Süper kahramanlar her daim insanların ilgisini çekmiştir. Bunun belki de başlıca nedeni sahip olamayacağımız güçlere ve yeteneklere sahip olan bu insanların yerine kendimizi koymamızdır. Ancak gerçek dünyada bulamadığımız başarı ve gücü bu kahramanlarla özdeşleşerek kuruyoruz. Fakat gel gör ki ışıklar söndüğünde bir anda o “gerçekliğin” içerisine tekrar düşüyoruz.
Alejandro G. Iñárritu’nun dokuz Dalda Oscar’a aday olan, önemli festival ve yarışmalardan ödüllerle dönen Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi filmi de süper kahraman rolüyle hafızalarda yer edinmiş ancak bu durumdan çıkmak, kendini kanıtlamak için çabalayan Riggan’ın öyküsünü anlatıyor. 27 Şubat’ta vizyona girecek olan film öncesinde !f İstanbul izleyicisiyle buluşuyor.
Bir çizgi roman uyarlaması olan Birdman’in sonuncusu 1992’de olmak üzere üç filminde süper kahraman kostümünü üstüne geçiren Riggan o günden beri var olan şöhreti dışında hiçbir şey elde edememiş bir oyuncudur. Çocukluğunda kendisini izlemiş ve beğenmiş olan Raymond Carver’ın bir hikâyesini Broadway’de sahneleyerek, iyi bir aktör olduğunu göstermek ister. Ancak işler umduğu gibi kolay olmayacaktır.
Riggan, Birdman’i kişiliğinin bir parçası haline getirmiş ve onunla sürekli bir çatışma halinde. Her ne kadar Iñárritu, Birdman’i Riggan’ın süper egosu olarak tanımlasa da daha çok onun ilkel benliği demek doğru olacaktır. Zira Riggan’ın Birdman yanı kendini dışa vurma gayreti içerisindeyken, Riggan olabildiğince bunu dengeleme çabası içerisinde.
Riggan kim olduğunu, nasıl biri olduğunu göstermek isterken, Birdman onun aslında popüler ve ünlü biri olduğunda ısrarcı. Riggan ise yeteneklerini sonuna kadar ortaya dökmeye çalışıyor. Bu anlamda Michael Keaton’ın Oscar’ı kucaklayacak kadar şahane performansını es geçmemek gerekiyor.
Yönetmenin kamera tercihi ve filmi tek planda çekme arzusu yaklaşık bir haftalık bir sürecin içerisine bizi katıyor. Yakın çekimlerde Riggan’ın ruh haliyle bütünleşme imkânı sağlayacak bir doğallık yakalamış. Zach Galifianakis, Edward Norton, Emma Stone ve Naomi Watts’ın performansları da filmi ilerleten unsurlar.
Film Riggan’ın bütün benliği ile çatışmasıyla birlikte onun hayattan beklentilerini gerçekleştirmesi üzerine nasıl bir yol izlediğinin hikâyesini anlatıyor. Son kuruşuna kadar varlığını bu tiyatro oyununa harcayan Riggan’ın tek çıkışı göstereceği performanstır. Ancak yönetmen bu anlamda eleştiri kurumunu da topa tutmadan edemiyor. Riggan ve Birdman çatışması, tiyatro ve sinema çatışması son olarak da sanatçı ve eleştirmen çatışmasına dönüşüyor. Kısaca “cesareti olmayanlar, eleştirmen olurlar,” diyor yönetmen. Karşıtlıkların yarattığı bu kompozisyon filmin bütününü kaplıyor. Filmin başında aynanın köşesindeki notta yazan “Bir şey neyse odur, o şey hakkında söylenenler değil,” yönetmenin bu görüşü destekler nitelikteki bir diğer notu gibi karşımıza çıkıyor.
Bu film bir süper kahraman hikâyesi anlatmıyor. Bir kara mizah komedi ve onu destekleyen fantastik unsurlarla ortaya kallavi bir eser çıkmış. Hani kimi zaman gerçek mi yoksa düş mü olduğunu anlamanın yolu bir tokattan geçer ya, Riggan filmin sonunda o tokadı kendisine öyle bir atıyor ki, hayalleri sona erdirip gerçekler dünyasına geri dönüyor. En başında da söylediğim gibi, ışıklar sönüyor ve gerçekliğin ortasına düşüyor. Iñárritu, bu anlamda film için, “istediğinizi düşündüğünüz şeylerin, elde ettiğinizde verdiği geçici zevki keşfetmek istedim” diyor. Tam da Riggan’ın son sahnede pencerenin kenarına gelip kendisini tekrar düş dünyasına atması gibi. Gerçekler veya arzular her zaman istediğiniz tatmini sağlamayabilir.
Son olarak, Birdman gerek kurgusuyla gerekse de teknik olarak başarılı bir yapım. Yönetmen hikâyenin can damarı olan tiyatro oyununu her provada farklı bir şekilde sahneleyerek karakter gelişimlerini de filme yansıtmayı başarmış. Yılın iddialı bir şekilde öne çıkan bu filmi salondan çıkarken yüzünüzde bir tebessüme neden olacak cinsten.
Fragman:
!f İstanbul Gösterim Tarihleri
13 Şubat 2015 22:00
Cinemaximum Fitaş Salon 4
16 Şubat 2015 19:30
Cinemaximum Budak
19 Şubat 2015 22:00
Cinemaximum Kanyon
22 Şubat 2015 19:30
Cinemaximum Fitaş Salon 4