Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Ekranella yazarı Özge Doğan’ın ekranda 2014 listesi

image

En Anti-klişe Aşk-ı Memnu: The Affair

Karşımıza defalarca çıkan aşırı klişe bir konu nasıl uzatmadan, gerilimin dozu tam kararında tutularak işlenir? Şehirli, eğitimli, kadınların ilgisini hala üzerinde hisseden ve sıkı durun; yaşamında her şeyin kusursuz göründüğü orta yaşlı yakışıklı adamımız yaz tatilini geçirmek üzere bir gün bir sahil kasabasına gider ve hayatında her şeyin o kadar da yolunda gitmediği ortaya çıkar. Sorunlu kızları ve oğulları, vasatın altında bir yazarlık kariyeri, yasak aşkın kışkırttığı yazma hevesi, kayınpederin sözlerinde, parasında, başarısında vücut bulan erkeklik miti, kaybettikleri çocuklarının gölgesinde ömür boyu yaşamak zorunda olan bir anne baba, “kadınlar ne ister?” ve “erkekler ne ister” sığlığından çıkarıp bizi başka seçimler, ve kırılganlıklarımız üzerine düşünmeye davet eden bölüm sonları… Sezonun en “klişe bu yeea” dedirtip okyanustaki kayıp çocuklara daldıran dizisi. Jenerik müziği ise ayrı vurucu. Orange is the New Black’in de jenerik müziğini yapan Fiona Apple’ın Container’ıyla okyanus dalgası olup kıyılara vurmak serbest. 

image

En Özlenen Barışma: Mad Men, The Strategy

 Peggy ve Don’ın inişli çıkışlı dostluk tarihini yedinci sezon Mad Men yorumlarında bir bir incelemiştik. Don’ın son sezon itibariyle geldiği acınası durumu, Peggy’nin arenada aslanların ortasına atılıp Don’la girmiş bulunduğu iktidar savaşıyla birleşince, dostların bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağını düşündürmüştü bize. Neyse ki altinci bölüm itibariyle başka bir dizide kullanılsa inanılmaz sakil duracak My Way şarkısı Peggy ve Don barışmasının, kapıların ardında bıraktıkları iktidar oyununun ve kendilerine biçilmiş rollerin, iki gerçek dostun birbirlerinin zaaflarını kedi gibi yalamasıyla taçlandı. Müthiş bir sahneydi. 

En iyi baba-kız hikayesi: Mad Men, A Day’s Work

Söyleyecek fazla bir şey yok, bölümün ayrıntılı ÖzetliYorumunda yazmıştık. Sonunda Sally’nin Don’ı allak bullak eden “seni seviyorum”u için bile izlemeye değer. Babanızın dikenli ve avutucu kucağında siz de rahat edemeyenlerdensiniz…

 En yetenekli genç oyuncu: Benim Adım Gültepe, Efe Akercan

Gülali’yi ondan başka kimse bu naiflikte ve gerçeklikte oynayamazdı. Dizilerde yakışıklı jönlerin yanında çizgili tişörtlerini üzerlerinden çıkarmayan ana kuzularının da bizi televizyona kitleyebileceğini gördük.

 En cesur karakter: Maşuka, Ulan İstanbul

Diline yerleştirdiği acayip ahenkli Türkçesi, sansürden kuruyan ekranlarımıza açık seçik konuşmalarıyla getirdiği ferahlık, gülmekten yerlere yatıran umutsuz Kandemir aşkı ve belki de önemlisi karikatür tiplemelerden uzak, kısmetini arayan Almancı bir ev kadını… Ancak bu kadar renkli olabilirdi. Demet Gül Maşuka’yla harikalar yarattı. 

image

En büyük hayalkırıklığı: Lena Dunham

Hannah Horvath ya da Girls’ün ucuncu ezonu değil, yanlış anlamayın. Girls son sezonla Adam Driver’ın parlattığı Adam’ın da yardımıyla yine güzel bir sezon geçirdi. Bahsettiğimiz hayalkırıklığı Lena Dunham’ın kendisi. Her şeyden önce çeşitli yerlere verdiği röportajlarının sonucunda gördük ki kendisi gerçek hayatında da Hannah gibi konuşuyor, mimiklerinden vücut dilini kullanmasına, tonlamalarına kadar her şey Hannah. Ya da Hannah Lena, nasıl isterseniz. Emmy’lerde farklı olmak adına giydiği korrkunç kıyafetin bahsini açmıyorum bile. Gelelim Vogue’a verdiği fotoğraflara. Jezebel fotoğrafların rötuşlanmamış halini yayınlayınca koptu kıyamet. Dizide “kusurlu” vücudunu sergilemekten çekinmeyen, televizyonun kadın vücudunu tek bir ölçüye indirgeyen bakışını yerle bir eden ve bu yüzden gençlik dizilerinde çığır açan Lena Dunham’ın, bir bakmışsınız karnı içine çekilmiş, boynu incelmiş, yüzüyle oynanmış. Diğeri ise yeni kitabı Not That Kind of Girl’ün tanıtımı için Amerika’yı şehir şehir gezerken oranın yerel performans sanatçılarını bu tanıtımlarda parasız çalıştırması. Muhtemelen kendi kitap tanıtımında dans etme şerefinin dansçılar için yeterli olduğuna kanaat getirmiş olacak. Hatırlatmak isteriz; o yetenekli ama “buyuk artistin” arkasında para kazanamayan tip, Girls’teki Hannah Horvath zaten. İnsan unutuyor işte. 

 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER