Hayatta doğru zamanda doğru yerde olmak çok önemlidir sevgili Ekranellacılar. Kısmet öyle bir şeydir ki hiç beklemediğiniz yerde gelir sizi bulur. Diğer yandan ne kadar çabalarsanız çabalayın alın yazınızda ne varsa onu yaşarsınız. Star’ın yeni dizisi Dolunay da işte bunun hakkında bir dizi.
Yazının bundan sonrasında da tıpkı yukarıda olduğu üzre haminneler gibi konuşmayı ve sizi hayata küstürmeyi planlıyorum. Eğer bu tür lakırdılara karşı antrenmanlı değilseniz okumaya devam etmenizi pek önermiyorum.
Ne demişler, erkeğin kalbine giden yol, midesinden geçer. Yemek yapabilen bir kadın bir yerde gelecekte kuracağınız ailenizin teminatıdır. Hele bir de temizlik yapıyorsanız, aranız çocuklarla iyiyse sizden iyisi yok, sırtınız yere gelmez. Dolunay’ın ana karakteri nüfusta kayıtlı adıyla Nazmiye ya da arkadaşları arasında kullandığı adıyla Nazlı (Özge Gürel) işte tüm bu becerilere sahip bir kadın. Nazlı, gastronomi okuyor, bir hocasının tavsiyesi üzerine genç, yakışıklı ve bekâr bir işadamı olan Ferit’in (Can Yaman) evinde aşçı olarak çalışmaya başlıyor. Ferit, oradan buraya helikopterle seyahat eden, indiğinde kendisini şirketten dört kişinin karşıladığı, olur olmaz her şeye kızan müthiş kuralcı, aksi bir adamdır. Ta ki, Nazlı’nın enginarını tadana kadar.
Dolunay, yaz ekranlarının standardı yakışıklı zengin, küstah adamın, orta halli ancak hem akıllı, hem güzel, hem de anlayışlı kızla tanışıp yola gelmesi formüllü bir romantik komedi. Ferit ne kadar hırtlık yaparsa yapsın, aslında çok yumuşak kalpli bir adamdır. Nazlı da onu hamaratlığı ve tatlılığıyla etkileyecektir.
Bir takım notlar;
İnatlaşma: Bunu bir tür cilveleşme olarak düşünün. Ferit mutfak düzeninin belirli bir şekilde olmasını istiyor ama Nazlı mutfağı kendine göre düzenliyor. (Neden? Çünkü yuvayı dişi kuş yapar. Öffffffff) Ferit, Nazlı’nın yalnızca işini yapıp çıkmasını istiyor ama Nazlı adama yemeği nasıl yiyeceğine dair notlar bırakıp duruyor. Bunun sonucunda ikisi birbirine notlar yazmaya başlıyor. Alın size itişmeden doğan bir tür cilveleşmeeee.
İyi kızlar vs Kötü kızlar: Nazlı, kız kardeşi Asuman ve en yakın arkadaşı Fatoş ile birlikte yaşamaktadır. Nazlı iyi kız; hamarat, güler yüzlü, eli yüzü düzgün, Japonca kursuna gidiyor, kardeşini okutuyor, çocukları seviyor neredeyse ben kendi oğluma alacağım düşünün yani. Nazlı’nın kız kardeşi Asuman (İlayda Akdoğan) ise, kocaman adamlarla pahalı kulüplerde buluşuyor, doğru dürüst ders çalışmıyor, bu da kötü kız. Fatoş’a (Öznur Serçeler) gelecek olursak bence sinsi. Hem aklı başındaymış gibi bir izlenim veriyor, hem de mevcut durumunu değiştirmek için fırsat kolluyor. Nazlı’yı sürekli patronuyla yakınlaşması için dolduruyor.
Bir kamu spotu olarak Dolunay:
Dolunay, ayaküstü bir sürü konu hakkında kamu spotu yayınlamaya bayılıyor. Bu konular, eğitimin önemi, hayvan hakları, kadınların tercih edilebilir olmak için kendilerine ait ilgi alanları olması gerektiği gibi şeyler. Diyelim ki diziyi izlerken ütü yapıyorsunuz, dizi orada öyle akıp giderken bir anda kendinizi Haçiko’nun hikâyesi, hayvan dostlarımızın anlam ve önemi üzerinde bir nutuk dinlerken buluyorsunuz. Özellikle ana karakter Nazlı çokbilmiş bir tip olduğu için sazı eline almaya görsün hemen bir hayat dersi, hikâyecik sokuşturuyor araya. Lise 1 Edebiyat dersinde kompozisyon saati gibi düşünün.
Ortamlar ve kesişen yollar: Ferit ve arkadaşları ile Nazlı’nın yolları hep çakışıyor. Örneğin “Yaza Merhaba” etkinliği oluyor, Ferit ve arkadaşları davetli olarak gelirken Nazlı ve Fatoş garson olarak çalışıyorlar. Bu sırada Güney Amerika’dan yeni gelen Deniz’le (Hakan Kurtaş) hayvan hakları hakkında derin bir sohbet ediyorlar. Bu da Nazlı’nın diğer talibi oluyor tabii. Türk-Japon dostluk derneği gecesi oluyor yine tüm ekip orada karşılaşıyorlar. Böylece Ferit, Nazlı’nın ne kadar çok yönlü bir insan olduğunu öğreniyor. Ferit’in Japon misafiri ve karısı onları birbirine yakıştırdığı için dans ediyorlar ve aralarında bir yakınlaşma oluyor. Nazlı yalnızca çok iyi enginar dolması yapmıyor aynı zamanda sular seller gibi Japonca konuşuyor. Her bakımdan uygun bir eş adayı. Bakalım gelecek bölümlerde Nazlı’nın Ferit efendiye layık olduğunu kanıtlaması için neler yapması gerekecek? Bence gürz atsın, elektromanyetik dalgalar hakkındaki araştırmasını yayınlasın. Dizide sürekli bir kıssadan hisse çıkartmamız gerektiği için burada da yağlı kapı bulmanın o denli kolay olmadığını, adayların da kendisini geliştirmesi gerektiğini anlıyoruz.
İftiralar: Nazlı, kız kardeşi Asuman’ı eve götürmek için kulübe gider, o sırada Ferit’in arkadaşı Engin de onu görür. Kulüp “zengin adam avcısı kadınların gittiği yer” olarak dizide defalarca aynı bu kelimelerle bahsi geçen bir yer. Her ne kadar Nazlı kardeşini ite kaka masadan kaldırsa da bir kere Nazlı bir takım kalantor adamlarla aynı masaya oturmuş bir şekilde görülmüştür. Ferit’in arkadaşı Engin, yemeyip içmeyip hemen Nazlı’yı daha önce o kulüpte gördüğünü Ferit’e yetiştirir. Gerçi Engin madem bu kadar tiksiniyor kendisinin orada ne işi var belli değil ama olsun. Neticede, Ferit şu anda Nazlı’nın para avcısı olduğunu sanıyor.
Her halükarda sevgili Ekranellacılar, kısmetten fazlası olmaz. Eğer Nazlı ve Ferit’in alınyazısında bir sürü manasız macera yaşamak varsa bunlar olacak. Birbirlerine çilekler yedirecek, balonlar uçuracak, incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerden kavgalar edecek sonra yine öpüşecekler. Bu güzel yaz günlerinde manitasıyla koklaşacağı yerde evde barbunya ayıklarken onları seyreden kızlar da Ferit’in kasları, Nazlı’nın kâkülleri derken oyalanacaklar işte.
DEFNE AKMAN