Bu Tarz Benim TV8’e transfer oldu herkesin bildiği gibi, ama aynı program farklı bir jüri ve sunucu ile Show TV’de de yayınlanmaya devam edecek. TV8’deki ekip malum, bir değişiklik yok. Show TV jürisi Cemil İpekçi, Umut Eker, Sibel Arna ve sunucu Ebru Akel, sanıyordum ki az evvel jüride aynı zamanda Serdar Ortaç’ın eşi Chloe’nin de olduğunu öğrendim. Haber metninde kendisinden bahsedilirken isminin Chloe Loughnan Ortaç olarak yazılmasıysa günümün en neşeli anıydı desem yeridir, çünkü meşhur kadınların hiç gerek yokken çift soyada geçmesi kalp ben.
Yeni jüride Umut Eker hariç hepsini tanıyorum. Umut Bey’i tanımıyor olmam da tamamen modaya olan pişkin ilgisizliğimden kaynaklanıyordu, bu vesile ile kendisinin pek yakışıklı ve bol dövmeli bir insan olduğunu öğrendim ne mutlu bana. Çok yüzeysel bir insan oldum bu cümlemle evet farkındayım ama modacılığı ile ilgili yorum yapmam da aşırı yersiz olmaz mıydı? Mart 2011 tarihinde, Ayşe Arman’a aşağıdaki cümlelerle anlatmış dövmelerini:
"Toplam 13 kelebek dövmem var, her gece ölüp, her sabah yeniden doğduğumu hatırlatıyor. Sol göğsümde Fight Club sabunu var, sisteme karşı geldiğimi anlatıyor. Sol kolumda komple gökkuşağı ve çiçekler var, kişiliğimin renklerini yansıtıyorlar. Sağ kolumdaki pinup kadın, bir kadında aradığım tutkuyu simgeliyor. Göbeğimde İstanbul City yazıyor, çünkü bu şehrin bağımlısıyım. Kolumda Beyoğlu pulu var. Sol bacağımın alt bölümünde elinde bebekle mekanik bir robot kadın var, duygusuz, mekanik sevişmeleri yansıtıyor. Belimdeki iki tabanca, bana güçlü olduğumu söylüyor. Boynumdaki İspanyol Çingenesi kadın, benim için güzel şans anlamına geliyor ama bu dövme boynumda durduğu için ve herkesin cesaret edebileceği bir şey olmadığı için onunla meydan okumuş da oluyorum."
Bu cümleleri kurmuş bir adam şimdi tutar da kızlarla “Bu kombinle nereye gidiyorsun?”, “14.Louie’nin üçüncü kuşak torunuyla yemeğe,” gibi bir takım evvelki yarışmadan aşina olduğumuz diyaloglara girerse kalbim kırılır açıkçası. Yani hiç mi çok dövmeli bol kaslı, her gece ölüp her sabah yeniden doğduğuna inanan, ‘duygusuz, mekanik sevişme’ cümlesini kuran adama güvenemeyeceğiz bu dünyada? Eğer bu hareketleri yapmazsa o zaman da programdaki çirkeflik azalır, e çirkeflik göremezsem de hemen TV8’e geçerim, ne işim var öyle Bu Tarz Benim’de?
Sarışın ve kırık Türkçe konuşan jüri kontenjanından Serdar Ortaç’ın eşi Chloe konusunda da fazla umutlu değilim maalesef. Epey bir geliştirdi gerçi Türkçe’sini magazinden takip ettiğim kadarıyla ama İrlandalı bir insan ne kadar moda kavgasına karışabilir yani nihayetinde? Milliyetçi bir söylem değil, İrlanda’yı çok cool bulmam olarak alalım bu son cümlemi rica ederim. İlla ki biraz dışında kalacaktır olayların. Beni çok yanıltıp dev kavgacı bir insan da çıkabilir, o zaman sevinerek izlerim çekinmem.
Sibel Arna’yı en son Yok Böyle Dans’ta görmüştüm, o da bana pek kavgacı biri gibi gelmedi. Ama İrlandalı da değil, bu programa jüri oluyorsa yapması gerekenleri bildiğinden şüphem yok, o yüzden kendisinden umutluyum. Cemil İpekçi’nin de Nur Yerlitaş ve Uğurkan Erez’in ikili kombini kadar ilgi çekici bir insan olacağından adım gibi eminim, çünkü moda, gerektiğinde insanın tüm zarafetini bir tarafa bırakıp tarzını kavgayla savunması, karşı tarafı yıldırma yolu ile şık olmasıdır. Yılların Cemil İpekçi’si bilmeyecek de kim bilecek bunu Allahaşkına?
Son olarak Ebru Akel’e gelmek isterim. Dünyanın en acayip gelin kaynana yarışmalarını sunmuş, psikolojisi en sağlam insana bile aklını kaçırtabilecek Caner-Tülin aşkı gibi nice badireler atlatmış, nazenin fiziğinden beklenmeyecek kadar çetin ceviz bir insan. Ama bazen fazla empati sahibi, fazla anlayışlı, fazla anaç. Öykü Serter’in o hafif asabi ve aşırı havalı hali, programa kattığı gerginlik sebebiyle daha dinamik bir hava yaratıyor bence, benim reality show sunucusu tercihim Öykü Serter’dir.
Genel izleyici olmanın bana verdiği yetkiye dayanarak diyorum ki, daha çok kavgayı çıkaran program beni kazanır. İzleyelim, görelim.
