir adaylığının bulunmaması.
The Good Wife belki de en iyi sezonuyla aday olamadıysa daha da olamaz. Tamam, drama dalı çok güçlü bu sene ama Downton Abbey’den rahat 10 kat iyi bir dizi, hele böyle mükemmel bir sezona imza atmışken aday olmaması saçmalık.
True Blood’ın aday olamamasıasıhaıoışawıawraışwwaı. Şaka şaka.
Drama dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ya Game of Thrones’tan aday olan ismin Lena Headey olması dikkat çekici. Başta Maisie Williams olmak üzere cast’taki yaklaşık 83 kadın oyuncunun performansı çok daha iyiydi.
Kızmalarımız bittiyse cipslerimizi kolalarımızı hazırlayalım, heyecan başlasın, unutmayın, ödül törenleri iyidir. (Editörün notu: 25 Ağustos’u 26’ya bağlayan pazartesi gecesi, evet pazartesi gecesi, ekran başında beraber izleyelim yine. NBC’nin Sunday Night Football programı ve MTV Video Müzik ödülleri nedeniyle bu yıl tören pazar yerine pazartesi gecesi yapılıyor.)