Sunuculuğunu dünyaca ünlü doğa bilimleri uzmanı ve yayıncı Sir David Attenborough’un üstlendiği heyecanla beklenen BBC Earth belgeseli Dynasties bu gece başlıyor. Dynasties yerküremizin en karizmatik, en merak edilen ancak nesli tehlike altındaki beş türünün yaşamını takip ediyor. Belgesel dizinin yapımcısı Rupert Barrington ve BBC Başkan Yardımcısı ve BBC Stüdyoları Ortadoğu, Akdeniz Bölgesi Genel Müdürü Natasha Hussein ile ülkemizde Soylar adıyla yayınlanacak olan Dynasties hakkında konuştuk. Soylar/Dynasties’in şempanzeler hakkındaki ilk bölümü 22 Kasım Perşembe gece yarısı 00:00’da yayına giriyor. Bölümün birinci tekrarı 23 Kasım, Cuma – 18:10, ikinci tekrarı ise 24 Kasım, Cumartesi – 20:00’de.
Dynasties ne hakkında? Belirli bir coğrafyanın hâkimi olan hayvan aileleri hakkında diyebilir miyiz?
Rupert Barrington - Dynasties kriz noktasına gelmiş aileler hakkında. Her bir aileyi 2,5 yılı aşkın süredir takip ettiğimiz için haklarında son derece detaylı bilgiye sahibiz. Hayatlarındaki büyük değişimlere neden olan küçük anlara birebir tanık oluyor ve bunların daha büyük bir hikâyenin nasıl parçası olduklarını görüyoruz. Bu anlar tek başına o kadar önemli değil gibi görünüyor ama aslında tüm hikâyenin gidişatını etkileyen şeyler. Dolayısıyla seyircilerimiz hayvanlarla farklı açılardan bağlantı kuruyorlar.
Bu karakter odaklı bir belgesel dizi. Hikayenin kahramanları olduğu gibi kötüleri de olacak mı? Ne beklemeliyiz?
Rupert Barrington - Bu çok iyi bir soru. Karakterleri iyiler ve kötüler olarak ayırmak aslında çok kolay olurdu. Örneğin, kaplanlı bölümde, anne kaplan istediği gibi hareket edemiyor, yavrularını beslemek için alana ihtiyacı var, diğer yandan kızı da aynı ihtiyaçlar içinde. Anne kaplanın iyi kaplan ve kızının kötü kaplan olduğunu ileri sürebilirsiniz hâlbuki her ikisinin de kendine bir ait alana ihtiyacı var.
Yeteri kadar alanları olsa ayrılırlar mıydı peki?
Rupert Barrington - Evet normalde olması gereken bu. Ama insan kaynaklı faaliyetlerden dolayı hayvanların gidebilecek bir yeri yok. İnsan yerleşimi onların hemen yanı başında. Ama bir hayvan bir şey yaptığında ve bir başkası başka bir şey yaptığında çok objektif olmaya çalışıyoruz. İyi ya da kötü diye bir şey yok.
Burada Natasha Hussein söze giriyor ve penguenli bölümün Pazar gecesi yayınlandığından söz açıyor.
Natasha Hussein- Müthiş bir geri dönüş alıyoruz. Kahramanca mücadelelerden bahsediyorum. - 60 derece soğukta, film ekibinin bir yılı aşan bir sürede son derece zor koşullarda çalışmasının ürünü bir bölüm bu.
Peki penguenli bölüm için ekibiniz nerede konakladı?
Rupert Barrington- Alman Antartika üssünde buzulun üzerinde metal bir inşaat yer alıyor. Tüm olaylar burada oluyor, bilim insanları ve film ekibi burada kalıyor.
Olağanüstü cesur insanlar. Hayran olmamak elde değil!
Natasha Hussein- Biliyorsunuz orada buzullarda büyük kırılmalar var, dolayısıyla güvenli bir şekilde çekim yapmak için aşağı kadar delerek emin olmaları gerekiyor. Koloniye yaklaşmak ya da aylarca bu zorlu koşullarda çalışmak, bir yandan kimi erkek bireylerin hayatını sürdürememesi, bazen bir yumurtanın donması ya da çiftin birbirini bin türlü zorluktan sonra bulması, umutsuzluğun giderek artmasıyla bir başka yavruyu kaçırmaya çalışmaları, tüm bu içgüdüsel mücadele inanılmaz.
David’i ve şempanze ailesini izlerken hikâyeye kendini kaptırmamak mümkün değil. Kabile ve aile lideri olan David’in rakipleri tarafından çok kötü bir şekilde dövüldüğü ve yenildiği bir sahne var. Film ekibinden kimse araya girmek, mesela hayvanın yaralarını iyileştirmek istemedi mi?
Rupert Barrington – Ekip çok nadir olarak müdahale eder. David’in durumunda mesela bu yanlış olurdu, ekip araya girse bile yapabileceği bir şey yoktu. Ona yardım edemezlerdi. Deneseler bile, çok daha çetrefilli bir hikâyeden söz ediyoruz, David geri dönecek mi bilmiyoruz – ve karıştığınız anda tüm durum değişir – tüm dinamiği değiştirirsiniz, hayatları bu şekilde değiştirmek bizim haddimize değil.
Peki penguenlerin durumunda mesela yumurta donuyor ve evet bu konuda bir şey yapılamaz ama ya hayvanlar göz göre göre ölüyorsa?
Natasha Hussein – Bunu söylemen ilginç aslında.
Rupert Barrington – Penguenli bölümü gördüğünde, nadir olan o müdahaleyi göreceksin.
Harika. Yoksa böyle dememeli miyim?
Natasha Hussein – Genel olarak tepki böyle aslında. Sosyal medyadan inanılmaz bir tepki aldık. Film ekibi yıllar süren araştırma ve analiz sonucunda böyle bir şeyi yapma kararını aldı. Fırtına yüzünden olukta mahsur kalan penguenlerin karda bir rampa kazarak güvenle yürümesini ve hayatta kalmasını sağladılar. Bugün her yerde BBC’nin 28 penguenin hayatını kurtardığına dair haberler var. Çünkü mesela o durumda hayvanlar kendi başlarına kalsaydı, yaşamlarını sürdürmelerine dair çok çok küçük bir umut vardı.
Rupert Barrington – Film ekibinin bir karar vermesi gerekiyor. Bu örneğin avcı – av ilişkisi ya da sosyal bir ilişkiyse ve buna zarar verecek bir kararsa, o zaman hiçbir şey yapmıyoruz, müdahale etmiyoruz. Ama penguenlerin durumunda ekibin onlara zarar vermesi söz konusu değildi, bilakis hayatlarını kurtardılar.
Hayvanlar film ekibini gördüklerinde ne tepki veriyor? Umursuyorlar mı?
Rupert Barrington- Biz özellikle insanları tanıyan hayvanların bulunduğu yerlerde çekim yapmayı seçtik Dolayısıyla şempanzeler örneğin film ekibini tamamen görmezden geldiler. Çünkü her gün yıllarca bilim insanları tarafından izlenmeye alışkındılar.
Peki günde kaç saat çekim yapıyorsunuz?
Rupert Barrington – Her bir film yüzlerce günlük bir çekimin ürünü. Günde 16 -18 saat çekim yapıyoruz. Bilim insanları ise o bölgelerde yıllarca çalışıyorlar.
Peki gidip geliyorlar mı?
Rupert Barrington- Evet gidip geliyorlar. Belirli mevsimler var, yağmur mevsiminde otlar büyüyor, hiçbir şey göremiyorsunuz, dolayısıyla o mevsimde orada bulunmaya gerek yok. Ayrıca o mevsimde şempanzeler birbirinden ayrılıyor. Tansiyonun yükseldiği, hepsinin bir araya toplandığı zaman ise kurak mevsim.
Tansiyon ve tüm çekişme de çiftleşme ve gıdayı paylaşmak hakkında anladığım kadarıyla.
Rupert Barrington – Evet tüm zorlandıkları ve kendilerini baskı altında hissettikleri konular onlar.
Diğer yaban hayatı dizileri de sizin imzanızı taşıyor, Blue Planet 2 gibi. Dynasties’ın bu kadar etkili olmasının sebebi nedir?
Rupert Barrington - Bu hayvanlarla birlikte o kadar çok uzun zaman geçiriyoruz ki, normalde görülmesi mümkün olmayan anlara tanık oluyoruz. Onların hayatlarına uzun dönemde tanık olmak istedik. Birlikte vakit geçirdikçe onları anlamaya başlıyorsunuz.
Duygusal bir bağ kuruyorsunuz
Rupert Barrington – Evet çünkü olay aile ve yavrular hakkında olduğundan bununla bağ kurmak mümkün. İngiltere’den gelen tepkilere göre insanlar bu belgesele daha önce hiçbir belgeselde olmadığı kadar duygusal tepki veriyor. Bunun sebebi ise birlikte geçirdiğimiz uzun zaman ve bu süreçte tanık olduğumuz hayvanların yaşadığı zorluklar.
Natasha Hussein – Natural History Unit (BBC’nin doğal tarih ve yaban hayatı içeriği üreten departmanı) kendisini bu konuda çalışmaya adamıştır. 60 yılı aşkın süredir birinci sınıf prodüksiyonlarımızla gurur duyuyoruz. Size BBC Earth olarak daha fazlasını sunmak için sabırsızlanıyoruz.
Natasha, siz hangi alanlardan sorumlu olarak çalışıyorsunuz? MENA’dan (Middle East North Africa) Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan sorumlu olduğunuzu biliyorum.
Natasha Hussein – Ortadoğu ve Güney Akdeniz, Kıbrıs, Yunanistan bölgelerinden çok çeşitli platformlarda sorumluyum. Bu çok çeşitli ve geniş bir bölge. BBC olgusal içeriğin yanı sıra, Dr. Who gibi tüm dünyaca çok sevilen içerikler de üretiyor. Bu da daha genç ve yeni seyircilerin de BBC’ye örneğin 50 yıldan beri ilk kez bir kadın doktor görerek çekilmesini sağlıyor. Dolayısıyla giderek daha gelişiyor ve ilerliyoruz.
Bölgede dikkatinizi çeken izleme trendleri neler?
Natasha Hussein - Kurgusal bakımdan, kadınların melodramaya olan ilgisini görmek dikkat çekici oldu. Burada BBC HD’de yayınlanan Doctor Foster gibi dizilerin ilgiyle izlendiğini biliyoruz.
Yerli içerik üretmeyi planlıyor musunuz?
Natasha Hussein – Türkçe versiyonlar hakkında kendi aramızda konuşuyoruz. Ve çok yakında bu konuyla ilgili bizden haber alacaksınız.
Blue Planet 2’de olduğu gibi Dynasties’in de çevreci bir mesajı var mı? Doğal yaşam alanlarının ve biyolojiçeşitliliğin tehdit edilmesini konu aldığını söyleyebilir miyiz?
Rupert Barrington – Hayvanların doğal yaşam alanlarının yok olması hakkında evet. Kaplanlı bölümde bunu özellikle göreceksiniz. Beş hayvanın hikâyesini anlatan dizide her bir kahramanın doğal yaşam alanı tehdit altında.
Hayvanlar tıpkı bizim gibi aşık oluyor, birbirine ihanet ediyor ve güç savaşı veriyor. Peki, bu başkaları adına konuşma durumunda kendinizi nereye konumlandırıyorsunuz? Temelde hayvanların hikâyesini kendi kelimelerinizle anlatmanız fikrine dayanarak bunu soruyorum.
Rupert Barrington – Bu konuda çok katıyız. Sınırı hayvanı tanıyıp tanımamamıza göre çiziyoruz. Eğer hayvanı bilmiyorsak, tanımıyorsak bunu yapmayız. Sosyal dünyası hakkında doğru bilgi verebilmek için örneğin, eğer bilim insanları hayvanın kızgın olduğunu söylüyorsa ancak kızgın olduğunu söyleyebiliyoruz. Ama onlara bir şey dayatmıyoruz, hayvanın ne düşündüğünden, ne hissettiğinden ya da yaptığından kesin olarak emin değilsek bu çizgiyi aşmıyoruz.
Natasha Hussein – Bu bizim son derece titiz olarak yaklaştığımız bir konu. İşbirliği yaptığımız uzmanlar ve bilim insanlarının temel yaklaşımında da aynı ilkeli tutum söz konusu. Doğal yaşamı Disney’leştirmek bizim işimiz değil. Bizim yaptığımız hikâyeye bütünlük ve derinlik kazandırmak.
Rupert Barrington –Dizinin bütünlüğünün olmasını ve hayvanların yaşamının nasıl olduğuna dair bir özgün hakikat sunmasını istiyoruz.
Natasha Hussein- Başka türlü güvenilirlik ve inanılırlığı kaybederiz. Seyirci son derece zeki. Saygı eksikliğini ve gerçek bir bağ kurulmadığını hemen hissederler.
DEFNE AKMAN
Dynasties / Soylar yayın tarihleri
1. bölüm - Chimpanzee (Şempanze)
22 Kasım, Perşembe – 00:00 // Prömiyer
23 Kasım, Cuma – 18:10 // Birinci tekrar
24 Kasım, Cumartesi – 20:00 // İkinci tekrar
2. bölüm – Emperor (Penguenler)
29 Kasım, Perşembe – 00:00 // Prömiyer
30 Kasım, Cuma – 18:10 // Birinci tekrar
1 Aralık, Cumartesi – 20:00 // İkinci tekrar
3. bölüm - Lion (Aslan)
6 Aralık, Perşembe – 00:00 // Prömiyer
7 Aralık, Cuma – 18:10 // Birinci tekrar
8 Aralık, Cumartesi – 20:00 // İkinci tekrar
4. bölüm – Painted Wolf (Boyalı Kurt)
13 Aralık – 00:00 // Prömiyer
14 Aralık, Cuma – 18:10 // Birinci tekrar
15 Aralık, Cumartesi – 20:00 // İkinci tekrar
5. bölüm – Tiger (Kaplan)
20 Aralık – 00:00 // Prömiyer
21 Aralık, Cuma – 18:10 // Birinci tekrar
22 Aralık, Cumartesi – 20:00 // İkinci tekrar
** 17 Aralık-21 Aralık arasında ise her gün 21:00’de olacak şekilde tüm bölümler gün aşırı gösterime girecek.