Not: Dizinin finaliyle ilgili yazıda kaçınılmaz olarak spoiler var.
Evet, beklenen o kabus an geldi ve 2009’dan beri devam eden The Good Wife yedinci sezonuyla birlikte ekranlara bu hafta veda etti. Benim şahsi fikrimi sorsalardı sonsuza kadar sakız gibi uzatmalarını isterdim ama King’ler yepyeni bir projeyi yazmaya başlamışlar bile.
Finalle beraber dizinin bitişini kabul edemeyen fanatikler son bölümü de topa tuttu. İnsan oğlu böyle nankördür işte 2009’dan beri her hafta manyak gibi izle sonra son bölümü gelince beğenme.
Açıkçası ben de tabii ki daha çarpıcı, daha grand finale bir şey beklerdim ama The Good Wife zaten başından beri hiçbir zaman izleyici beğenisini ve yönlendirmesini çok da ciddiye almadı. Tüm dizi King ailesinin iki dudağının arasından çıkacak karara bağlıydı ve bizler de onların sadik müritleriydik. King’ler ne istediyse o oldu ve onlar da her zaman bildikleri yoldan ilerlemeyi tercih etti. Büyük final isteyen herkesi, o zaman mahkemede Will’in öldüğü bölüme alalım ve orada izlemeyi kessinler artık. Bu dizinin büyük finali zaten Will’i öldürmeye karar verdikleri gün yapılmıştı.
Finalde bizi hiç ilgilendirmeyen bir kaç hikayenin sonunu gördük. Artık Peter’ın tutuklanacağı ya da tutuklanmayacağı kimin umurunda? Biz Peter dosyasını sonsuza kadar kapatmıştık zaten. Aynı şekilde Eli Gold’un bitmek tükenmek bilmeyen kariyer hamlelerinden de bize ne? Eli da çöpe gidebilir. Peki ya annesine daha çok benzesin diye son üç bölümde ani bir hamleye saçlarını koyulttukları Grace? Grace, Berkeley’e gidecekmiş. Bana ne? Cehenneme kadar yolu var.
Bizi başından beri ilgilendiren tek bir karakter var aslında burada. O da diziye adını veren The Good Wife: Yani Alicia Florrick. Onun sonu ne oldu. Esas buna bakmak gerekiyor. Ve baktığımız tam bu noktada King ailesi Alicia için çok sürpriz bir karar verdi ve mutsuz son yazdı.
Aslında işler onun için yolunda gidiyor sayılabilirdi. Sadece kadınlardan oluşan şirkete ortak oldu, yeni bir manita yaptı, gecikmiş kararını verip Peter’ı boşamaya emin oldu, her şeyi düzeltti derken finalle beraber hayatın gerçekleri Alicia’nın suratında patladı.
The Good Wife aslında çok temel ve evrensel bir ikileme dayanıyor. Bu ana çemberi aslında tüm diziler kullanıyor, dünya edebiyatı bunun üzerine kurulu hikayelerle dolu. Ailesi ve kariyeri, kocası ve aşığı arasında seçim yapmak isteyen bir kadının hikayesi... Baktığımız zaman Alicia Florrick’in Anna Karenina’dan ne farkı var? Peter aslında bir tür Alexis Karenina, Will Gardner da başından itibaren tüm şımarıklığı, hoppalığı ve gözde bekarlığıyla Vronski değil mi?
Fakat bir kadının ikilemini anlatan The Good Wife’ı benzerlerinden ayıran diğer şey bunu sadece kadınlarla göstermesi ve yedi sezon boyunca erkeklerin pasör olarak buna çalışması oldu.
The Good Wife başından itibaren bir kadın dizisiydi. Güçlü, zengin, iyi eğitimli, akıllı kadınları modern Amerika’da üstelik bir hukuk bürosunda izletiyorlardı. Kadınların sisteme karşı yaşadıklarını gösterirken onları bu sistemden koparmak yerine aileleri ve aşkları arasındaki ilişkilerle, kariyer hamlelerinin doğruluğu ya da yanlışlığıyla gösteriyorlardı.
O yüzden her şey baştan beri dizinin en güçlü iki kadınının karşı karşıya gelmesiyle son buldu.
Bu kadınlardan biri elbette baş karakterimiz Alicia’yken diğeri de herkesin favorisi Diane Lockhart oldu.
Diane, Alicia için her zaman bir mentor, bir akıl hocası ve rol modeliydi. Ve tüm sezonlar boyunca aslında en çok rol çalan da o oldu. Harika bir güçlü kadın portresi yaratıldı Diane Lockhart’la. Gücün, başarının, zenginliğin ve über klas bir giyim stilinin feminen yüzü oldu Diane.
Bu iki güçlü kadın arasındaki dinamik de başından beri hiç sarkmadı. Araları en kötü olduğu zamanlarda bile Alicia Diane’e olan saygısından hiçbir şey yitirmedi. Final bölümünde bu hikayeyi sonlandıran iki kritik an vardı. Biri ikisinin kocaları üzerinden tartıştıkları ve Diane’in bozguna uğrayıp yıkıldığı an. Burada Alicia’nın zamanı gelince ne kadar acımasız ve hadsiz olabileceğini gördük. Diane’in o masum Cumhuriyetçi evliliğini bir çırpıda yiyiverdi.
İkinci en önemli an ise tabii ki final ve Diane’in gelip Alicia’ya tokadı bastığı an. Bu sahne benim için Will’in ölümü kadar şok edici oldu. 2009’dan beri bu diziyi izliyorum, sadece o ölüm anında ve tokat sahnesinde bir şaşkınlık çığlığı attım. Her zaman kontrollü, işinde çok iyi ve gayet profesyonel Diane’in artık kendini tutamaması ve Alicia’yı tokatlaması bence bu dizinin gerçek finalidir. Diane Lockhart yedi sezon sonra tek bir hamleyle kendini yeniden var etti ve şova ismini veren kadını tokatlayıp, sahneyi terk etti.
Diane Alicia’ya tokatı Peter’ın istifa konuşması yaptığı salonun arkasındaki koridorda attı. Yani aslında dizi 2009’da başladığı yere geri döndü. İlk bölümde de Peter karıştığı skandalı bir basın toplantısıyla açıklarken yine kameraların karşısında el eleydiler, daha sonra o koridora çıktılar ve bu sefer tokadı atan Alica’ydı yanağını tutan ise Peter.
Yedi sezon sonra Alicia bu sefer tokat yiyen ve koridorda yalnız kalan oldu. Elbisesini düzeltti ve artık asla eskisi gibi olmayan hayatına devam etmek için sallana sallana koridorda ilerledi. Ve ışıklar kararır... Şov sona erer.
Geldiğimiz bu noktada Alicia artık yapayalnız bir kadın. Kızı Grace yok: “Berkley”e gitti. Oğlu Zach yok: Bir sarışınla evlenip Paris’e yerleşiyor. Peter yok: Onu artık kesin olarak boşuyor. Yeni manitası Jason yok: Çocukluğunu yaşamak için gitti. Cary yok: Üniversitede hoca oldu. İnanır mısınız Jackie bile yok, o da Howard’la evlendi ve hayatından çıktı.
Ve tüm bu kayıpların ardından artık Diane de yok. Diane Lockhart dizide Alicia’nın gelmek istediği en üst noktayı işaret ediyordu. Yani şovun en önemli özelliği olan kariyeri. Ve o tokatla aslında sembolik olarak Alicia’nın kariyer hikayesi de bitti.
Alicia’nın elinde kalanlar ise Lucca paçozu, Eli’ın sabun köpüğü hayalleri, Will’in arada bir görünen hayaleti ve bitmeyen içki şişeleri oldu.
Belki de şimdi esas konuşulması gereken tüm bunların ardında yatan şey olmalı: Her şeyiyle çok iyi, işinde başarılı, güzel, seksi, alımlı bir kadının sonu yine de mutsuzluk mudur? Anna Karenina’nın ihtirasının peşinden gidip sonunun intiharla bitmesi gibi Alica Florrick’i bekleyen şey de kesif yalnızlık mıdır?
King’ler sezonlar boyunca yaptıkları yüzlerce twistten birini daha gerçekleştirdi ve Alicia’yı bir başına bırakıp, belirsiz kaderini de bize emanet ederek çekip gittiler.
Yolları açık olsun. Sayelerinde televizyon tarihinde yazılmış en güçlü ve etkileyici dramalardan birini haftası haftasına takip ettik. Sezonlar boyu süren gizli cinselliğin bir diziye nasıl ritim katabileceğini öğrenmiş olduk. Harika yan roller, inanılmaz karakterler ve gündemi çok hızlı takip eden duruşmalar izledik. King ailesinin yepyeni projesi olan Braindead’i ise heyecanla bekliyorum.
YİĞİT KARAAHMET