DEVASA OSCAR PODCASTİ'nin ilk bölümünde Derya Ertaş, Evre Ertaş, Burak Kaplan, Aras Bayram ve Arda Karaböcek senaryo ödüllerini konuştu. Manchester by the Sea'yi senaryo/yönetmenlik ekseninde değerlendirdi. Ama böyle uzun uzun. Zaten Podcast devasa olduğu için. Hakkını vererek yani. Casey Affleck'in evinin parmaklıkları falan var. O kadar uzun uzun.

Ondan sonra da Fences'ın ne kadar dandik bir film olduğu tartışılıyor. Sıra tam olarak bu şekilde değil. Sahi Fences ne gereksiz filmdi. İzleyip de beğenen varsa lütfen yazarımıza bu konudaki geri dönüşlerini iletsin. Boş boş konuşuyorlar film boyunca.

Aras, Yabancı Dilde En İyi Film adaylarını izlememiş. E be kardeşim madem izlemedin ne işin var bu programda. Sonra bir de atıp tutuyor yok The Salesman kazanır falan diye. Biz şimdi bu adama güvenip bu podcast'in devamını niye dinleyelim? Neyse.

Bu ekibin bu gereksiz teknik açıklamalarına da sinir oluyorum. Evre uzun uzun La La Land'in hareketli kamerasını, hareketli kameranın Hollywood için önemini anlatıyor. Arda da tutturmuş kurgusu güzel diye. Bize ne kardeşim bundan. Güzel film işte. Müzikal. Romantizm. Bunları söyle geç. Ben zaten Evre'yi pek sevmiyorum.

Nocturnal Animals'ı da Burak dışında kimse izlememiş. Neyse ama anlattıkları benim kafama yattı. İntikam fantezisiymiş film meğer. İşte bunlar var bu ilk bölümde.